Batı vahşi yüzünü, sığınmacılar olayında, bir daha göstermiştir. Almanya Başbakanı Merkel "Türkler sığınmacılar konusunda çok başarılı bir tutum sergiliyorlar, onlara mali destek sağlamalıyız" derken Avusturya Başbakanı Kurz, çocuk kandırır gibi, "Afgan sığınmacılar için Türkiye daha iyidir" incisini yumurtladı. AB'nin tutumu, sığınmacılar Türkiye'de kalsın, bizim rahatımız kaçmasın, bunun karşılığı olarak Türkiye'ye rüşvet verelim yönünde. Bu ahlaksız tutuma AKP iktidarı onay veriyor. Sığınmacıları AB'ye karşı bir tehdit unsuru olarak kullanıp AB'den para sızdırmak peşindeler.
Sığınmacılar sorunu Batı emperyalizminin eseridir. Bu sorunun çözüme kavuşturulması, bu sorunu yaratanların işidir. Afrika'yı yüzlerce yıl sömürüp Afrika'nın zenginliklerini kendi ülkelerine aktararak zenginleşen Batı, Afrikalıları sığınmacı konumuna düşürmüştür. İnsanlar kendilerinden çalınan zenginliklerin gittiği ülkelere sığınma peşinde. Akdeniz sığınmacı mezarlığına döndü. ABD ve Türkiye, Suriye'yi İsrail'in güvenliği için Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında kan gölüne çevirdi. Milyonlarca insan aşını, işini ve evini terk edip başka ülkelere gitmek zorunda kaldı. Yollarda yaşanan facialar insanlık tarihinin kaydetmiş olduğu en acı olaylar oldu. Aylan bebeği tarih insanlığın utanç verici bir belgesi olarak kaydetti. ABD emperyalizmi, Afganistan'da Rus işgaline karşı El-Kaide terör örgütünü ve onun uzantısı olan Taliban'ı yarattı. Sonrada Afganistan'a demokrasi getireceğim safsatasıyla Afganistan'ı işgale kalktı. 20 yıl sonra Afganistan'ı Taliban'a teslim ederek Afganistan'ı terk etmek zorunda kaldı. Taliban zulmünden kaçmak zorunda kalan bir yığın insan sığınmacı konumuna düştü. Bu sorunu yaratan ABD sığınmacılardan birine bile ABD'ye sığınma hakkı vermedi.
Hiç kimse, zorda kalmadıkça, evini barkını terk edip, sonu belli olmayan, yollara düşmez. Bu duruma düşmüş insanlara yardımcı olmak, en azından, bir insanlık görevidir. Batı emperyalizminin ülkeleri sömürmekten vazgeçmesi, sığınmacı sorununu büyük ölçüde küçültecektir. Emperyalistler sığınmacılardan rahatsız olmak istemiyorlarsa, ülke zenginliklerini çalmaktan vazgeçip, soydukları ülkelere yatırım yapmaları, insanları aş ve iş sahibi yapmaları gerekir. Emperyalizmin kendi refahının bedelini soyduğu insanlara sefalet olarak ödetmesi ne ahlaka nede vicdana sığar. Dünya barışı için dünyanın zenginlikleri hakça paylaşılmalıdır.
AKP siyasetçileri "Suriyeli sığınmacıları gönderemezler, ekonomi çöker" kehanetinde bulunmuş. Neden? Çünkü Suriyeli sığınmacılar en ağır işlerde, asgari ücretin altında bir ücretle çalışıyorlar. İnsanların konumunu istismar ederek, haksız kazanç sağlamak hem alçaklıktır hem de vicdansızlıktır. Devletin görevi böyle bir alçaklığı ve vicdansızlığı önlemektir. Kendisine sığınılmış olan devletin sığınanları köle durumuna düşürmesi o devletin çürümüşlüğünün bir göstergesidir. Alçaklık ve vicdansızlığa ancak alçaklar ve vicdansızlar onay verir.
29.Temmuz.2021
Çınarlı
Emin Varol