Utanç...

Emin Varol

Saltanatı geri getirmek için yapılan anayasa değişikliği teklifi, AKP'li 316 vekilin imzası ile Meclis Başkanlığına sunuldu. Anayasa Komisyonuna sevk edilen teklifin incelenmesine, yoğun tartışmalarla, devam ediliyor. Referandum sonucunda bu değişiklik yasalaşırsa saltanat geri gelecek. 1 Kasım 1922'de saltanat kaldırılacağı zaman toplanan karma komisyonda Mustafa Kemal "Egemenlik hiç kimsece, hiç kimseye, bilim gereğidir diye, görüşmeyle, tartışmayla verilmez. Egemenlik güçle, erkle ve zorla alınır..." diyor. Şimdi, ulusun güçle, erkle ve zorla almış olduğu egemenliğini, görüşmeyle, tartışmayla bir kişiye vermeye çalışıyorlar. 94 yıl öncesine dönüyoruz. Olay tam anlamıyla irticadır. Teklif, Meclis Başkanlığına sunulmadan önce, 316 AKP'li vekil boş kağıda imza attı. Sonra boş kağıt Anayasa Değişikliği teklifiyle dolduruldu ve Meclis Başkanlığına sunuldu. Milletvekilleri boş kağıdı imzalarken, kağıda yazılacak olanların içeriğini bilmiyorlardı, amma biat etmiş olmaları imzalamalarını gerektiriyordu. Seçimlerde kullanılan oy pusulalarında, seçenle seçilen arasında, yazılı olmayan bir akit vardır. Bu akit göre; seçmen bir seçim dönemi için egemenlik hakkını kullanma yetkisini, bir başkasına devretmemek ve anayasal sınırlar dahilinde kalmak koşuluyla, seçilene verir. Milletvekilleri milletin egemenlik hakkını kendileri kullanır bu yetkiyi bir başkasına devredemezler. Bu yetkinin başkasına devredilmesi seçmenle yapılmış olan akittin feshi anlamına gelir. Milletvekilinin meşruiyeti ortadan kalkar. Artık o milletin meşru vekili değildir. Millet adına egemenlik hakkını kullanamaz, kullanması egemenlik hakkını gasp ettiği anlamına gelir. Boş kağıdı imzalamak, sonrada bu boş kağıdın bir başkasının iradesine göre doldurulmasını kabul etmek, milletin egemenlik hakkını kullanma yetkisini bir başkasına devretmek demektir. Bu yetki milletvekillerine milletin emanetidir. Emaneti korumak bir onur meselesi, emanete ihanet utanç vericidir. İstiklal Harbinin en zorlu zamanlarında, Mustafa Kemal'le Başkomutanlık yetkisi verilirken, o zamanın onurlu milletvekillerinin egemenlik konusunda ne kadar duyarlı olduklarını gösteren belgeler arşivlerde var. O Meclis Gazi Meclisti. Bugün,büyük bir çoğunluğu, sadece emir ve komuta düzeneğiyle, parmak kaldır, parmak indir oyuncağı haline gelmiş olan milletvekilleriyle dolu meclis, bu "GAZİ" unvanını asla hak etmiyor. Ülkesi ve ulusu için elinden geleni yapan, saygı değer milletvekillerimizi tenzih ederim. Anayasa değişikliği gibi, yaşamsal önem içeren bir konuda boş kağıda imza atmağı milletvekilliği sorumluluğuyla nasıl bağdaştıracağız? Bunlar milletin değil, parti başkanının vekilidir. Esas, millete daha iyi bir gelecek hazırlamak değil, parti başkanının iradesine göre hareket etmektir. Biat bunu gerektirir. Bugünkü Siyasi Partiler ve Seçim Yasası'na göre oluşan meclis, milletin vekillerinden değil parti başkanlarının adamlarından oluşur.  Seçim, demokrasi adına, sadece bir yutturmacadır. Bunun neticesi, demokrasinin bahşetmiş olduğu ortak aklı kullanma olanağından yoksun kalmak olur. Bedelini de sorunlar içinde savrulmakla öderiz. Biat kültürü, ülkede, yasal olmayan, tek adam yönetimi oluşturdu. Şimdi bu yasalara uygun olmayan duruma yasaları uydurma gayreti var. Yasal olmayan tek adam yönetiminde geldiğimiz durum acı. Yasal olan tek adam yönetiminde karşılaşacağımız felaketten Tanrı korusun.