Ucuz

Emin Varol

 

G20 Liderler Zirvesi sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan AKP'li Cumhurbaşkanı "Burada özellikle CHP'yi bir kenara koyalım, altılı masanın hepsini söylememe gerek yok, ama İP'in (İyi Parti) bunlarla aynı çizgiye düşmesi tabii düşündürücü. Onlar niye bunlarla aynı masaya düşüyor veyahut aynı konuma geliyor? Hele hele böyle bir dönemde. Temenni ederiz ki bunlarda bir dönüşüm yapmak suretiyle gerek bu masayı terk etmek, gerekse milli ve yerli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir." dedi.

Meral Akşener'e  "yerli ve milli bir duruş sergile, altılı masayı terk et" mesajını gönderdi. Bu, siyasi inisiyatifin iktidardan muhalefete geçtiğinin bir itirafıdır. AKP'li Cumhurbaşkanı siyasi geleceğinin muhalefetin tutumuna bağlı olduğunu kabul etmiş oldu. Gelecek seçimleri AKP'li Cumhurbaşkanının kazanması İP'in altılı masadan ayrılmasına bağlı. Seçim neticesini AKP değil muhalefet belirleyecek. AKP'li Cumhurbaşkanı seçimleri kazanmak için millete bir proje sunmaktan aciz, altılı masayı etkisizleştirip siyasi rant devşirme peşinde. Bu davranışın başarı şansı sıfırdır. Bu davranışıyla AKP'li Cumhurbaşkanı acizliğini itiraf etmiş ve kendisini küçük düşürmüştür. Altılı masayı dağıtarak seçimleri kazanmaya çalışmak çok ucuz bir stratejidir.

"Yerli ve milli" ifadesi ağızlarda pelesenk oldu. Aslında, bir şey yerli ise millidir, milli ise de yerlidir. Yerli ve milli kelimelerinin yan yana kullanılmasının bir anlamı yoktur. Yerli bir milletin ürettiğidir. Bir milletin ürettiği de millidir. Belli bir coğrafyada yaşayan insan topluluğuna millet diyoruz. Bu milletin değerleri de millidir. "Yerli ve milli" ifadesindeki milli kelimesi milletten değil de inanç biçiminden kaynaklanıyor. Dinsel terminolojide millet aynı inançta olan insanlar topluluğudur. " Yerli ve milli" ifadesindeki milli kelimesinin aynı inançta olmaktan kaynaklanması gerekir. Buda siyasi İslam'ın egemenliğine giden yolun taşlarını döşer. Çökmüş olan Türk-İslam sentezi tezinin hortlaması olur.

Bu iktidarın amacının Türkiye'yi bir şeriat devleti şekline getirmek olduğu aşikardır. Bu yolda büyük mesafeler alındı. Dünya tarihinde din kurallarıyla yönetilmiş bir toplum refaha ulaşamamıştır. Günümüzde din kurallarıyla yönetilen toplumlar geri kalmış, huzur ve refahın olmadığı toplumlardır. Dinde tek doğru yoktur. Herkesin inancı kendine göre doğrudur. 85 milyonluk Türkiye'de farklı dinlerden ve mezheplerden milyonlar yaşamaktadır. Kamu yönetimini hangi inanç biçimine göre oluşturacaksınız? Bir inanç biçimine göre oluşturduğunuz kamu yönetimini diğer inançlarda olanlar benimsemeyecektir. Bu durumda insanları bir arada tutma olanağı da ortadan kalkacaktır. Milletin birlik ve beraberliği ortadan kalkacaktır. Devletin görevi milletin birlik ve beraberliğini güvence altına almaktır. Bunun içinde kamu yönetimi din kuralları üzerine inşa edilemez. Ülkenin bekası için laiklik ilkesi kaçınılmazdır. Laiklik milletin bölünmez bütünlüğünün çimentosudur. AKP iktidarının laiklik karşıtı tutumu milli güvenlik sorunu haline gelmiştir.  Önümüzdeki seçimler bir yol ayrımıdır. Ya karanlığa gidişe devam diyeceğiz veya karanlığa gidişe tamam  diyeceğiz.