Her seçim döneminde ve özellikle de yerel seçimler sürecinde bütün siyasi partiler rakiplerini yolsuzluk yapmakla suçlar, ihalelere fesat karıştırmakla, adam kayırmakla suçlar.
Nerede olur bunlar, belediyenin kapalı kapılarının ardında. Yani bu kapalı kapılar açılırsa ortada hiçbir sorun kalmaz. Nasıl olacak bu derseniz daha önceleri yapıldığı gibi devlet ve belediye ihalelerinin canlı yayınlanmasıdır işin çözümü.
2019 Ocak sonunda 31 Mart seçimleri ile ilgili CB Erdoğan 11 maddelik bir seçim manifestosunu kamuoyu ile paylaşmış ve orada ihalelerin canlı yayınlanması için büyük bir gayret içinde olacakları sözünü vermişti. Gelgelelim seçimler biteli üç ayı geçmesine rağmen İstanbul genelinde büyükşehir dâhil hiçbir ilçe belediyesinde canlı ihale yayını yapılmıyor.
AKP’lisi de böyle CHP’lisi, MHP’lisi de. Tam olarak al birini vur diğerine tablosu. Yahu bu ne vurdumduymazlık böyle. Nikâh törenlerini canlı yayınlıyorsunuz da seçim zamanları dile getirdiğiniz ihale şeffaflığını bir türlü hayata geçirmiyorsunuz. Kime ne el âlemin nikâh töreninden, milletin umurunda mı kim kiminle evlenmiş, siz magazin gazetesi genel yönetmeni misiniz, belediye başkanı mı?
Yoksa sizlerin seçim dönemlerinde dile getirdiğiniz gibi yolsuzluk, kayırmacılık, fesat gibi işlerin görülmesinden endişe mi duyuyorsunuz, bunlar olmadan siyasetçi olunmaz diyenlerden misiniz?
Ne demiş eskiler, aynası iştir kişinin başka lafa bakılmaz.
Bir özlü sözümüz daha vardır der ki: Bu kafayla gidersen askere, zor alırsın teskere.
Yönetimde şeffaf olamadığınız sürece hakkınızda daha çok şaibeli iddialar ortaya atılır, daha çok eleştiri alır ve en önemlisi insanlığınızı ve itibarınızı yerle yeksan edersiniz.
Siz ve şeffaflık ha, güldürmeyin kargaları.