Şaşkın..

Emin Varol

Salyalı müritlerinin 15 Temmuz darbe girişimi başarısız oldu. 15 Temmuz’u takip eden günlerde ülkede öyle bir hava estirildi ki; sanki bu darbe girişimi AKP iktidarına karşı değil de İslâmiyet’e karşı yapıldı. Darbeciler dinsiz imansız ilan edildi. Cenaze namazlarının kılınmasını Diyanet İşleri Başkanlığı uygun görmedi. Darbecileri linç ederken hayatını kaybedenler şehit ilan edildi. Bunlar Allah yolunda ölmüş kabul edildi. Halbuki darbecilerin amacının şeriatı getirmek olduğu söyleniyor. Bu açıdan, darbecilerin Allah yolunda öldüğünü kabul etmek, İslâmiyet’e daha uygun düşer. Darbecilere direnirken hayatını kaybedenler Allah yolunda değil ama, birazda AKP iktidarı yolunda öldüler. Cumhurbaşkanı, darbe sırasında şehit olan birinin evine yapmış olduğu ziyaret sırasında; Bakara Suresi 154. Ayetini “Allah yolunda öldürülenler için "ölüler" demeyin. Tam aksine, onlar dirilerdir ama siz farkında olmazsınız” okudu. AKP iktidarına karşı olmak dine ve hatta Allah’a karşı olmaktır algısı yaratılmak isteniyor. Siyasi rant sağlamak için dini ve kutsal değerleri böylesine pervasızca istismar edenlerin Müslüman olduklarını kabul etmek de pek kolay değil. Dini, kitabı dilinden düşürmeyen Cumhurbaşkanı için bir AKP milletvekili “Allahu tealanın bütün vasıflarını üzerinde taşıyan lider” dedi, Cumhurbaşkanının bu densizliğe bir tepki gösterdiğini görmedik, duymadık. Cami avlularında bedava dağıtılan dini kitapta bulunan “Tayyip’im” adlı ilahide “Tayyip’i üzmek Allah’ı üzmektir” deniyor. Bu zırvaya da kimse ses çıkarmıyor. AKP milletvekili “Tayyip Erdoğan’a dokunmak ibadettir” hezeyanını dile getiriyor, yine ses yok. Peygambere dokunmanın ibadet olduğunu vurgulayan bir İslâmi beyanat bulamazsınız. Buna benzer daha onlarca örnek var. Bunlara Müslüman, ancak Müslümanlık tan hiç haberi olmayanlar der. Darbe girişiminden sonra bütün ülkede olağan üstü hal ilan edildi ve Meclis devre dışı bırakılarak kanun hükmünde kararnamelerle ülke yönetilmeğe başlandı. Demokrasi rafa kalktı, ama demokrasiyi rafa kaldıranlar demokrasi mitingleri tertip ediyorlar. Bu nasıl bir aldatmaca? Milleti bir süre kandırabilirsiniz ama, bütün milleti devamlı kandıramazsınız. Şimdi, nerdeyse cemaat mensuplarına selam verenler bile tutuklanıyor. Cumhurbaşkanı “Aynı menzile giden farklı yollardan biri gördüğümüz bu yapının sinsi hesapların aleti olduğunu göremedik. Her şeye rağmen bu örgütün gerçek yüzünü çok önceden ortaya dökememiş olmanın üzüntüsü içindeyim. Rabbim de milletim de bizi affetsin” diyor. Allah’ı bilemem ama, milletin affedeceğini hiç zannetmiyorum. Çünkü millet sizin hatalarınızın bedelini evlatlarının kanıyla ödüyor. Salyalının çetesine en büyük desteğin Cumhurbaşkanı ve ekibi tarafından sağlanmış olduğunu Cumhurbaşkanı itiraf ediyor. Ülkenin kaderini ellerinde tutanlar terör örgütüne yardım ve yataklık suçunu işlemiş durumda. Örgüte para yardımı yaptı diye tutuklananlar, mahkeme safahatında kandırıldıklarını söyleyip, asıl suçluların hala işbaşında olduğunu söylerlerse hakimin düşeceği durum pekte iç açıcı olmayacaktır. Binlerce insan işinden aşından mahrum ediliyor. Kuruyla beraber yaşta yanıyor deyişi yaşla berber kuruda yanıyor oldu. Bu yapılanlar önlem değil, dörtdörtlük zulümdür. Unutmamak gerekir. Zulüm payidar olmaz.