Nurettin Yılmaz; Üsküdar Barbaros Mahallesi'nde bulunan planlı, iskanlı kat mülkiyeti plan içerisinde olan ve 132 mülk sahibin de aralarında bulunduğu dairelerin plansız olduğu gerekçesiyle 'Plan Tadilatı' istenmesiyle başlanan 10 yılık süren hukuk mücadelesi doğrultusunda paralel imar yapılanmasına karşı kazanılan hukuk zaferine ilişkin gazetemize önemli açıklamalarda bulundu.Yılmaz Kentsel dönüşüm kapsamında vatandaşların 'Plan Tadilatı' adı altında mülklerini kaybetmeyle karşı karşıya bırakıldıklarını belirterek kat mülkiyetinin olduğu yerlerin plansız olmasının mümkün olmadığını söyledi.
Özgür İstanbul;Üsküdar Barbaros mahallesinde planlı, iskânlı kat mülkiyeti olan mülkünüzle ilgili 10 yıldır süren hukuk mücadelesini kazanmanızla ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?
Nurettin Yılmaz;1999 depreminden sonra binalarımızın depreme dirençli olup olmadıklarını herkes gibi sorgular olduk. 1999 depreminden önce yapılan Karayolları sitesinde eşime ve kayınvalideme ait bulunan dairelerimizin ekonomik ömrünü tamamladığı düşüncesiyle yıkılıp yeniden yaptırılması için önce Üsküdar Belediyesine başvurarak İMAR DURUM belgesi talep ettik. Planlı, projeli, iskanlı, imarlı kat mülkiyetinin olduğu sitemizin K.A.K.S:1.00 olan imarının 0.50, yani yarıya düşürülmüş olduğunu 13/06/2016 tarih, 1021 sayılı dilekçemize verilen yanıttan gördük. Yani imarlı sitemiz ne olduysa imarsız duruma geldiğini, dolayısıyla PLAN TADİLATI sunarak tekrar imarlı duruma getirerek dönüşmemizin böyle mümkün olacağını almış olduğumuz yazıyla öğrenmiş bulunduk.
İBB ve Üsküdar belediyeleri AKP yönetiminde olduğu yıllardan ilginç olduğu kadar hukuksal açıdan da öğretici bir imar olayının perde arkasında düşündürdüklerini sıralamaya çalışacağım.
29/01/1979 yılı, 314 no’lu Üsküdar Altunizade mimari planları onaylanarak, 18/03/1991 t.t.li 1/1000 ölçekli Altunizade U.İ.P. T.A.K.S:0,25, K.A.K.S:1.00 yapılanma koşullarında bölge planlarıyla İMARLI, PLANLI, İSKANLI, KAT MÜLKİYETLİ plan içerisinde olan dairelerin bizim talep yazımızdan sonra ne olduysa İBB coğrafi bilgi sistem uygulamasında T.A.K.S:0,25, K.A.K.S:0.50 yapılanma şartlarının işli olması gerekçesiyle plansız olduğu ve PLAN TADİLATI yapmamız önerilerek belediye başkan adına başkan yardımcısının imzasıyla resmi yazıyla tarafımıza bildirilmiştir.
Bu yazı elimize geçtiğinde inanılması güç olan böyle bir durumun mümkün olamayacağını, mutlaka bir yanlışlık olduğu düşüncesiyle ilgili başkan yardımcısını Karayolları sitesi sakinleriyle beraber ziyaret ederek planlı ruhsatlı kat mülkiyetli evlerimizin plansız duruma gelmesinin acil çözüme kavuşturulmasını talep ettik ancak iki farklı plan paftası olduğu nedeniyle sitemizin plansız olduğu gerçeğini kabul etmemiz dışında bir çözüm üretilmemiştir. Bunun üzerine hukukçu olduğunu bildiğimiz belediye başkanı olan Hilmi TÜRKMEN ile randevu alarak site sakinleriyle beraber görüşme sağladık. Önce bizim haklılığımızı sözlü olarak ifade ederek soruna çözüm bulacağını ve yardımcı olacağını haziruna söyleyerek olumlu bir gelişme yakaladığımızı düşünerek toplantıdan ayrıldık. Ancak belli bir süre sonra verilen yanıtta planlı yapılarımızın İBB deki coğrafi bilgi sistem uygulamasında paftalarda K.A.K.S: 0.50 olarak görülmesi öne sürülerek plansız kaldığımız nedeniyle tarafımızca talep edeceğimiz PLAN TADİLATI önerilmiştir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesine başvurarak çözüm için dilekçe yazdık. Dönemin İBB planlama müdürü R.U. 12/10/2018 tarih 220854 sayılı, Ş.K. 31/07/2018 tarih 173447 sayılı, İBB İmar ve Şehircilik Daire başkanı G.Y. 05/02/2016 tarih 23316 sayılı yazdıkları resmi yazıyla aynı gerekçe öne sürülerek plansız kaldığımız nedeniyle tarafımıza PLAN TADİLATI önermişlerdir.
Üsküdar ve İBB belediyesinin kapılarını uzun süre aşındırdıktan sonra maalesef hiçbir olumlu sonuç alamadık. K.A.K.S:0.50 yapılanma şartının meclis kararını talep ettiğimizde tarafımıza sundukları meclis tutanaklarında böyle bir kararın olmadığını gördük. 3 adet ıslak imzalı olarak üretilen Orijinal plan PAFTA sının bir adedinin Üsküdar belediyesinde, 1 adedinin İBB de, 1 adedinin de ilgili bakanlığın İstanbul ofisinde olacağı gerçeğinden hareketle bunların ıslak imzalı kayıtlarını talep ettiğimizde ARŞİV kayıtlarında bulunamadığı bilgisini verdiler.
Islak imzalı orijinal paftaların, askı tutanaklarının ve meclis kararının olmadığı bir İMAR yapılanma şartıyla karşı karşıyaydık.
Aslında her görüştüğümüz yetkili de haklı olduğumuzu söylüyor ama sonuç değişmiyordu. TAHRİFAT yapılan plan PAFTA sı gerçek bir belge gibi önümüze sunuluyor ve plan tadilatında öneride bulunuluyordu.
Önümüzde iki seçenek vardı. Söylendiği gibi PLAN TADİLATI ve İdare mahkemesine dava açmaktı. Her ne kadar mahkeme açarak kazanacağımızı umut etsek de mahkeme süreçlerinin uzun süreceği ve inşaat maliyetlerinin artması nedeniyle mağdur olacağımızı düşünerek PLAN TADİLATI seçeneğini araştırmaya başladık. AKP’nin yönetiminde bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesinde ilgili komisyonun başkanıyla görüştüğümde bunun yapılabileceğini ancak imar artışının %15-20 gibi belli bir oranının piyasa rayicinde fiyatının ödemesinin tarafımızdan talep edileceği, plan tadilatının bu gerçeği düşünerek karar verilmesinin şifahi olarak bilgilendirmesi yapıldı.
Bizlerde bu seçeneği kendi aramızda tartışarak bu bütçenin tarafımızdan karşılanmasının mümkün olamayacağını, müteahhit marifetiyle yapıldığında evlerimizin küçüleceği ayrıca bu seçeneğin tercih edilmesiyle yapılan hukuksuzluğun da üzerinin kapatılarak kabul edilmesi ve tahrifata meşruiyet kazandırmak anlamına geleceği nedeniyle bu seçeneği kullanmayarak mahkeme yolunun denenmesinde karar verdik.
Bu nedenle bir avukat yardımıyla ilk davamızı açmış olduk. Ancak avukatın açtığı davaların tümünü zaman aşımı nedeniyle kaybettik.
Ama hiçbir zaman umudumuzu kaybetmeyerek süreci teknik bilgilerine güvendiğim bir arkadaşımla beraber bizzat kendim yürütmeye karar verdim. Belediyeden usulüne uygun olarak almış olduğumuz plansız kaldığına ilişkin yazıların 60 günlük süresi içerisinde, toplam 4 parselden oluşan Karayolları sitesi için her parselde ayrı ayrı dava dilekçeleri hazırlayarak malikler adına idare mahkemesinde ilgili kişiler adına davalarımızı açarak süreci takip etmeye başladık. 3 parselde açtığımız davalar usul yönünden İPTAL edilmiş olmasına karşın kayınvalidem adına açtığım 45 parsel için açtığım dava esastan kabul edilerek mahkeme süreci devam ettirildi.
Yazılarımıza verilen yanıtların aksine belediyede orijinal ıslak imzalı tahrifatsız belgelere bir şekilde ulaşarak bu belgelerle davamızı temellendirdik. 2009 yılına kadar belediye yönetimi buranın plansız olmadığını, yapılanma koşullarının T.A.K.S:0.25, K.A.K.S:1.00 olduğunu ilgili banka ve icra dairelerine vermiş olduğu yazılardan bu gerçeği yakaladık. AKP yönetiminde İBB ‘nin planlama bürokrasisiyle Üsküdar belediye başkan ve yönetimi tahrifatlı plan paftası üretilerek paralel imar yapılanması içerisinde olduğunu kanıtlamış olduk. Bu yöntemlerle planlı alanları plansız göstererek rantı yüksek olan mülklere bir anlamıyla çökmeye çalıştıklarını elimize geçen belgelerle kanıtlamış olduk.
Yani meclis onayından çıkan İDARİ bir işlem olmamasına rağmen TAHRİFATLI plan paftasıyla idari bir işlem VARMIŞ gibi önümüze sunulan İMAR PLAN kararının İPTALİ için 7. İdare mahkemesinde duruşmalı olarak davamız BİLİRKİŞİ atanarak devam etti.
Bu ilginç davanın duruşma aşamasına kadar sürekli dava dosyası için bilgiler yazarak haklılığımızı kanıtlamaya çalıştım. İBB ve Üsküdar belediye avukatları davanın zaman aşımı nedeniyle düşürülmesinin gerektiği yönünde görüş beyan etmelerine rağmen mahkeme idareye verdiğimiz dilekçemizin tarihini esas alarak 60 günlük sürede dava açılmasını yeterli kabul ederek tahrifatlı plan paftasına dayanarak oluşturulan K.A.K.S:0.50 yapılanma şartını İPTAL cihetinde gerekçeli kararını verdi ancak belediye avukatları İSTİNAF’a başvurdu.
İSTİNAF mahkemesi de İPTAL kararının doğru olduğu yönünde karar verdi dosya DANIŞTAY a temyize gönderildi.
Danıştay 6. Daire esas 2021/5190, 2023/5587 karar numarasıyla OYBİRLİĞİ ile anılan kararın ONANMASINA karar vererek yargı sürecini tamamlamış olduk.
2019 yılında İBB yönetiminin değişmesi sonucu mahkeme kararlarını ek yaparak çözüm talep ettik. Değişen İBB yönetimi 27/02/2020 tarih, 41228 sayılı İmar ve şehircilik dairesi başkanı Gürkan AKGÜN imzasıyla verdiği yanıtta 1991 yılında Üsküdar belediye meclisinin 96 sayılı kararı ve 1991 tarihinde İBB meclisinin 56 sayılı kararıyla T.A.K.S:0.25,K.A.K.S:1.00 yapılanma şartının işli olduğu paftanın doğru ve geçerli olduğu tespitli yazılarıyla haklılığımız yeni yönetimce de tescil edilmiş oldu. Yani imarsız denilen sitemiz için elimiz güçlenmişti.
Bir yandan mahkeme kararları bir yandan yeni İBB ‘nin yazılarıyla haklılığımızın kabul edilmesi konusunda Üsküdar Belediyesine yapmış olduğumuz girişimler sonucu Üsküdar meclisinde haziran 2021 tarihinde oybirliği ve ocak 2022 tarihinde İBB meclisinde oybirliği ile haklı olduğumuz imar yapılanması kabul edildi. Ancak kabul edilen meclis kararlarının ASKIYA çıkarılarak sürecin tamamlanması gerekiyor. Ancak 2022 tarihinden bu yana askıya çıkarılmıyor.
Askıya çıkarılması konusunda yazılı taleplerimize bir yanıt verilmemiş olup, sözlü taleplerimize “müteahhit ile anlaşarak onlarla bunu çözeceklerini” ifade etmişlerdir. Askıya çıkarılması belediyenin görevi olmasına rağmen bizleri müteahhide yönlendirmeleri kabul edilebilir bir iyi niyetli davranış olmadığı ortadadır. Bu nedenle 16/04/2024 tarih, 636873 sayılı İBB Teftiş kurulu ve 17/04/2024 tarih, 171920 sayılı Üsküdar Belediyesi Teftiş Kuruluna İBB ve Üsküdar belediyeleri arasında paralel imar yapılanması içerisinde bulunulduğu nedeniyle SUÇ DUYURUSUNDA bulunarak şikayetçi olduğumu ilettim.
Özgür İstanbul:Verdiğiniz Mücadele Kentsel Dönüşüm mağduriyeti yaşayan vatandaşlara emsal teşkil edecek mi?
Nurettin Yılmaz;2015 yılından bu yana yaklaşık 9-10 yıldır İBB, Üsküdar Belediyesinde ve mahkemelerde hukuk mücadelesi verdiğim imar haklarımın tecelli etmesi yönünde gelişmelerini takip ederken ben ve 132 malik için kaybolan yılların hesabını kimlerin nasıl vereceğini de doğrusu merak etmekteyim.
Bu mücadele süreci aslında kentsel dönüşüm adı altında vatandaşın malına çökme operasyonuna evrilmesinin tipik örneğini gösterirken, kötü niyetli RANTÇI yöneticilerin bundan sonra bu gibi yollara cesaret edemeyeceğini, yıllar boyu kentsel dönüşümde neden mesafe alamadığımız konusunda da ders vereceğini umuyorum.
Özgür İstanbul;Paralel İmar Yapılanması nasıl işliyor? Vatandaşlar hangi yolları izlemelidir?
Nurettin Yılmaz;Genelde belediye yönetimleriyle müteahhitler arasında kurulan ilişkilerden beslenen bir yapı mevcut olduğunda böyle bir paralel yapılanma hayat buluyor. Kesinlikle hukuktan yana güvenmelerini tavsiye ederim. Olmayan bir adari işlemin idare mahkemelerinde İPTAL edilmesi tabiki kolay değil. Sonuçta idari bir işlem var MIŞ gibi plan PAFTA larında yapılan TAHRİFAT lar evrakta sahtecilik suçunu oluşturduğundan ceza mahkemelerinin alanına girer. Ancak ıslak imzalı orijinal belgelerin belediyeden bir şekilde ele geçirilmesi sonucu idare mahkemesinde davamızın esastan görüşülerek İPTAL yönünde karar alınması mümkün olmuştur.
Özgür İstanbul;Kentsel Dönüşüm Sürecinde Vatandaşlar Mülk Hakkının Korunmasına Karşı Ne Tür Tedbirler Almalı?
Nurettin Yılmaz;Kentsel dönüşüme karar verilmeden önce ilgili belediyeden mutlaka yazılı İMAR DURUMU almaları gerekir. Planlı, iskanlı, kat mülkiyetinin kurulduğu alanlarda kentsel dönüşüm yapılacaksa özellikle bu belgelerin ilgili belediyeden temin edilerek dönüşüme başlamaları önemlidir.
Özgür İstanbul; İmar Rantı Nasıl Elde Edilir?
Nurettin Yılmaz;Kat mülkiyetinin olduğu yerlerin plansız olması mümkün değildir. Planlı veya plansız alanlarda Plan tadilatıyla daha fazla imar katsayısı alınması mümkün olduğu için alınan katsayı kadar İMAR RANTI elde edilir.