Komedi

Emin Varol

   AKP Genel Başkanı Erdoğan seçim startını Sivas mitingiyle verdi. İbret dolu bir konuşma ile başlangıç yaptı. İşte söylediklerinden bir bölüm. "Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti'ni teslim alma hevesine kapılmasın. Bu millet iradesine uzanan o kirli, çirkin eller bu ülkede asla hedefine ulaşamayacaktır. Milli iradeyi teslim alma hevesleri inşallah 30 Mart ve sonrasında kursaklarında kalacaktır." 30 Mart'ta yerel yönetim seçimleri yapılacaktır. Bunun Türkiye Cumhuriyetini teslim almayla, mili iradeye el uzatmayla, milli iradeyi teslim almayla ne alakası var? Seçimleri böyle mili bir dava haline getirmeye çalışmak, en azından, hedef saptırma ve halkın aklıyla alay etmektir. Halkı bu yollarla aldatmaya çalışmak, siyasi ahlakın seviyesi göstermek açısından ilginçtir. Çarşı pazarda artan fiyatlarla ilgili eleştirilere ise şu yanıtı verdi, "Cudi'de, mücadeleyi verirken, sizin söylediklerinize bakın. Ne diyorlar domates, ne diyorlar patlıcan, ne diyorlar sivribiber. Yahu düşünün be bir mermini fiyatı nedir düşünün. Düşünün benim Mehmet'imin giyinip, kuşanıp bu teröristlere karşı verdiği mücadelenin bedeli nedir bir düşünün. Bunları bu iktidar yapıyorsa başarıyorsa. Siz hala domates, patates, sivribiber konuşuyorsunuz. Yani bizi George, Hans bir yerlerden vurmak istiyor bunlarda onlara el ayak oluyorlar." Elbette mermini bir değeri, terörle mücadelenin ağır masrafları vardır. Ama, çarşı pazarda artan fiyatları eleştirenlerin George ve Hans'a el ayak olduklarını uydurmanın da hedef saptırmaktan başka ne amacı olabilir? Yerel seçimleri bir beka sorunu haline getirerek oy toplamaya çalışmanın da siyasi seviyesizlikten başka bir şey olmadığının kabulü gerekir. "İşte Afrin'de olanları gördünüz değil mi? İki ay Afrin'de biz leblebi, çekirdek mi kullandık? Ne kullandık? Mermi kullandık, bombalar kullandık, silahlı, silahsız o İHA'larla ne yaptık? Bu teröristleri yok ettik. Bu , ne domatese benzer, ne patlıcana, ne sivri bibere benzer. Benim ecdadım Çanakkale'yi fethederken ne yedi, ne içti, bunu biliyorlar mı? Hedef saptırıyorlar. Üç kuruş, beş kuruş yeri geldiğinde fazla veririz ama biz merde, namerde bu toprakları yedirmeyiz" Bu sözler, baştan beri yanlış olan, Suriye politikasının neye mal olduğunun bir itirafıdır. AKP iktidarının Suriye'de yakmış olduğu ateş Türkiye'ye de sıçramıştır. Ekonomik sıkıntının nedenlerinden biride Suriye'de vermiş olduğumuz askeri mücadelenin masraflarıdır. Bugün yaşanan ekonomik sıkıntıların siyasi bir bedeli olmalıdır. 30 Mart seçimlerinde bu bedel AKP iktidarına ödetilmelidir. Çarşı pazarda artan fiyatları eleştirenler, Afrin'de leblebi, çekirdek kullanıldığını, bunların Suriyeli çocuklar tarafından toplanıp afiyetle yenildiğini zannediyorlardı. Bunun böyle olmadığını öğrenmiş oldular. Tanrı beterinden saklasın.