KENDİNİ BULMAYA NİYET

SİBEL ÇEÇEN

Hayatın her evresinde insan kendini keşfedecek olaylar yaşar. Yapılan iyilikler,söylenen olumlu ya da olumsuz sözler gün gelir karma ile karşımıza çıkar. İyilik yapan iyilik, kötülük yapan kötülüklerle yüzleşir.Bu hayatın denklemidir şaşmaz. İncittiğiniz yerden incinir,mutlu ettiğiniz alandan mutlu edilirsiniz. Alma-verme dengesi önemlidir.Eskilerin "ne ekersen onu biçersin" sözü ile de bu daha da bir anlam kazanır. Kalbinde iyilik ve güzellik olan ,kalbi kirlenmemiş,egosunu hayatından çıkarmış insanlar hayatı boyunca kendi frekansında olan insanlarla karşılaşacak ve kendi gibi olmayanlar ile karşılaştığında ise onları merkezinde barındırmayacaktır.Bazen hayat bize hiç olmaz dediklerimizi oldurur ,bazen de çok emin olduğumuz şeyler olmaz.Hayat mantıkla çözülemeyecek kadar karmaşık ama bir o kadar da basittir. Hayatı sistematik yöntemlerle analiz etmek yerine kalple ,güzelliklerle,duyguyla yorumlamak gerekir. Hepimiz birer enerjiyiz ve kolektife bağlıyız. Bir insanın bir hareketinin başka insanlarda ki etkisi de bu yüzdendir. Biri başlatır diğerleri de devam ettirir. Etki tepkidir yani...Birilerine yardım yapan bir insanın etrafı da zamanla onun gibi olan insanlarla çevrilecektir bu pozitif enerji çekimidir. Hayatımız da olumsuz bir çok hikaye de baş rol almıs olabiliriz. Her ne kadar hayat sevgidir desek de, sevgiyi sevgisizlik duygusu ile yüzleştiğimizde yüceltiriz. Yani bizim olan değil olmayan kıymetlidir mantığı ile hareket ederiz. Doğrusu ise öyle değildir. Aslında o kadar basittir ki düşünüldüğün de. Sağlığımız yerindeyse mutluyuz ama kıymetini bilmeyiz, ne zaman sağlık problemi yaşarız o zaman sağlık kıymetlenir. Dostumuz varken değerini bilmeyiz,ne zaman o dostu kaybederiz o zaman kıymetlenir. Yani elimizdekilerle mutlu olmayı ne zaman öğrenmeye başlarsak o zaman her şeyin aslında anlam kazandığını anlarız. Ayrıca kötülükleri ve kötü düşünceli kişileri hayatımıza çeken yine bizleriz. Hayatımıza etki etmelerine biz izin veririz,suçlu onlar değil bizleriz. Çünkü kötü olan kötülüğünü yapmak için kendisine uygun arenalar bulmaya hedeflemiştir kendisini, onun işi o'dur,sen olmasan başka kurban bulacaktır kendisine. Bildiği yaşam biçimi ve gerçeği bu olan kişiler manipülasyonu sevgi diline evrilterek karşısındakini etkisi altına alır,asla empati yapmaz. Bu kişileri hayatınıza bir kere aldığınızda yaşam dinamiklerinizi değiştirecek ,sizi doğalınızdan uzaklaştırarak sizi siz olmayacak hale getirecektir ,ta ki siz  fark edene kadar. Herkesin hayatında bu kan emici tihniyette kişiler olmuştur. Bazısı arkadaş,bazısı dost,bazısı eş,bazısı sevgili maskesi ile. Ama bu kişilerle deneyim yaşayan sizler o kişilere benzeyenleri tanıyarak hayat sınırlarınız içerisine girmelerine izin vermeyeceksiniz. Özetle yaşadığımız her deneyim kendimizi bulmamız için bir adım daha yaklastiracaktir bizleri kendi özümüze. Hayatta her alanda olumsuz olaylar yasayabiliriz,önemli olan yaşanılan her duruma karşı vakur duruşu sergilemek. Olanı olduğu kabul etmek ve olanı sevmek(bu ironi gibi gelse de doğru olan bu,deneyimleyenler bilir)... İşte burada başlar asıl hayat sınavı.Var oluştan yok oluşa kadar sürekli bir şeyler ile mücadele içinde olur insan. Neye nasıl tepki vereceğimiz o sınavın sonucunu etkiler. Tercihlerimizdir bizi o yolun sonuna götürecek olan yöntem. Yani kader değil biz belirleriz akibetinimizi.Nihai sonuçta bizim kaderimiz oluverir. Kaderci ya da kederci değil, GERÇEKÇİ olmalıyız... Önce KENDİMİZİ bulmalıyız... Gerisi içi boş balondan ibaret...
Sevgiyi kucaklayın ve sağlıcakla kalın.
                                                                                                                                                            Sibel ÇEÇEN