ABD'deki başkanlık seçimlerinde Donalt Trump'a rakip olan Joe Biden'nın geçtiğimiz yılın Aralık ayında New York Times gazetesine verdiği röportajda kullandığı sözler tam bir sorumsuzluk örneğidir. Bu röportajda Joe" Bence ona (Erdoğan'a) çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Başkan seçilirsem Erdoğan'ı darbeyle değil, seçimle devireceğim, muhalefete destek vereceğim. Parlamentoya katkı sunmak isteyen Kürt toplumunu entegre etmek için...Bu iş bir süre iyi gidiyordu. Bir yol haritamızın olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli." gibi skandal sözler kullandı. Demokrasi denince mangalda kül bırakmayanların bu sözleri sarf etmiş olmalarının kabul edilebilecek bir yanı yoktur. Bu sözler Kürt sorununun bir ABD emperyalist projesi olduğunu da, bir kere daha, kanıtlamıştır.
Bu sözlerin söylendikten 9 ay sonra, ABD başkanlık seçimlerine 3 ay kadar kısa bir zaman kala, Türk kamuoyuna servis edilmiş olması ilginçtir. Bu skandal sözlere Türkiye'nin göstereceği olumsuz tepkinin, ABD'deki Türk kökenli ABD vatandaşlarını etkileyeceği aşikardır. Bunlar Joe Biden karşıtı bir tutum sergileyeceklerdir. Netice Donald Trump'un ekmeğine yağ sürülmüş olacaktır.
Sığır çobanı Joe'nun şunu bilmesi gerekir. Onun bu sözleri Türkiye'de Erdoğan karşıtlarını değil Erdoğan taraftarlarını çoğaltır. Joe kaş yaparken göz çıkarmıştır. Türk Milli İradesine ipotek koyma hakkını bu sığır çobanına hangi kaynak veriyor. Türkiye'nin bir muz cumhuriyeti olmadığı bilemeyecek kadarda, siyasi gerçeklerden yoksundur Joe. Erdoğan'ı devirmek Joe'nun ne haddidir, nede hakkıdır. Bunu düşünmek veya böyle bir girişimde bulunmak Türk Milletine hakaret anlamına gelir. Joe'nun bunu idrak edecek kadar zekasının olmadığı anlaşılıyor. Donald Trump gibi psikolojik sorunları olan ve Joe Biden gibi zeka düzeyi düşük olanların ABD yurttaşlarının karşısına başkan adayı olarak çıkmaları, ABD yurttaşları adına gerçek bir talihsizliktir. Ne yazık ki; ABD yurttaşları da adam gibi bir aday bulma becerisinden yoksundur. Bunların hangisi başkan olursa olsun ABD'nin iç ve dış sorunlarına çözüm gelmeyeceği gibi, dünyanın ABD ile olan sorunlarına da çözüm gelmeyecektir.
Bu talihsiz röportajın yapıldıktan 9 ay gibi, uzun bir zamanın ardından Türk kamu oyuna servis edilmiş olması akla başka sorularda getiriyor. Ortada önemli hiçbir neden yokken Ayasofya'nın, siyasi bir şovla, müzeden camiye dönüştürülmüş olması, joe'nun bu sözleriyle Erdoğan'ın yanında yer alması, bunları alt alta topladınız zaman, "Acaba bir erken veya bir baskın seçime giden yolun taşları mı döşeniyor?" sorusu akla geliyor. Yoksa bu röportajın şimdi gündeme getirilmiş olması, ülkenin içine düştüğü bunalımın yarattığı gündemi değiştirmeye yöneliktir?
Joe "Muhalefete destek vereceğim" diyor. Erdoğan karşıtı muhalefete dışarıdan destek verilmesi muhalefeti bitirir. Joe, "Gölge etme, başka ihsan istemez."