Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen Tek Adam rejimi ülkeyi bir çıkmaza soktu. Bu çıkmazdan kurtulmanın yolunun bu sistemi değiştirmekten geçtiğini gören 6 muhalefet partisi bir araya gelerek "Millet İttifakı'nı" oluşturdu. Farklı görüşlerde olmalarına karşın, bu partilerin "Türkiye" ortak paydasında buluşmaları Türkiye demokrasisi için güçlü bir sağlık işaretiydi. Millet İttifakı iktidara gelmeleri halinde, mevcut ucube rejimi değiştirip yerine Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sistemi getireceklerini taahhüt etti. Yeni sistemde cumhurbaşkanlığı makamı sembolik bir makam haline getirilip, egemenlik saraydan alınıp milletin temsilcilerine veriliyordu. Millet İttifakı 12 sefer bir araya gelerek yol haritasını sağlıklı ve ciddi bir çalışmayla belirledi. Ülkenin kurtuluşu demokrasiyi hayata geçirmekten geçiyordu. Çünkü ekonomik ve sosyal kalkınma demokrasi olmazsa olmazdı.
Önümüzdeki cumhurbaşkanlığı ve milletvekilleri seçiminde seçmenler insan seçmekten daha çok, mevcut ucube sisteme devam mı yoksa tamam mı diyecekler. Türkiye bir yol ayrımına gelmiştir. Ya karanlığa gidişe devam diyeceğiz veya aydınlanma ve kurtuluş yoluna gireceğiz. Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sistemde cumhurbaşkanının kim olacağı o kadarda önemli değildir. Çünkü egemenlik milletin seçtiği vekiller tarafından milletin adına kullanılır.
Millet İttifakının bir üyesi olan İyi Parti önümüzdeki seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olarak Anakara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı veya İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu önerdi. Bu öneri Millet İttifakının diğer üyeleri tarafından kabul edilmedi. Çünkü bu belediye başkanlarının aday olması halinde belediye başkanlıkları AKP'nin eline geçecekti. Sembolik bir makam haline gelecek olan cumhurbaşkanlığı makamı için buna değmezdi. İyi parti seçilebilecek olan birinin aday gösterilmesi gerekir tezini savunuyordu. Yapılan anketler Millet İttifakının adayının kazanacağını gösteriyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına yapılan bu itirazın kabul edilir bir yanı yoktur. Kılıçdaroğlu, çok anormal hatalar yapılmazsa cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacaktır.
Millet İttifakının 5 üyesinin gösterdiği adayı kabul etmeyen İyi Parti, millete vermiş olduğu sözü hiçe sayarak Millet İttifakından ayrıldı. İyi Parti Genel Başkanı Meral hanım "masadan kalkarak millete ihanet etmem" sözünü çabuk unuttu. Ülkenin kurtuluşunu bitarafa bırakarak kısır sen ben tartışmalarını ön plana çıkaranların ne kendine ve nede ülkelerine bir yararı dokunmaz. Millet İttifakı yoluna devam edecektir. Fakat İyi Partinin siyasi ömrü bitmiştir. Ülkenin kurtuluşu Tek Adam rejiminin yerine Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sistemi getirmektir. Bu Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak olacaktır. Tek Adam rejimi ülkeyi karanlığa sürüklüyor. Bu gidişe dur deme zamanı gelmiştir. Seçimler bu millet için bir şanstır. İktidarın değişmesi ile yapılması gereken devrim niteliğinde bir yığın iş vardır. Bu durum karşısında "benim adayım kabul edilmedi, bunun için ben bu ittifaktan ayrılıyorum" diyenlerde sandıkta gereken cevap verilecektir.