Filistin de yaklaşık bir ayı aşkındır yaşanan Soykırım faciasına kayıtsız kalamadım. Avustralya da katledilen develere, Ukrayna da hayatını kaybeden çocuklara hatta Orman yangınlarında yok olan ağaçlara ağladık üzüldük. Ama maalesef Filistin'de ki çocukların cansız bedenleri ve orada hayatını kaybedenler bir kesim insan için önem bile arz etmedi.
YAZIK.... Yok dedeleri toprak satmış, yok öyle olmuş, yok böyle...!!! Bir sürü bizleri ilgilendirmeyen detaylar. Biz, insan olarak binlerce canlının hunharca yok oluşuna neden odaklanamıyoruz? Çocuklar ölmüş çocuklar!!!!! Dedeleri satmış ya da satmamış ,konu bu mu? TÜRKİYE de yabancılara çok daha fazla fiyatlarla toprak satan o kadar çok insan varken üstelik!!! İlk günden bu yana bu algı ile toplumu kutuplaştıran ruhsuz ve insan bile diyemeyeceğimiz canlı türlerinin saldırılarıları ile gündem çalkalandı. Ufacık bedenler, kadınlar, yaşlılar, hastahanede tedavi gören hastalar, üstelik suçları dahi olmadan katledildi. Görülmesi gereken tablo bu. At gözlüklerini ne zaman çıkartacak acaba bu güruh?
Kendi değerlerini kaybetmiş bir kesime insani duyguları öğretecek de değiliz tabiki. Öyle de bir çabamız yok. Çünkü ham meyveyi olgunlaştırmak bizim işimiz değil, Zamanın işi...
Bugün o bölgede bir katliam var ve biz buna bir kulp bulmadan neden üzülemiyoruz? Üzülen kişileri neden örseliyoruz? Vicdanımız buz mu tuttu? Sanırım insani duygularımızı yavaş yavaş kaybetmeye başladık. Umarım özümüze döneriz. Sevgi, hoşgörü, empati, merhamet gibi duygularımızı kaybetmeyiz. Saf enerji ile karşılık beklemeden sevgi ile yola koyulan kimselerin yolu her zaman aydınlık olur. Aksi halde Merhamet etmeyene merhamet etmiyor kimse. Yaradan tarafından bizlere sunulan bu ahir ömrümüz de İnsan olarak kalmak ümidiyle.
Kalın sağlıcakla...
Sibel Çeçen Yavaş