İnce

Emin Varol

 

 

CHP'nin son kurultayı ümitlerin yeniden yeşermesine neden oldu. Altı ilkenin yanına eklenen demokrasi, hukukun üstünlüğü, dış politika, iç barış ve sosyal projeler yüreklere su serpti. Yerel seçimlerde CHP'nin elde ettiği başarıların Kemal Kılıçdaroğlu'na mal edilişinin sonucu olarak, Kılıçdaroğlu başkanlık seçimine tek aday olarak katıldı. Seçimlerdeki başarının Kılıçdaroğlun'a mal edilmesi gerçekçi bir değerlendirme değildir. Bu başarıda HDP seçmeninin tercihini CHP adaylarından yana koymuş olması belirleyici oldu. Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanlığı seçimlerine tek aday olarak katılması, partide bir kadrolaşmanın olduğunun kanıtıdır.

Neticede başarılı bir kurultayın ardından, CHP'nin ağır toplarından, Muharrem İnce'nin yeni bir parti kuracağı haberleri medyada yer aldı. Muharrem İnce bu haberleri yalanlamadı. Sukut ikrardan gelir. Üstelik yaptığı açıklamalar bu haberleri teyit eder mahiyette idi. Muharrem İnce, kurultayda Yalova delegelerinin arasında tuvalete yakın bir yerde oturtulmuş olmasından şikayetçi. Bu hoş olmamakla birlikte, fazla önemsenecek bir durumda değildir. Bir organizasyon hatası olabilir.İnce, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde altmış bin sandıkta CHP'nin gözlemci bulundurmadığı iddia ediyor. Yani CHP kendi adayının seçimleri kayıp etmesine zemin hazırlamak gibi bir garabet mi sergiledi? Bunların hiçbiri yeni bir parti kurma girişiminin nedeni olamaz. CHP yönetimiyle Muharrem İnce arasında bir gerilim olduğu biliniyor. İnce, uzun yıllarını bu partiye vermiş partinin gerçek sahiplerinden biridir. İnce'nin bu şarlar altında, CHP'den ayrılarak, başka parti kurmaya kalkması "papaza kızıp oruç bozmak" olur. Bu girişimin CHP'ye zarar vereceği aşikardır. Kılıçdaroğlu, parti genel başkanlığının kendisine yüklediği sorumluluğun gereği olarak, İnce ile Genel Merkez arasındaki gerilimi ortadan kaldırmak ve bir uzlaşı sağlamak zorundadır. Kılıçdaroğlu'nun böyle bir girişimde bulunmayacağı, Muharrem İnce'yi ikna etmeye çalışmayacağı, haberleri basında yer almaktadır. Kılıçdaroğlu İnce'yi ikna etme girişiminde bulunmazsa doğacak olan sonuçların sorumluluğuna ortak olacaktır.

Ülkeyi AKP iktidarının içine sürüklemiş olduğu durumdan çıkaracak olan partinin CHP olduğu açıktır. Son anketler gelecek seçimlerde AKP'nin bir daha, tek başına, iktidar olamayacağını gösteriyor. Yani "Abbas yolcu". Bu gidişi ancak ana muhalefet partisinde meydana gelecek bir bölünme önleyebilir. Akla şu geliyor. AKP'yi, daha bir buçuk yıllık bir parti iken, tek başına iktidar yapan güçler tekrar devreye girip, AKP iktidarının devamını sağlamağa mı çalışıyorlar? Yoksa hem Kılıçdaroğlu hem de Muharrem İnce kripto AKP'li mi? Seçimlerden evvel ana muhalefette bölünmeyi gerçekleştirip, gelecek seçimlerde AKP iktidarının devamını sağlamanın başka bir izahı olabilir mi? Parti içi hesaplaşmaları seçim sonrasına bırakmak, ülke çıkarlarına daha uygun olacaktır.Şahsı ihtiraslarının bedelini halka ödetenlerden, ne köy olur ne kasaba.