Program Gazi Mustafa Kemal Paşa ve onun silah arkadaşları, bu ülke için canını hiçe sayan tüm şehitlerimiz için saygı duruşu ve istiklal marşının okunması ile başladı.
Programda açılış konuşmasını yapmak için kürsüye gelen Atatürkçü Düşünce Derneği Kartal Şube Başkanı Kemal Aslan şunları dile getirdi.
Aslan “Saygıdeğer protokol, Atatürkçü Düşüncenin yılmaz savunucusu değerli konuklarımız, basınımızın kıymetli temsilcileri, hepinizi şahsım ve yönetim kurulum adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Milli Mücadelemizin 100. yılı nedeniyle düzenlemiş olduğumuz konferanslar dizimizin dördüncüsünü bu akşam sizlerle birlikte gerçekleştireceğiz. Bu günün ayrı bir önemi de Dil Bayramımızın 87. yıl dönümü hepimize kutlu olsun. Ne Mutlu Türk'üm Diyene! Katılımlarınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Bu akşamki konferans konumuz " Siyasal İslam, Cemaatler ve Tarikatlar" değerli konuşmacımız, hepinizin yakından tanıdığı Dernek Üyemiz İlahiyatçı Yazar Cemil Kılıç her zaman olduğu gibi davetimize olumlu yanıt vererek bugün aramızda oldukları için, kendilerine Atatürkçü Düşünce Derneğimiz ve sizler adına teşekkür ediyorum” dedi.
Daha sonra mikrofona İlahiyatçı Yazar Cemil Kılıç mikrofona gelerek Türkiye Cumhuriyetinin Siyasal İslam, Cemaatler ve Tarikatlar gerçeğini anlatarak çok çarpıcı bilgiler aktardı.
Tarihimizde ki en büyük devrim Büyük Atatürk önderliğinde gerçekleştirilen Cumhuriyet Devrimidir. o kadar büyük bir devrim ki o devrim olmasaydı. Türk ulusu diye bir ulustan bahsetmek Türk Dili diye bir dilden bahsetmek en azından devlet düzeyinde ve Anadolu düzeyinde söylüyorum mümkün olmayabilirdi.
Bugün aynı zaman da Türk Dil Bayramı yıllar içerisinde Türk Dili yoğun bir Arapça ve Farsça saldırısına maruz kaldı. Dilimiz neredeyse tanınmaz hale geldi. bu çoğunlukla tırnak içerisinde münevver kitle diyorlar aydın kesim devlet erkanı diyorlar, yönetici kesim için söz konusu ama Türk halkı halk olarak toplum olarak Türk toplulukları kendi öz dilini ozanları aracılığı ile yaşattı. Kimliği asimile olanlar oldu ama dilini korudu.
Türkiye'de Cumhuriyet Devrimlerine yönelik yoğun saldırıların yoğunlaştığı en önemli alanlardan birisi Yazı Devrimi ve Dil Devrimine yöneliktir. Yani Siyasal İslamcı hareketler Yazı Devrimini ve Dil Devrimini büyük bir felaket olarak nitelendirirler. Yazı Devrimi ve Dil Devrimi İslamcı hareketin tarihsel kaynakları ile toplumun ve aydın kesimin bağını koparan bir devrim olduğu için yakınma içerisindedir.
Türkiye'de ki Siyasi İktidar dilimizi, de yavaş yavaş değiştiriyor ve dönüştürüyor. Hissetmiyor bazıları bunu birkaç örnek vereceğim. AK Parti iktidara gelmeden önce herkes Anıtkabir'i ziyaret ettiğinde Atatürk'ün Anıtkabir Özel Defterine Atatürk ve ziyaret ile ilgili bir şeyler yazarken Atatürk'e hitap genellikle şu idi "Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk" şimdi bakıyorum en solcusu bile "Aziz Atatürk" yazıyor. Bu çok basit bir örnek olabilir ama ben çok önemsiyorum.
Siyasal İslam ne demek bir de İslam var yani şöyle diyelim Siyasal İslam var Siyasal olmayan İslam var. Böyle mi düşünüyoruz evet, böyle düşünüyoruz. Bir İslam var bir de Siyasal İslam var. İslam başka Siyasal İslam başka.
Ne demek Siyasal İslam? Siyasal İslam siyasi iktidarı ele geçirmek için İslam'ın kullanılmasıdır. En basit ifade ile budur ama, bu değildir bunun ötesinde güya dini esaslara göre devleti yeniden inşa etmek ve dini esaslara göre devleti yönetmek.
Ben şimdi sizin ezberinizi bozacağım bir kimse tarikatçı ise Siyasal İslam'a karşı olması gerekir. Ne var ki bugün Türkiye'de Siyasal İslam güya tarikatlar eli ile kotalaşıyor güçlendiriliyor. Halbuki kazın ayağı öyle değil .
Aslında bambaşka bir durum söz konusu bakınız Siyasal İslam Şer-i İslam'dır yani şeriatçı İslam'dır. İslam Fıkhı denilen hukuk kuralları da esas alır. Nelerdir bu hukuk kuralları? Bir memleketin Şeriatla yönetilmesi bir memleketin ne demek İslam Şeriatı ile güya Emevi Şeriatı kast ediliyor tabii.
Nasıl bir devlet düzeni nasıl bir hukuk düzeni olacak. Bir kere o devleti yöneten idareci halkın temsilcisi değil Tanrısal iradenin tecellisidir. Yani yönetici, yani halife, yani sultan Allah'ın yeryüzünde ki gölgesidir.
Zira Atatürk Öngörüsü yüksek bir lider Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır. Değerli dostlar bu Tarikat ve Cemaatler noktasında bilmemiz lazım gelen en önemli konulardan birisi şudur.
Türkiye'de ki en büyük yapı Nakşibendiliktir. Nakşibendiliğin çok çeşitli kolları vardır. Mesela Menzil tarikatı, İsmail Ağa, İskender Paşa, Erenköy Cemaati Nakşibendi'nin bir koludur. Bunların hepsi bugün Mecliste, Bakanlıklarda her yerde örgütlüdür.
bütün bu güçlerine rağmen hala istedikleri noktaya gelemiyor. İstedikleri sistemi ve nizamı kuramıyorlar. İnanılmaz bir Kemalist direniş devletin her zerresinde var. Hepinize sabrınızdan dolayı teşekkür ediyorum" dedi.
Program sonunda Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanları tarafından İlahiyatçı Yazar Cemil Kılıç'a çiçek takdim edildi.