DİSK Araştırma Merkezi (DİSK-AR), Türkiye İşçi Sınıfının Görünümü araştırmasını kitaplaştırdı. Türkiye genelinde 2017 yılında 2 bin ücretli çalışanla yüz yüze görüşülerek yapılan araştırma, işçilerin yaşam ve çalışma koşulları ile kanaat, deneyim ve tutumlarını ortaya koymayı amaçlıyor.
Araştırma sonuçları ise işçilerin çalışma koşullarını ortaya koydu.
ÜCRETLER ASGARİ ÜCRETE YAKIN: Araştırmanın yapıldığı tarihte net asgari ücret 1404 TL idi. Araştırmada işçilerin yüzde 16,4’ü asgari ücretin altında ücret aldığını, yüzde 50’si ise 1401-2000 TL arası ücret aldığını ifade ediyor. Bu sonuç, 2017’nin sonbahar aylarında işçilerin yüzde 66,9’unun 2000 TL’den az ücret aldığını gösteriyor. 3000 TL’den fazla ücret alanların oranı ise sadece yüzde 5,1.
SENDİKASIZLARDA ÜCRET DAHA DÜŞÜK: Araştırmaya göre, sigortalı işçilerin ortalama ücreti 2 bin 16 TL iken, sigortasız işçilerin ücreti 1377,4 TL’ye, yani o tarihte geçerli olan asgari ücretin bile altına düşüyor. Öte yandan sendikalı işçilerin ücreti 2222,7 TL iken sendikasızların ücreti ise 1845 TL’ye kadar iniyor.
YARISINDAN FAZLASI AY SONUNU ZOR GETİRİYOR:İşçilerin yüzde 54’ü ay sonunu zorlukla getirirken, yüzde 4,2’si ise büyük zorlukla getirdiğini belirtiyor. Sigortalı işçilerde ay sonunu getirme zorluğu yüzde 50. Sigortasız işçilerde ise bu oran yüzde 71’e yükseliyor. Sendikasız işçilerde ay sonunu getirme zorluğu ise yüzde 57.
HER BEŞ İŞÇİDEN BİRİ SİGORTASIZ: İşçilerin yüzde 19,3’ü işyerinde sigortasız çalıştığını söylüyor. Kadın işçilerde sigortasız çalışma oranı yüzde 22,8. 15-19 yaş arası çocuk ve genç işçiler arasında yüzde 42,6 olan sigortasız çalışma oranı, 20-24 yaş aralığında yüzde 35’e iniyor. En yüksek oranda sigortasız işçinin çalıştığı bölge ise yüzde 40 ile doğu bölgeleri.
İŞÇİLERİN YARISINDAN FAZLASI KİRACI:Araştırma sonucuna göre konut sahibi olanların oranı yüzde 44,4’te kalırken, işçilerin yüzde 53,5’i kiracı olduğunu ifade ediyor. Bu oranlar, işçilerin Türkiye ortalamasına göre daha düşük oranda konut sahibi olduğunu ve daha yüksek oranda kiracı olduğunu gösteriyor.
DÖRTTE BİRİ YILLIK İZİN KULLANMIYOR: İşçilerin yüzde 23,6’sı yıllık izin kullanmadıklarını belirtiyor. Yıllık izin kullanan işçilerin oranı ise yüzde 75,8; ancak bu oran lise altı eğitimde yüzde 29, asgari ücretten az ücret alanlarda yüzde 42,8, sigortasız işçilerde ise yüzde 48,1’e düşüyor.
Araştırmaya göre, işçilerin yüzde 46,8’i yıllık iznini evinde geçirirken, yüzde 28,9’u memleketine ve köyüne gidiyor. Tatil amacıyla bir otel, pansiyon ve benzeri bir mekânda konaklayanların oranı yüzde 23,1. Yıllık iznini yazlıkta geçirenlerin oranı ise yüzde 8,5’te kalıyor. Sonuç olarak yıllık izin kullanabilen işçilerin sadece yüzde 31,6’sının tatil yapabildiği anlaşılıyor.
EN ÖNEMLİ SORUN DÜŞÜK ÜCRET VE İŞSİZLİK: İşçilerin yüzde 77,4’ü düşük ücreti, yüzde 75,4’ü işsizliği, yüzde 46,7’si sigortasız çalıştırmayı, yüzde 43,7’si uzun çalışma saatlerini “çalışma hayatının en önemli sorunu” olarak görüyor. Bu soruya işçilerin yüzde 39,1’i iş güvencesinin olmaması, yüzde 33,3’ü kadrosuz çalışma, yüzde 32,6’sı işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin yetersizliği, yüzde 32,3’ü kıdem tazminatı yanıtını veriyor.
YÜZDE 37’Sİ TOPLUMSAL SINIFA AİT HİSSEDİYOR: İşçilerin yüzde 37’si kendini bir sınıfa ait hissederken, diğer yüzde 37’si ise bir toplumsal sınıfa ait hissetmiyor. Kendini bir toplumsal sınıfa ait hissedenlerin yüzde 42’si kendini işçi olarak tanımlıyor.
DÖRT İŞÇİDEN BİRİ FAZLA MESAİ YAPIYOR
Araştırmadan çıkan diğer bulgular ise özetle şöyle:
İş bulma kanalları arasında en yaygın yöntem yüzde 54,1 ile arkadaşlardan ve tanıdıklardan alınan destek. İŞKUR kanalıyla iş bulma ise oldukça sınırlı.
İşçilerin sadece yüzde 15’i hemen işe başladığını söylüyor. Bir haftadan az bir süre ile işsiz kalanların oranı yüzde 13,6. 6 ay ile 1 yıldan uzun süreyle işsiz kalanların oranı ise yüzde 13’ü aşıyor.
İşçilerin yaklaşık dörtte biri fazla çalışma yapıyor. İşçiler ortalama olarak yılda 80 gün fazla çalışma yaptığını söylerken, bu sayı sigortasızlarda 98 güne, 15-19 yaş aralığında 104 güne çıkıyor.
İşçilerin yüzde 53’ü OHAL dönemindeki ihraçları olumsuz veya çok olumsuz bulduğunu dile getiriyor. Grevlerin hükümet tarafından yasaklanmasını olumsuz ya da çok olumsuz bulanların oranı ise yüzde 49,7.
İşçilerin yüzde 58’i çalışma saatlerinin uzun olmasından dolayı işinden memnun değil. İşinden memnun olmayanların yüzde 36’sı fazla mesaiden dolayı işinden memnun değil.
İşçilerin yüzde 14’ü siyasi, yüzde 8,6’sı ise din, mezhep ve inanca dayalı ayrımcılığın yüksek olduğunu ifade ediyor.