Bu sefer konumuz, herkesin en çok karşılaştığı, dünyayı etkisi altına alan yetersiz beslenme sorunu. Doğru beslenme, sağlığın ön koşuludur. Yiyeceklerin normalleştirilmesi vücuttaki metabolizmayı normalleştirir.Ne yazık ki, nüfusun büyük bir kısmı beslenme kurallarından habersizdir.Bazen insanlar aşırı soğuk su veya soğuk yiyecek içmeyi yetersiz beslenmeye bağlar.Ya da çok fazla sıcak çay içip mideye yiyecek aktarırlar.Bunlar en kötü beslenme yöntemleridir.Soğuk içecekler ve yiyecekler mide zarına zarar verir.Buna sıcak çay ve sıcak yemekler dahildir.
Peki ya doğru beslenme nasıl gerçəkleşmeli?
Nüfus daha yüksek enerjili gıdalar, doymuş yağlar, şeker veya tuz tüketiyor ve meyve, sebze ve tahıllara yeterli yer vermiyor.Ve bu sonunda bir sıra beklenən hastalıklara yol açar.Diyet ve yaşam tarzındaki bu değişiklikler, gelişmiş ülkelerde bulaşıcı olmayan kronik hastalıkların (obezite, diyabet, kardiyovasküler hastalık, yüksek tansiyon ve felç, bazı kanser türleri) başlıca nedenleri olup, sakatlık ve erken ölüme yol açmaktadır.Başta (1-2 yemek kaşığı) olmak üzere bitkisel yağ kullanımını azaltın, dengeleyin ve uygun büyüklükte ayarlayın,meyve ve sebze kullanımını artırmak, her gün belirlenen saatlerde egzersiz yapmak,Tuz ve pudra şekeri kullanımını sınırlayın (belirli kullanımlarda).Beslenmede en önemli detay besinleri iyi sindirmektir,besinleri küçük parçalara ayırın, alkolden kaçının,Ayak üstü beslenme insanın en büyük düşmanıdır – bunu unutmayın.Yeşillikler ve balık ürünleri diyette , doğru beslenme de çok önemlidir.Günde en az 2-3 litre su içmek temel koşullardan biridir.Abur-cuburlardan kaçının. Çok fazla çikolata yemek de diyetiniz ve beslenmeniz için kötüdür.Sağlıklı beslenmenin sizin elinizde olduğunu unutmayın. Ve “iyi” ya da “kötü” yiyecek yoktu. Ve sağlığınız kaybolduğunda veya hasar gördüğünde, onu düzeltmek zordur.Son olarak ünlü Azərbaycanlı şair ve yazar Nizami Gəncəvi’nin ünlü sözleriyle konuyu bitirelim.”Bir inci saflığı varsa da suda,artık içdikde acı verir o da”