Düzenci

Emin Varol

 

 

Toplumsal yaşam insanlara sorumluluk yükler. Bunlardan biride toplumsal düzenin sağlanması ve korunmasıdır. Düzenin kurallarına uymak ve uymayı sağlamak, toplumsal yaşamın insanlara yüklediği sorumluluktur. “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” veya “Gemisini kurtaran kaptan” gibi, sözde, atasözlerinin düzenli yaşamda yeri yoktur.

Şu anda yaşamakta olduğumuz ağır ekonomik şartlardan kurtulmanın yolu, enflasyonla, seferberlik anlayışı içinde, birlikte mücadele etmekten geçer. Enflasyonu tetikleyen en önemli kaynak keyfi yapılan zamlardır. Örneğin; mazota %5 zam geldiğinde, üretilen malada %5 zam yapılıyor. Mazotun üretim maliyetindeki payı yüzde bir bile olsa, mazota gelen zam aynen üretime aktarılıyor. Devletin denetleme gücü yok denecek kadar azdır. Halbuki devletin birinci görevi yurttaşların can güvenliğini, ikinci görevi mal güvenliğini sağlamaktır. Yurttaşını enflasyona ezdirmemek devletin devlet olma gereğidir. Serbest Pazar denen ekonomik model devletin denetleme yetkisini ortadan kaldıran bir uygulamadır. Fiyatların piyasa tarafından belirlenmesi halkı aç aslanların önüne atmaktır. Bu “altta kalanın canı çıksın” vahşetinin sergilenmesidir. Devlet keyfi yapılan zamlara mani olamıyorsa devletin meşruiyeti tartışmalı hale gelir. Çünkü devlet halkın mal güvenliğini sağlayamıyor demektir.

Olayları televizyonda filim seyreder gibi veya gazetede roman okur gibi değerlendirmek yurttaş olma sorumluluğu ile bağdaşmaz. Düzenin sağlıklı işlemesi için, olumsuzlukların önünün alınması için, ben ne yapmalıyım sorusunu yurttaşlar kendine sormalıdır. Herkesin başına bir polis dikerek düzenin sağlıklı işlemesini sağlamak olası değildir. Her yurttaş, düzenin sağlıklı işlemesinden sorumlu olduğu bilincinde olmalıdır. Kurallar çiğnemek için değil, uyulması gerektiği için vardır. Her yurttaş kurallara uymalı, uymayanlarında uymasını sağlamanın yollarını aramalıdır. Bunun anlamı ülkeye sahip çıkmaktır. Şu dize bunu çarpıcı bir biçimde anlatmaktadır. “Sahipsiz memleketin batması haktır/ Sen sahip çıkarsan bu vatan atmayacaktır.”

Kurallara uyulması sağlamak açısından belki şöyle bir uygulama yararlı olur. Yurttaş kuralların çiğnenmesine tanık olduğu zaman durumu yetkili makamlara iletir. Yetkili makamlar kurallı çiğneyene bir ceza yazar. Yazılan bu cezanın belirli bir kısmı durumu yetkili makamlara ileten yurttaşa verilir. Örneğin, bir trafik kuralının çiğnenmesine tanık olan yurttaş durumu trafik polisine bildirir. Trafik polisinin kestiği cezanın bir kısmı durumu polise bildiren yurttaşa verilir. Bu yurttaşı trafik polisi işlevi görmeye teşvik eder. Buda trafik kurallarına uymayı daha yaygın hale getirir. Trafik kurallarına uyulması ülkeye maddi ve manevi büyük kazanç sağlar. Bu uygulama alanını çok daha genişletmek olasıdır. Örneğin; gürültü kirliliğini önlemek, sokakların temizliğini sağlamak, doğayı korumak gibi.