Ayasofya Müzesinin camiye çevrilmesi ülke gündemini meşgul edeceğe benziyor. Neden bu yapılmak isteniyor ve yararı ne olacaktır? Namaz kılmak için yer sıkıntısı mı var? Yoksa cihatçı kafaların egosu mu tatmin edilmek isteniyor?
Ayasofya Ortodoks mabedi olarak inşa edilmiştir, barışın egemen olduğu bir dünyada, öyle kalması gerekirdi. İstanbul'un Müslümanlar tarafından fethedilmesinden sonra, günün koşullarından dolayı, cami olarak kullanılmaya başlamış, sonrada Cumhuriyeti kuranlar tarafından, dünyaya bir barış mesajı olarak değerlendirebilecek şekilde, müzeye çevrilmiştir. Tekrar cami yapılması Ortodoks alemi, ağır şekilde rencide etmekten başka bir işe yaramayacaktır. Bu durumu doğru değerlendirmek için empati yapmak gerekir. Mescidi Aksa Müslümanlar için ne değerde ise, Ayasofya'da Ortodokslar için en az o değerdedir. Mescidi Aksa İsrail devletinin işgali altındaki bir bölgede bulunuyor. Bu gün İsrail devleti Mescidi Aksa'yı, işgalciler her türlü tasarruf hakkına sahiptir diyerek, havraya çevirse, Müslüman alem bunu nasıl karşılar? Üstelik Mescidi Aksa'nın İslamiyet'teki yeri tartışılabilir. Hz. Muhammed'in bu mescitte namaz kıldığı ve buradan Miraç'a çıktığı kabul edilir. Isra Suresinin 1. Ayetinde "Kulunu, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için bir gece Mescidi Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa'ya yürütenin şanı pek yücedir." İfadesi yer alır. Bu surenin nazil oluş tarihi Hz. Muhammed'e peygamberlik görevinin verilişinin 3. yılındadır. Namazda bu sürede farz kılınmıştır. Yani o tarihte Müslümanların toplu olarak namaz kıldıkları mescit söz konusu değildir. Mescidi Aksa Beytül Makdis (kutsal Yapı) olarak adlandırılan ve kilise olarak kullanılan harap bir yerdir. Mescidi Aksa sonradan Emeviler ve Abbasiler tarafından onarılmıştır. Yani Isra Suresinin nazil olduğu tarihte Mescidi Aksa adıyla anılan bir mescit mevcut değildir. Bütün bunlar Kuran toparlanırken bir takım ilavelerin yapıldığı savını mı doğruluyor? Bütün bunlara karşın Mescidi Aksa'nın yerleşik Müslümanlıkta kutsal bir yeri vardır. Mescidi Aksa'nın havraya çevrilmesinin Müslümanlar üzerinde yaratacağı olumsuzlukla, Ayasofya'nın camiye çevrilmesinin Ortodokslar üzerinde yaratacağı olumsuzluk eşdeğerdir. Bunun ülkenin yararına olmayacağı da aşikardır. Gerçekleri görmekten aciz dincileri tatmin etmek için böyle bir şeyi hayata geçirmek sağlıklı aklın yapacağı bir şey değildir. Hayata din penceresinden bakan dincilerden hayatın gerçeklerini doğru değerlendirmeleri beklemek beyhudedir.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın ve Türkiye'nin içine düştüğü ekonomik sıkıntının ancak İslami Ekonomik Sistemle aşılabileceğini söyledi. Böyle bir olanak varken, bu kadar ekonomistlerin, bu kadar düşünürlerin, bu kadar ekonomik sorunu aşmak için kafa patlatanların, bu olanaktan yararlanamamaları akıl alacak bir şey değil. İslam aleminin ellerindeki olanağı kullanamayacak kadar ahmak olmaları da ayrıca değerlendirilmelidir. Yoksa, kurtuluşun İslami Ekonomik Sistem olduğunu söylemek, dinci bir kafanın üretmesi midir?
15.Haziran.2020
Çınarlı
Emin Varol