“Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” ilkesine dayanan bir anayasaya gereksinim vardır. Bugünkü “Tel Adam” rejiminde egemenlik bütün milletin değil, sadece Cumhurbaşkanına oy veren milletin yüzde 51’nindir. Yüzde 49’u oluşturan muhalefetin egemenlik hakkı yok hükmündedir. Çünkü muhalefetin önerilerinden hemen hemen hiçbiri dikkate alınmamaktadır. Bu da ülke sorunlarının sağlıklı çözümüm için gerekli olan ortak aklın kullanılmasını ortadan kaldırmaktadır. Bugün ülkenin içine düştüğü çıkmazı bu “Tek Adam” rejimi hazırlamıştır. Çözüm bu rejimden kurtulmaktır. “Demokratik Parlamenter Sisteme” geçiş olmazsa olmazdır.
“Demokratik Parlamenter Sistem”, “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” ilkesine dayandırılmalıdır. Bütün milletin egemenlik hakkını kullanacak şekilde bir anayasa hazırlanmalıdır. Yürütme organına, mecliste gurubu bulunan her partiden, milletvekili sayısına göre, üye alınmalıdır. Böylece geniş tabanlı bir koalisyon meydana getirilmelidir.
Siyaset toplum sorunlarını çözme sanatıdır. Sorunların çözümünü ideolojilerin dar kalıpları içinde aramak zamanı geçmiştir. Sorunları sağlıklı bir çözüme kavuşturmanın yolu, ideolojilerin dar kalıplarından değil, akıl ve bilimden geçer. Sorunların çözümüne ideolojik yaklaşımlar, bugüne kadar gerekli yararı sağlamamıştır. İdeolojik yaklaşımlar kamplaşmalara ve kutuplaşmalara zemin hazırlamış, milletin enerjisi heba edilmiştir. Akıl ve bilimin gösterdiği çözümü bir ideolojinin ilkelerine uygun düşüyor diye uygulamamak gibi bir saplantıya düşmenin hiçbir yararı yoktur. Siyasetin ülke sorunlarını çözmek için yapıldığına inanan siyasilerden oluşan bir yürütme organı (hükümet) ideolojik yaklaşımları değil, çözümü akıl ve bilimin onaylayıp onaylanmadığını dikkate alacaktır. Bu ilke yasama organı içinde geçerli olacaktır. Bu ilkeyi benimseyen geniş tabanlı bir koalisyon uyum içinde çalışacaktır. Yürütme organında, mecliste gurubu bulunan her partiden temsilci bulunması temsilde adaleti de sağlamış olacaktır. Yönetimde istikrar ve temsilde adaletin sağlanmış olması geleceğimizin güvencesi olacaktır.
Demokratik yönetimin, diğer yönetim şekillerine göre, üstün tarafı ortak aklın kullanılmasına olanak sağlamasıdır. Bir sorunun çözümlenmesi için ne kadar fikir üretilirse o kadar sağlıklı çözüm bulunur. Bugünkü “Tek Adam” rejiminde ortak aklın kullanılması söz konusu bile edilemez. Sorunlara çözüm üretme işi bir kişiye verilmiştir. Onunda kapasitesi çözüm üretecek düzeyde değildir. Neticede bütün bir millet sorunlarla boğuşacak konuma gelmiştir. Bu “Tek Adam” rejimine geçerek yapılan hatanın bedelini bütün millet yoksullukla, yoklukla ödemektedir. Kurtuluşun yolu ”Tek Adam” rejiminden kurtulup “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” ilkesine dayanan “Demokratik Parlamenter Sistemden” geçmektedir.
08.Mayıs.2024
Pendik
Emin Varol