Ambargo, siyasi bir amaca ulaşmak için, masum insanlara, haksız bir şekilde, bedel ödetmenin adıdır. Bebekleri aç, hastaları ilaçsız bırakma zulmüdür. Bu ne insafa, nede vicdana sığar. Saddam zamanında Irak'a uygulanan ambargo binlerce bebeğin ve hastanın ölümüne neden olmuştur. Diğer bir yönden, ambargo kaçakçılığın artmasına ve bazı soysuzların aşırı kar sağlamasına zemin hazırlar. Nitekim, İran'a uygulanan ambargoyu delen Rıza Sarraf denen adam Karun oldu. Şimdi ABD'de yargılanıyor. Bu yargılama olayı bir garabettir. İran'a ambargo Birleşmiş Milletler kararıyla uygulandıysa ve bunu Rıza deldiyse, Rıza'nın uluslar arası bir mahkemede yargılanması gerekir. ABD hukukuna göre ABD'de yargılanması uluslar arası hukuka aykırıdır. Yok eğer ambargo kararı ABD hükümetince alındıysa, ABD hükümetinin kararları sadece ABD vatandaşlarını bağlar. ABD vatandaşı olmayanları kapsamaz. ABD hükümetinin ambargo kararını Rıza'nın tanımaması, Rıza ABD vatandaşı olmadığı için, suç teşkil etmez. Bu herif Türk vatandaşıdır ve ABD'de yargılanmış olması bizim hukuki bağımsızlığımızla bağdaşmaz. Kurtuluş savaşı sırasında, İngilizlerin isteği üzerine Londra'da, 21 Şubat 1921 tarihinde,bir barış konferansı toplanır. Bu konferansa Türkiye adına TBMM Hükümeti adına ,dışişleri bakanı olarak, Bekir Sami Bey katılır. Barış için İngilizler Sevr'in biraz yumuşatılmışını dayatınca bir sonuca varılamaz ve konferans başarısızlıkla sonuçlanır. Fakat Bekir Sami Bey İngiliz, Fransız ve İtalyan'larla ikili anlaşmalar yapar. İngilizlerle yaptığı anlaşmanın şartlarından biri, biz elimizdeki İngiliz esirleri serbest bırakacağız bunun karşılığında da İngilizler ellerindeki Türk esirleri serbest bırakacaklar. Fakat bu esirler arasında İngilizlere kötü muamele yapanlar ve Ermeni meselesine karışmış olanlar serbest bırakılmayacak, İngiliz mahkemelerinde yargılanacaklardır. Mustafa Kemal, Türkiye'de suç işlemiş bir Türk vatandaşının yabancı mahkemeler de yargılanmasının hukuki bağımsızlığımızla bağdaşmayacağı gerekçesiyle bu anlaşmayı kabul etmemiş ve Bekir Sami'den görevi bırakmasını istemiş ve Bekir Sami Bey istifa etmek zorunda kalmıştır. Yoklukta bağımsızlık, varlıkta bağımlılık. Nereden nereye geldik. Biz ABD'deki bu yargılamanın meşru olmadığını ve dünya kamuoyunda tanınmaması gerektiğini savunacağımız yerde, davanın savcıları hakkında bizim savcılarımız soruşturma açarak, bu gayri meşru davayı tanıdığımızı dünyaya ilan ediyorlar. Savcılarımızın amacını anlamak çok zor. Bunu kamuoyuna açıklıkla anlatmaları gerekir. Eğer Rıza Sarraf denen herifi biz kendi mahkemelerimizde hakça yargılamış olsaydık, bugün bu duruma düşmeyecektik. Türkiye sanki ABD'nin bir eyaleti. Bunun böyle olmadığını kovboy kafalılara öğretmek gerekir. Olur olmaz herkese kafa tutan AKP Genel Başkanı bu durumda sesini yükselmeyip de ne zaman yükseltecek. Türkiye'de, ABD ambargosunu delmek suç ise, suç işlemiş bir Türk vatandaşını ABD hangi hukuk kurallarına dayanarak tutuklayıp yargılıyor? ABD ben yaptım oldu mantığıyla hareket ediyor. 2019 seçimlerinde, ona bu fırsatı verenlere hesap sormak bu milletin namus borcudur.