Ülkenin bugün için düştüğü çıkmazın en önemli nedeni, ucube Tek Adam Rejimidir. Ülkenin durumu bu Tek Adam sisteminin çöktüğünün kanıtıdır. Önümüzdeki seçimden sonra oluşacak yeni iktidarın ilk yapacağı iş Demokratik Parlamenter Sisteme geçiş olacaktır. Bunun için gerekli hazırlıklarda yapılmaktadır. Tek Adam Rejiminden evvel uygulanan sistem özürlü Demokratik Parlamenter Sistemdi. Şimdi Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sisteme değil, Demokratik Parlamenter Sisteme geçilecektir. Demokratik Parlamenter Sistemde, halkın adına egemenlik hakkını seçimle iş başına gelmiş milletvekilleri kullanır. Milletvekili adayları da halk tarafından belirlenir. Eskisi gibi, seçimlerde parti başkanlarının belirlediği adaylar, seçim adı altında milletin onayına sunulmaz. Parlamento milli iradenin gerçek tecelli makamı olur. Bu sistemde yürütmenin başı başbakan olacak, cumhurbaşkanlığı makamı, ülkenin bütünlüğünü ve milletin birliğini temsil eden, sembolik bir makam olacaktır. Bu cumhurbaşkanlığı makamının milletin kaderini belirlemedeki etkinliği azalacak demektir. Bunun içindir ki, cumhurbaşkanının kim olacağı, Tek Adam Rejimindeki gibi, fazla önem arz etmemektedir.
Önümüzdeki seçimlerde Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş üzerinde durulmaktadır. Bunların üçünün de değerli insanlar olduklarında şüphe yoktur. Belirleyici olan millete tam kapasiteyle hizmet etme koşullarını oluşturmaktır. Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak yapacağı hizmetler, sembolik bir cumhurbaşkanı olarak yapacağı hizmetlerden çok daha geniş kapsamlıdır. Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adayı olması demek İstanbul Büyükşehir Belediyesini AKP'ye teslim etmek demektir. Bu İstanbul seçmeninin iradesine büyük bir saygısızlık olur. Ekrem İmamoğlu'nun belediye başkanlığı seçimlerinde İstanbullulara verdiği sözleri yerine getirmesi gerekir. İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı
olması ülkeye, bugünkü hizmet olanaklarından, daha fazla olanak sağlamayacaktır. Ülkenin yararı İmamoğlu'nun İBB Başkanı olarak kalmasını gerektirmektedir. Bu değerlendirme Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş içinde aynen geçerlidir.
İnsanı üstün değer kabul eden barış odaklı bir inanca sahip olan Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı için en uygun adaydır. Kılıçdaroğlu'nun felsefesi cumhurbaşkanlığı görevini gereği gibi yapacağının güvencesidir. Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olduğu takdirde CHP Genel Başkanlığından ayrılacaktır. Yeni başkanın CHP'ye yeni bir ivme kazandırma şansı doğacaktır. Bu CHP'nin muhalefete mahkumiyetini de sonlandıracak bir ortam oluşturulabilir.
30.Aralık.2021
Pendik
Emin Varol