YÖNETİM
Emin Varol
24 Aralık 2020 Perşembe 10:45
Demokrasi gelişmenin, kalkınmanın, kısaca uygarlaşmanın olmazsa olmazıdır. Uygar toplumların yönetim sisteminin demokrasi olması bir rastlantı değildir. Bu toplumlar demokratik yönetim sistemini benimsedikten sonra uygarlaşmışlardır. Demokrasi uygarlaşmanın nedenidir. Çünkü demokrasi ortak aklı kullanma olanağını sağlayan bir yönetim sistemidir. Ortak akıl sorunlara en sağlıklı çözümü getirir. Demokratik yönetimin üç gücü vardır. Yasama, yürütme ve yargı. Zamanımızda bunlara medya dördüncü bir güç olarak katılmıştır. Bu güçler birbirinden bağımsız olmakla beraber birbirini denetleme ve dengeleme özelliği taşırlar. Yasama gensoru ve güvenoyuyla, yürütmeyi denetler ve dengeler yargı yürütme ve yasamayı yargı yoluyla denetler ve dengeler. Bu güçlerin birleşmesi ve tek elde toplanmış olmasının ortaya koyduğu sakıncalardan dolayı bu güçlerin ayrılığı demokrasinin olmazsa olmazıdır. Bu güçlerin birleşmesi veya tek elde toplanmış olması, ortak aklın kullanılmasını büyük ölçüde kısıtlar, neticede sorunlara sağlıklı çözüm bulma olanağı ortadan kalkar. Buda uygarlaşmanın önüne set çeker.
Bu üç gücün bağımsızlığı demokrasi için gereklidir fakat yeterli değildir. Yönetenlerle yönetilenlerin sürekli ilişki içinde bulunmaları demokrasi için zorunludur. Bu zorunluluğu, demokrasinin dördüncü gücü olan medya yerine getirir. Halkın dilek ve önerilerini milletvekillerine, milletvekillerinin uygulamaları halka aktarmak görevini medya üstlenir. Medyanın bu görevini sağlıklı ve tarafsız olarak yerine getirmesi demokrasiye büyük katkı sağlar. İktidar partisinin borazanı haline gelmiş bir medyanın demokrasiye bir katkısı olmayacağı gibi, iktidar partisinin halkı aldatmasına yardımcı olur. Buda ulusal yararlarla bağdaşmaz. Bu aslında ulusa yapılan örtülü bir ihanettir. Acı ama gerçek olan, bugün medyanın büyük bir kısmının tutumunun böyle olmasıdır. Kamuoyu oluşmasında büyük bir etkinliği olan medyanın bu tutum içinde olması demokrasinin olgunlaşması açısından da son derece olumsuzdur. Demokrasinin dördüncü gücü olan medya demokrasiyi güçlendirme terine demokrasiyi tahrip etmektedir.
Yargı bağımsızlığı demokrasinin temeli her işin başıdır. Yargıyı siyasallaştırmak ulusa yapılabilecek büyük ihanetlerden biridir. Yargının siyasallaşması hukukun üstünlüğünü üstünlerin hukukuna dönüştürür. Yargının siyasallaşması yargıya olan güveni sarsar. Güven duyulmayan bir yargının egemen olduğu ülkeye ne yerlisi nede yabancısı yatırım yapar. Bu ülke ekonomisinin çökmesine neden olur. İşsizlik artar, halk yoksullaşır. Bugün ülkemizde, yasama, yürütme ve yargı güçleri tekelde toplanmıştır. Medyanın büyük bir kısmı iktidar partisinin güdümündedir. Yargı siyasallaşmış, devlet hukuk devleti olmaktan çıkmıştır. İktidar partisinin isteği gibi karar veren yargıçlar terfi ettirilirken yasalara ve vicdanı kanaatine göre karar verenler sürülüyor. Böyle bir yönetime demokratik diyenlerin demokrasiden nasbini almamış olduğu aşikardır. Demokrasinin olmadığı yerde uygarlaşmada olmaz.
23.Aralık.2020
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2016 Özgür İstanbul