18 Ekim 2024
  • İstanbul13°C
  • Ankara3°C

SUÇ

Emin Varol

20 Temmuz 2024 Cumartesi 12:19

 

 

Yaşam tarzını belirleyen etkenlerin başında inanç gelir. İnsanlar inançlarına uygun yaşamak ister. İnsanlar yaşam tarzını belirleme özgürlüğüne sahiptirler ve özgürlük bir “İnsan Hakkıdır.” Bu özgürlüğe müdahale etmek “İnsan Hakkını” ihlal etmek suçunu oluşturur. İnsanlara, henüz kendi iradesi kullanacak olgunluğa ulaşmadan, bir inancı empoze etmek, onun yaşam tarzını belirleme özgürlüğünü ortadan kaldırır. Çünkü o yaşam tarzını kendisine empoze edilen inanç doğrultusunda belirleyecektir. İnsanlar inançlarını kendi serbest iradeleri doğrultusunda belirlemelidir. Buda ancak muhakeme yapabilecek yaşa geldikten sonra olabilir. Yaşam tarzını kendi serbest iradesiyle belirleme hakkından yoksun bırakılan insan büyük bir haksızlığa uğramıştır. Bir insanı sakat bırakmakla, yaşam tarzının belirlenmesine müdahale etmek aynı şeydir. Sakatlık insanı nasıl bedel ödemeye mahkum ederse, başkasının müdahalesiyle oluşan yaşam tarzı da insanı aynı şekilde bedel ödemeye mahkum eder.

İnsan haklarını çiğnemeyi dinin gereği zan eden din bazlar çocuklara, kendi dini inançlarını, daha çocuk 4 yaşındayken aşılamaya başlar. Muhakeme gücüne henüz sahip olmayan çocuk söylenenlerin doğruluğuna inanır ve böylece şartlanmış olur. Şartlanmış olmayı kafadan söküp atmak kolay değildir. Şartlanmış olan insan yaşam tarzını da inancı doğrultusunda oluşturur. Bu insanın, yaşam tarzını belirleme özgürlüğünün, ortadan kalmış olması demektir. Dolaysıyla bu bir, insan hakkı, çiğneme suçunu oluşturur. Çocuk yaştaki insanlara inanç eğitimi vermek, o çocukların geleceğini ipotek altına almaktan başka bir şey değildir.

Her insanın kendine göre bir inancı vardır ve herkesin inancı kendine göre doğrudur. Bugüne kadar hangi inancın doğru olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış değildir. Kendi inancının doğru olduğuna inanların bunu kanıtlayan hiçbir dayanağı yoktur. Onu için kendi inancını bir başkasına empoze etmenin mantıklı bir izahı yoktur. İnsanlar özgür iradelerini kullanarak   yaptıklarından sorumlu tutulabilirler. Yaşam tarzından insanların sorumlu tutulabilmesi içinde, insanların yaşam tarzını özgür iradeleriyle belirlemeleri gerekir. Bunun içinde, insanlara inanç eğitimi, iradelerini özgürce kullanabilecekleri bir olgunluğa ulaştıktan sonra verilmelidir. Çocuk yaşta inanç eğitiminin verilmesi “İnsan Hakkını” çiğnemek demektir.

Bu suç, ne yazık ki yurdumuzda yoğun olarak işlenmektedir. Eğitim sisteminin bilimsellikten dinselliğe dönüştürülmüş olması bunun somut bir örneğidir. Tarikat ve cemaatlerin açtıkları sayısız kuran kurslarında gencecik beyinler yıkanmakta ve geleceğin, düşünce yoksunu, köleleri yetiştirilmektedir. Bu gidiş durdurulmazsa ülkenin geleceği karanlıktır. Yaşam tarzının insanın özgür iradesiyle belirlenme şansı hiç kalmayacaktır. Yaşam tarzı şeriatın kurallarına göre belirlenecektir. İnsan hakları sadece kağıt üstünde yazılı kalacaktır.

 

                                                                                                                                 19.Temmuz.2024

                Pendik

              Emin Varol