SÖZDE
Emin Varol
13 Ocak 2021 Çarşamba 09:43
Bir işi yapıyormuş gibi yaparsanız o işi özde değil sözde yapmış olursunuz. Bir unvanın gereğini yerine getiriyormuş gibi davranırsanız, o unvana özde değil sözde layık olursunuz. Ana muhalefet partisi başkanının AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan için söylemiş olduğu "sözde cumhurbaşkanı" sözü üzerine, Erdoğan kendisine 1 milyon liralık tazminat davası açtı. Erdoğan'ın ağzına bakanlar, koro halinde saldırıya geçerek, bu sözü millet iradesini hiçe saymak, demokrasiye vurulmuş bir darbe ve darbeci zihniyetin bir yansıması olarak değerlendirdiler.
Erdoğan yasalara göre seçilmiş yasal bir cumhurbaşkanıdır. Yasal açıdan meşruiyeti tartışılamaz. Fakat hukuksal açıdan durum pek de böyle değildir. Anayasanın 104. Maddesi: "Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder. Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder." der.
Yine Anayasanın 103. Maddesine göre; " Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma,.....ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim." diyerek yemin eder.
Milletin arasında ayrımcılık gözeten, kendi siyasi görüşünü benimsemeyenleri dışlayan, muhalif kesime sürekli hakaret eden, yargı kararını tanımıyorum ve saygıda duymuyorum diyen birinin milletin birliğini temsil etmesi söz konusu olamaz. Halbuki cumhurbaşkanını milletin birliğini temsil etmesi anayasanın gereğidir. Taşıdığı unvanın gereğini yapmayan, hukuksal açıdan, özde değil sözde o unvanın sahibidir.
"Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına, ve laik Cumhuriyet ilkesine" bağlı kalacağına yemin eden ve bu yeminin hiçbir koşuluna uymayan davranışlarda bulunan, yeminini paspas yapan birinin taşıdığı cumhurbaşkanı sıfatı özde değil sözdedir. Yargıyı siyasetin vesayetine sokan birinin hukukun üstünlüğüne sadık kalmasını beklemek boşunadır. Basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır. Muhalif basını susturmak için devletin gücünü kullanmaktan çekinmeyenin demokrasiye sadık kalması beklenebilir mi? AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı bugüne kadar yaptıklarıyla, Atatürk ilke ve inkılaplarına sadık kalmayı değil bu ilke ve inkılapları tamamen eksizleştiren bir tutum sergilemiştir. Laik cumhuriyet ilkesi, Cumhurbaşkanının sayesinde, sadece kağıt üzerinde kalmıştır. Devleti tarikat ve cemaatlere peşkeş çeken, eğitimi tamamen dinselleştiren, cemaat vakıflarının koruyucusu kesilen birinin laik cumhuriyet ilkesine bağlı kalması söz konusu olabilir mi? Daha sayısız birçok nedenden dolayı, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı, hukuksal açıdan, sözde cumhurbaşkanıdır.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2016 Özgür İstanbul