22 Kasım 2024
  • İstanbul9°C
  • Ankara9°C

PROF.DR. TARIK ZAFER NURSAL;''HİÇBİR HASTAM KANSER NEDENİYLE MEMESİNİ KAYBETMEK ZORUNDA DEĞİLDİR''

Özgür İstanbul Gazetesi’nin bu ayki konuğu değerli Hocamız, Genel Cerrah Prof. Dr. Tarık Zafer NURSAL.

PROF.DR. TARIK ZAFER NURSAL;''HİÇBİR HASTAM KANSER NEDENİYLE MEMESİNİ KAYBETMEK ZORUNDA DEĞİLDİR''

17 Ocak 2022 Pazartesi 11:11

Hocamız ile Laparaskopik Cerrahi, Obezite Cerrahisi, Meme Kanseri, Onkoplastik Cerrahi ve Botox, Dolgu, Işık Dolgusu uygulamaları ve daha birçok konuda bilgilendirici ve keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

1-011.jpeg

Özgür İstanbul Gazetesi: Hocam gazetemize konuk olduğunuz için teşekkür ederiz.

Okuyucularımıza kendinizden bahseder misiniz rica etsek?

Prof. Dr. Tarık Zafer NURSAL: Konuk ettiğiniz için ben teşekkür ederim. 1969 Mersin doğumluyum. Ama Mersin’i iyi bilmiyorum. Babam İskenderun Demir-Çelik Fabrikalarında çalışmaya başladığı için daha 1 yaşındayken İskenderun’a taşınmışız. İlkokulu İskenderun Demir Çelik İlkokulunda tamamladıktan sonra Tarsus Amerikan Koleji’ni kazandım ve yatılı olarak orta ve lise eğitimime başladım. Her ne kadar 12 yaşında bir çocuk için zor olsa da yatılı eğitimin bana çok şey kazandırdığını düşünüyorum.

2-053.jpeg

Tıp eğitimimi Hacettepe Üniversitesi’nde tamamladım. Genel Cerrahi uzmanlık eğitimimi yine Hacettepe Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nda yaptım. Sonrasında bizim meslek açısından oldukça hareketli bir coğrafya olan Adana’da; 15 sene bir hastanede, sonrasında yine Adana’da 4 sene özel muayenehanemde hizmet verdim. Son olarak; kişisel gelişimim ve daha çok bireye bilimsel, doğru ve hakkaniyetli hizmet verebilmek için 2021’de İstanbul’da çalışmaya başladım.

3-041.jpeg

Ö.İ.G. : O halde güzel şehrimize hoş geldiniz. Hangi branşlarda hasta kabul etmektesiniz Hocam?

Prof. Dr. T.Z.N : “İleri Laparoskopik” cerrahi dışında; -ki bunun için de karın içi tüm organların cerrahisi ve özellikle tüm “Obezite” ameliyatları ve çok fazla meslektaşımın yoğunlaşmadığı “Obezite Revizyon” cerrahileri de dahil olmak üzere-, karın ve kasık fıtıklarında son bilgi birikimi ile ameliyat yapmaktayım. Karın içi organların ve tiroid bezinin kanserleri konusunda da çok deneyimliyim.

4-011.png

Ancak ülkemizde büyük bir eksiklik olarak gördüğüm “Meme Kanseri” cerrahi tedavisinde iddialıyım. Çünkü hiçbir kadın meme kanseri nedeniyle memesini kaybetmek zorunda değil. Günümüzde meme kanseri hastalarının yarısında kanser geliştiğinde meme koruyucu cerrahi mümkündür. Yani memenin hepsinin alınmasına gerek yoktur. Maalesef geri kalan kadın hastalarda tümörün çok odaklı olması gibi bazı tıbbi nedenlerle tüm meme dokusunun alınması gerekmektedir. Ancak, bu hastalarda dahi aynı seansta Onkoplastik Cerrahi tekniklerle yeni meme yapmak mümkündür. Sonuçta hiçbir hastam kanser nedeniyle memesini kaybetmek zorunda değildir.

8-001.png

Ö.İ.G. : Meme Kanseri ciddi anlamda kadınların belası diyebilir miyiz Hocam? Hem hastalığın getirdiği zorluklar hem de estetik kaygılar kadınları kontrollerden kaçınmaya itiyor. Bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz, tavsiyeniz nedir?

Prof. Dr. T.Z.N : Sizin aracılığınız ile tüm kadınlara seslenmek istiyorum; “Meme kanseri hastalığı maalesef her sekiz kadından birinde görülmektedir.” Bu anlamdaki farkındalık için markalarımdan biri “sekizde-bir” dir. Bu oranı değiştirmek mümkün değildir. Bunun için bu hastalığa erken tanı koymak ve müdahale etmek sizin için çok önemlidir. Kontrollerinizi ihmal etmeyin. Yine de meme kanseri saptanırsa korkmayın; hiçbir kadın memesini kanser nedeniyle kaybetmek zorunda değil.

7-1-001.jpg

“KIRIŞIKLIKLAR ÇOK DERİNLEŞMEDEN BAŞLAMAK ÇOK ÖNEMLİ”

Ö.İ.G. : Hocam Botox, Dolgu gibi kozmetik girişimlerde de çalışmalarınız ve uygulamalarınız olduğunuzu biliyoruz. Biraz bilgi verir misiniz? Nedir bu Botox? Herkese uygulanabilir mi?

Prof. Dr. T.Z.N : Botox aslında Botulinum Toksini, yani bir bakterinin zehri. 1950’lerde 60’larda; daha önce ortaçağda gıda zehirlenmesinden dolayı birçok ölüme neden olan bu zehir artık izole edilmiş, saflaştırılmış ve tıbbi amaçlar için kullanılabilirliği denenmeye başlanmış. Tabii şu anda hepiniz bunun kozmetik kısmına hâkîmsini, biliyorum. Ama aynı zamanda tıbbi amaçlar için kullanıldığını da hatırlatmak isterim. Özellikle son zamanlarda duymuşsunuzdur mide botoxu yapılıyor ve bu da şişmanlık için kullanılabiliyor. Ayrıca kozmetik amaçlar için kullanıldığında çok çeşitli alanları var bunlardan bir tanesi; koltukaltında terleme, hatta bazen makat bölgesinde de kullanılıyor. Ama bizi ilgilendiren şu aşamada kırışıklıklar, yüzümüzdeki kırışıklıklar. Peki botulinum zehri nasıl etki ediyor? Kasları felç ederek. Tabi geçici bir felç. 3-6 ay sürüyor bu. Ama bu felç sayesinde, etki edilmesi istenen alana o kas grubunu felç ettiğimiz zaman kırışıklar, çizgiler ortadan kalkıyor veya azalıyor. Hangi bölgelere uyguluyoruz daha ziyade; alın, kazayağı dediğimiz göz kenarındaki veya kızgın baktığımız zaman kaş aramızda beliren yarıklara, çizgilere kullanılabiliyor. Başka hangi yerlerde kullanabiliriz? Mesela masseter botoxu dediğimiz bir botox var. Bu da özellikle dişlerini çok kasan çenesini çok kasan kişilerde bu konuda rahatsızlık hissedenler için oldukça etkili bir yöntem. Bunun dışında size dolgudan da bahsetmek isterim. Dolgu dediğimiz şey Hyaluronik asit, aslında bedenin yumuşak bağ dokusunu oluşturan önemli bir bileşen. Yaş ilerledikçe zaman geçtikçe bedendeki bu yumuşak bağ dokusunun yoğunluğu azalmakta bunu en iyi nasıl anlarsınız gidin gençlik fotonuza bakın. Daha dolgun daha genç bir yüz varken yaş ilerledikçe özellikle belli alanlarda gölgelerin artması şeklinde kendini gösterir. Bana dikkatli bakarsanız göreceksiniz. Şu alanlarda hafif gölgelenmeler çökmeler var burada işte o yumuşak bağ dokusu azalmış demektir. Buralar takviye edilebilir. Onun dışında başınızı öne eğip aynada kendinize baktığınızda gölgelerin arttığı alanlar, bu yumuşak bağ dokusunun, Hyaluronik Asitin azaldığı anlamına gelebilir. Bu dolgu maddesi de dışardan zerk edilen, enjekte edilen bir üründür. Bu alanlara verildiği zaman bu bölgede, adı üstünde; doldurur. Doldurduğu zaman daha genç bir görünüme sahip olursunuz. Tabii benimki gibi derin ve uzun süreli kırışıklıklarda etkili olma ihtimali düşük çünkü kırışıklıklar zaman içerisinde yer ediyor ve bunları düzeltmek hemen hemen mümkün değil. Bu yüzden kırışıklar çok derinleşmeden başlamak, bunu talep eden insanlar için önemli.

5-2-006.jpg

“BOTOXS VE DİĞER TÜM KOZMETİK İŞLEMLER MUTLAKA HEKİM KONTROLÜNDE YAPILMALI ”

Ö.İ.G. : Peki bu kozmetik girişimleri yaptırmak isteyen okurlarımıza tavsiyeleriniz nelerdir?

Prof. Dr. T.Z.N :  Botoxu mutlaka ve mutlaka hekim kontrolünde veya bu işin sertifikasını almış uzmanlar tarafından yapılmasını şiddetle öneririm. Her ne kadar yan tesiri, yan etkisi hemen hemen hiç olmasa dahi, bu uygulanacak toksini uygun yere uygun şekilde anatomik bölgenin doğru seçilerek ve uzman ellerde yapılması çok önemli. Aynı botox gibi dolgu da uzman eller tarafından uygulanması gereken, uygulanan anatomik yeri gerçekten uygulayanın iyi bilmesi gerektiği bir üründür efendim.

6-208.jpg

Ö.İ.G. : Tarık Hocam gazetemizi ağırlayıp, merak edilen birçok konuda da güzel bilgilerinizi paylaştınız. Çok teşekkür ederiz.

Prof. Dr. T.Z.N : Nazik ziyaretiniz ve okurlarınızla tanışma fırsatı verdiğiniz için ben teşekkür ederim. Sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.

Prof. Dr. Tarık Zafer NURSAL’ı aşağıdaki bağlantılar aracılığı ile takip edebilir, irtibata geçebilirsiniz.

0534 8929959

0536 6701980

Youtube.com/Prof.Dr. Tarık Zafer NURSAL

www.tarikznursal.com.tr

@dr.tznursal

@sekizde_bir

Röportaj: Perihan KORKUT

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    SON DAKİKA