İNSAN BOZULMAYA GÖRSÜN
ANALİZ/ ODABAŞ
10 Şubat 2019 Pazar 15:15
Bir toplumda insan bozulmaya görsün tüm insana dair katledilişler arka arkaya gelir. İnsanın aç gözlülüğü ve sadece kendini düşünmesinden kaynaklı bozulma toplumun bütün katmanlarına sirayet etmiş durumdadır. Davranışsal bozulmayla başlayan çağımızın insanı kendinden başkasını düşünmek gibi insani kavramlardan uzaklaştıkça ahlak yitimi egonun böbürlenerek kendini öteki sanmasına neden oldu. Maddi gücün verdiği şımarıklıkla kendini başka bir katmanda gören insan,burnunun dibindeki cana merhamet gösteremez hale geldi. Dostluklar da kalıcılığını yitirdi,can dediklerimizi cebimizdeki paranın nispeti kadar değere layık gördük. İstifçilik yaparak öbek, öbek mal biriktirip dolar kuruyla her gün daha nasıl zenginleştiğimizin hesaplarını yaparken,bölüşmeyi, paylaşmayı ,hakça kazanıp hakkaniyetli davranmayı ve insan biriktirmeyi çoktan unuttuk. Çıkarlarımızın peşinden koşturmaca yol alıp zenginliğimizle övünürken, gerçek ihtiyaç sahiplerine sırtımızı çevirdik. Onları aşağıladık ve toplumda yok saydık.Ne yaşamlarının ağır şartları, nede çöpten küflü ekmek çıkartarak karınlarını doyurmaları hiç umurumuzda olmadı. Birilerinin acılarına gözlerimizi kaçırıp,kulaklarımızı kapatarak evlerimize doğru yol aldık ve hiç bir şey olmamış gibi hayatımıza devam ettik. Bir annenin yoksulluk nedeniyle bebeğine süt veremeyerek onun hayatını kaybetmesinden hiç kendimizi sorumlu tutmadık. Onların yoksul bir hayatı yaşıyor olması bizim suçumuz değil getirilen sistemdi ve hayatın olağan akışıydı bu ''avcı olamazsan ya av olursun ya da ölürsün diyerek taşlaşan yüreklerimize bir nebze su serperek gülüp geçtik. Neden böylesine ahlaksızca, hayasızca bozulduğumuzu kendimize sormak yerine, bencilliğin, acımasızlığın bu çağda en geçerli bir kavram olduğunu, öteki türlü ayakta kalınamayacağı gerçeğine kendimizi inandırmayı başardık. Maddesel anlamda kendimizi zirvenin tepesinde görürken, manevi iç dünyamıza dönüp ‘’neden böylesine huzursuz bir boşluk yaşıyoruz'u ’’ hiç sormayı akıl edemedik. Bankadaki hesap bakiyelerini her gün kontrol ederken, insanlığın bakiyesinin istifçilik ve yağmadan kaynaklı olmayıp gerçek fakirliğin elindekini bölüşmemek olduğunu unutarak, insana dair olan kavramların,vicdan, sevgi, hoşgörü ve yürekten gelen içten bir gülümseme olduğunu hiç göremedik. Çocukların gülüşlerini rant uğruna beton yığınlarının altında bırakarak ölümlerinden hiç sorumluluk almadığımız gibi, vicdanımız çok rahat diyerek suçu başkalarına attık ve hiç utanmadan onların soğuk bedenlerini ellerimizle toprağın altına gömdük. Vicdanlarımızı banknotların yığınları altında bırakırken, hırsızlıkla elde ettiğimiz toplayıcılığın, ganimetçiliğin bir gün apansız elimizden alınarak dımdızlak ortada kalacağımızı da hiç düşünemedik. Ve bu kokuşmuşluğun içerisinde hala kendi yaşamlarımızdan hiç ders çıkarmayıp dış dünyayı at gözlüğüyle seyredip hayatın yaşanmaya değer olduğu yalanıyla kendimizi avutmaya çalışıyoruz...
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2016 Özgür İstanbul
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.