22 Kasım 2024
  • İstanbul18°C
  • Ankara14°C

İBB BAŞKANI İMAMOĞLU:''BENİM EN ÇOK AĞRIMA GİDEN HIRSIZLIK SUÇLAMASI OLDU''

23 Haziranda yüzde 54 oy oranı ile yeniden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu Habertürk canlı yayınında açıklamalarda bulundu.Didem...

İBB Başkanı İmamoğlu:''Benim En Çok Ağrıma Giden Hırsızlık Suçlaması Oldu''

27 Haziran 2019 Perşembe 14:35

23 Haziranda yüzde 54 oy oranı ile yeniden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu Habertürk canlı yayınında açıklamalarda bulundu.

Didem Arslan Yılmaz’ın sunduğu Türkiye’nin Nabzı programına katılan İmamoğlu’nun açıklamaları şöyle:

“O okul çevresinde insanların bizi karşılaması, gün içerisinde aldığımız duygular, sandık açılmasıyla birlikte vücut bulmaya başlattı. Bizim bir de altın sandık diyeceğimiz sandıklar vardı. O sandıkların ortalaması bize sonucu aşağı yukarı veriyor.”

Binali Yıldırım’ın 23 Haziran akşamı yaptı açıklama ile ilgili konuşan İmamoğlu, ” Bu bir gelişme, 3 ay sonra olan bir gelişme. Keşke bunların hiçbirinin yaşamasaydık.” dedi.

Seçim Sürecinde Benim İçin En Ağır İfade 2Çaldılar' Denilmesi Oldu

– Soyuma, sopuma, dedemin mezarına kadar gitmeye varan işler, diplomam, ama herşeyden önemlisi ‘çaldılar’ diyorsunuz ve muhatabı yok. Benim en çok canımı yakan ve üzen şey bu. Çaldılar demek birilerinin hırsız olması demektir. Rakibimin yüzüne söyledim ama cevabını alamadım. Seçim sürecinde benim için en ağır ifade, ‘Çaldılar’ denilmesi oldu. Benim asla kabul edemeyeceğim bir iftiraydı. Milletim adına da kabul edemeyeceğim iftira. Benim en büyük desteğim ailem. Eşim, çocuklarım. Mehmet Selim, Beren, annem,babam, çok yakın çalışma arkadaşlarım.Sevgili Murat’tan Necati Bey’e, Şükrü Bey’e. GÜvenliğimden sağlığımla ilgilenen arkadaşlar. Meydanları hazırlayan arkadaşlarıma, partili yol arkadaşlarıma. Hem CHP’li partidaşlarım hem ittifakımız olan İYİ Partili yol arkadaşlarım. On binlerce gönüllü İstanbullular. Muazzam bir ittifak yaşandı aslındı.

‘insanlar Birbirlerine Selam Vermiyor'

– Yazmadım, zihnimdekileri söyledim. Biriktiriyorsunuz, o bir duygu anı. 6 Mayıs YSK’nın aldığı karar gecesi de öyle. Benim hafızamla, bütün günlerle, topladığım duygularla biriktirdiğim kavramın dile geliş anı. Tamamen doğaçlama ama dediğim gibi altyapısı var. Her gün danışmanlarımla sohbet ediyorum, insanlarla diyaloğum var. Sıklıkla bazı mesajları, mailleri okumaya çalışıyorum. Hissettiklerimi topluma geçirme çabası içerisindeyim. Bazen diyorlar ki, ‘bu kurduğunuz felsefe, yaptığınız dil yürümez siyasette’. İlla bir karşıtlık oluşması lazım.Bunun benim ruh halimle ilgisi yok. Millet meselesinde karşıtlık niye olsun ki.

Mevzu Türkiye, İstanbul, İstanbul’da yaşayan insanlar ise ortak akıl üretemez miyiz? Ben orada kurduğum her kelime toplumda hissettiklerim. Mesela barışmak, uzlaşmak. İnsanlar birbirine selam vermiyor, siyasi hasımlık var. Ben hiçbir seçimi zafer olarak görmüyorum. Zafer iki futbol takımının maçından çıkabilir. Milli maçtan çıkabilir. İstanbul yerel seçiminde zafer kime karşı? Sadece şu denebilir, demokrasiye zarar vermek isteyen bir avuç isteyen kişilere karşı zafer denebilir ama millete asla değil.

Malum Medyayı Takip Etmiyorum

– Malum medyayı takip etmiyorum. Bazen görüyorum, hemen hemen gün aşırı ‘İmamoğlu proje aday’ deniyordu. Gizlim saklım yok, her yönüyle ortadayım. Biz mütevazı bir aileyiz ki, bütün yaşamımız gözönünde. Gizli saklı bir anımız yok. Dolayısıyla Okan Bayülgen’in programında bana soruldu. Bu cümleyi orada söyledim. Gerçekten mini minnacık bir köyden bir toplumun sizi buraya taşıması çok rastlanır bir şey değil dünyanın gelişmiş ülkelerinde. Okuma yazmayı ilk öğrenen ailemdeki ilk fert dedem. Böyle bir sistemde büyümüş bir kişi olarak, Türkiye’nin en önemli, dünyanın en önemli şehrine belediye başkanı oldum. Bu kesinlikle Atatürk Cumhuriyeti projesidir.

‘Troll Belediye Çalışanı İstemiyoruz

– Sayın valimizle bir iki görüşme yaptık. Devir teslimi kendisiyle yapacağız. Nasıl, hangi saatte olması konusunda tavsiyeleri vardı. Mazbatanın alış saatiyle dengeli bir saat oldu. Daha erken olsaydı erken olabilirdi. İster istemez insanlar katılım gösterecek. Mesai saatinin üstüne koyduk. Belediye çalışanlarıyla ilgili de belediyenin yönetimi anlamında da bir zihniyet devrimi yapacağız. Birisine hakaret, belediyenin çalışanı birisine laf yetiştiriyor. Bir partinin militanı gibi görevini yaparken birine hakaret ediyor, ben ya da başkası. Bütün çalışanlara şunu hatırlatacağız; sizin maaşını ne bir partinin lideri ne ben vereceğim. Bu şehrin 16 milyon insanı veriyor. Troll belediye çalışanları istemiyoruz. Bazı ihbarlar neticesinde arkadaşlarıma gelen dosyalar var.

‘İş Hukukuna, Ahlakına Aykırı Davranmayan Herkes Başımın Üstündedir ”

– İşletme fakültesi mezunuyum, iş hukukunu bolca okudum. Beylikdüzü Belediye Başkanıyken İnsan Kaynakları alanında da master yaptım. Her ne kadar sorgulasalar da aynı üniversiteden diplomam ve mastırım var. Mastırıma 1995 girişliyim. İşimden dolayı yürütemedim, baktım af var bitirdim. İnsan kaynakları mastırı yapmış birisiyim. İş gücünü, motivasyonu ne etkiler iyi biliyorum. Çalışanların kuruma aidiyet duygusunun ne anlama geldiğini iyi biliyorum. Benim iş hukukuna uygun davranan, iş ahlakına aykırı davranmayan herkesin yeri başım üstüne. İş hukukuna, ahlakına aykırı davranan, disiplini bozan, çalışmadan alın teri dökmeden maaşını alıyorsa umarım hiç yoktur. Varsa gereği yapılacak.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA