22 Kasım 2024
  • İstanbul12°C
  • Ankara15°C

HARAÇ

Emin Varol

15 Ocak 2021 Cuma 19:45

 

 

Virgin Adası'nda kurulan bir şirkete, Ziraat Bankası, 2014 yılında "3 yılı ödemesiz 10 yıl vadeli 1 milyar 636 milyon dolar kredi" verdi. Ziraat Bankası devlet bankası parası da milletin parası. Gazetelerin yazdığına göre şirket krediyi geri ödememiş. Bu kadar büyük bir kredinin bu şirkete verilmesine hangi siyasiler aracılık etti? Bu şirket kim? Krediyi alıp ne yaptı? Niçin krediyi ödemiyor veya ödeyemiyor? Paranın sahibi olan millete bu soruların yanıtı verilmelidir. Demokratik yönetim bunu zorunlu kılar.

Vergi vermek vatandaş olmanın gereğidir. Demokratik yönetimlerde vergi verenlerin verdikleri paranın nereye ve nasıl harcandığını bilmeleri en tabii haklarıdır. Şeffaflık demokrasinin olmazsa olmazıdır. Devlet yaptığı her harcamanın hesabını vergi verenlere vermek zorundadır. Devletin harcamalarını denetleyen kurumlar, demokratik yönetimlerde, tam bağımsız olarak görevlerini yaparlar. Sayıştay devlet harcamalarını denetleyen kurumların başında gelir. Ne yazık ki, günümüzde Sayıştay'ın verdiği raporlar arşivlerin tozlu raflarına terk ediliyor. Temmuz 2012 tarihinde çıkarılan 632 sayılı Torba Yasa'nın 45. Maddesi ile 6085 sayılı Sayıştay Kanun'da önemli değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerle, Sayıştay'ın idarenin görüşüne aykırı denetim raporu ve yerindelik denetimi sayılacak rapor düzenleyemeyeceği kanun maddesi oldu. Yani siyasetin uygun görmeyeceği denetim yapılamaz denildi.

Torba Yasa uygulaması anti demokratiktir. Demokratik yönetimlerde, milletvekilleri millet adına egemenlik hakkını özgür olarak kullanırlar. Torba Yasa'nın içine olumlu olumsuz birçok öneri konur. Milletvekilleri onaylamadıkları önerileri de kabul etmek zorunda bırakılır. Siyasi ahlak seviyesi düşük düzeyde olanlar, yapacakları yolsuzluklara yasal bir kılıf geçirmek için torba yasa oylamalarının son saatlerinde önerilerini torbanın içine koyarak mesele anlaşılmadan, işi karambola getirmek suretiyle işi bitirirler. Bu tip oyunlarla yolsuzluklara yasal kılıfların hazırlayan yönetim demokratik olamaz. Sayıştay'ın siyasetin uygun görmeyeceği denetimi yapamamasını kanun maddesi haline getirmek de böyle bir oyundur ve hukuk devletinde olamaz.

Demokratik yönetimlerde iktidar harcadığı her kuruşun hesabını millete vermek zorundadır. Toplanan vergilerin nerede ve nasıl harcandığının hesabı şeffaf ve hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde verilir. Bu yapılıyorsa toplanan paralar vergidir. Toplanan paraların hesabı verilmiyorsa, bu toplanan paralar vergi değil haraçtır. Haracın hesabını haracı toplayan vermez. Devlet devletse vergi toplar, çete ise haraç toplar. Devletin harcamaları denetimden kaçırması, hesap verilebilirlikten uzak durması, yolsuzluklara yasal bir kılıf geçirmeye çalışması, devlete bir çete görünümü kazandırır. Sürekli milli iradeye saygı vurgusu yapanların, özde milli iradeyi hiçe saydıkları aşikardır. Siyasi çıkarını her şeyin önünde tutanlardan bu ülkeye fayda gelmez.