GAREBET
Emin Varol
14 Ocak 2019 Pazartesi 10:53
31 Mart Yerel Seçimleri için AKP kesenin ağzını açtı. Elektrik ve doğalgazda %10 indirim, kredi kartı borçlarının ödenmesi için kolaylık, KOBİ'lere ve esnafa bol miktarda kredi, daha da gelecek olanlar var. Birde futbol kulüplerinin borçlarının Ziraat Bankasından alınacak kredilerle kapatılması var. Bu milletin parasını futbol kulüplerine çarçur ettirmekten başka bir şey değildir. Bütün bu uygulamalar kısa vadede siyasi rant sağlar amma uzun vadede çok sakıncalı sonuçlar doğurur. Bunlar oy uğruna ülkenin geleceğini karartan uygulamalardır. AKP oyunu artırmak için, bir taraftan ödüllendirme yaparken, diğer taraftan muhalefeti korkutup sindirme siyasetini güdüyor. Sudan bahanelerle, devletin gücünü kullanarak muhalefetin sesini kesmek istiyor. Bu da demokrasinin zayıflamasına neden oluyor. Saygınlığı ile tanınan The Ecomomist'in yayınladığı 2018 "Demokrasi İndeksi" sıralamasında, son bir yılda 10 basamak gerileyerek, 167 devlet arasından, 110'uncu sıraya düştük. Ödüllendirme ve korkutma. Birbiriyle tezat oluşturan iki uygulama. Buda galiba inançlarından kaynaklanıyor. İslamiyet'te de bu uygulamayı görüyoruz. Cennetle ödüllendirme ve cehennemle cezalandırma. Her ikisi de insanların inanmasını sağlamak için kullanılıyor. Ödül almak için iman edenle, korktuğu için iman eden arasında ne fark vardır? İnsanların iman etmesini sağlamak için blöfte yapılmıştır. Kurna'daki Duhan Suresinin 10. ve 11. ayetleri "Artık sen göğün açıkça izlenen bir duman getireceği günü gözle. İnsanları kuşatıp sarar. İnletici bir azaptır bu." der. Bu duman gelmemiştir. Amaç böyle bir tehditle insanların inanmasını sağlamaktır. Yine Kuran'daki Yusuf Suresinin 107. ayeti "Yoksa Allah tarafından kendirini kuşatacak bir azabın gelmeyeceğinden veya onlar farkında olmadan kıyametin ansızın gelip çatmayacağından emin mi oldular?" der. Hac Suresi 1. ayet "Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Çünkü kıyamet sarsıntısı çok büyük bir şeydir." der. Hac Suresi 55. ayet "İnkar edenler kendilerine kıyamet ansızın gelinceye, yahut onlara kısa bir günün azabı gelip çatıncaya dek o Kuran'dan bir şüphe içinde kalırlar." der. Ahzap Suresi 63. ayet "İnsanlar sana kıyametin vaktini soruyorlar. Deki "onun ilmi ancak Allah katındadır." Ne bilirsin, belki de kıyamet yakında gerçekleşir." der. Zuhruf Suresi 66. ayet " Onlar (bu tavırlarıyla) ancak, kıyamet gününün kendilerine ansızın gelmesini beklemektedirler, halbuki bunun farkında değillerdir." der. Sebe Suresi 3. ayet " İnkar edenler "Kıyamet bize gelmeyecektir. " dediler. Deki: "Hayır, öyle değil, gaybı bilen Rabbime ant olsun ki. Kıyamet size mutlaka gelecektir." der. Muhammet Suresi 18. ayet " Onlar kıyametin kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey beklemiyorlar. Muhakkak onun alametleri gelmiştir (ama öğüt almıyorlar). Kıyamet kendilerine gelip çatınca öğüt almaları kendilerine ne fayda verecek." der. Kıyamet hala kopmadığına göre. Tanrı blöf yapar mı?
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2016 Özgür İstanbul