EĞİTİM

AKP Kayseri Milletvekili, Genelkurmay eski başkanı ve Milli Savunma eski bakanı, Hulusi Akar, bir toplantıda “Eğitimin amacı Allah korkusu ve kul hakkıdır” dedi. Bu ifadeye göre eğitim korkan insan yetiştirmektir. Allah’tan korktuğu için Allah’a inanan Allah’a gereği gibi inanmış olmaz. O korktuğu için inanmış görünür. Fırsat buldukça da Allah’ın emirlerini çiğnemekte bir sakınca görmez. Bu çektiğimiz ıstırapların kaynağıdır.

Korku insanın kendine güvenini yok eder, insanı pısırıklaştırır. Korkan insan sorgulayamaz, kuşku duyamaz, gerçeği araştıramaz. Teslimiyetçi olur. Sorun çözme gücünü kendinde bulamaz. Korkan insandan kul hakkına saygı duyması beklenemez. Korku gelişmenin önünde en büyük engeldir. İnsanın yaratıcı gücünü yok eden korku, korkan insanı başkasının uşağı ve kölesi yapar. Toplumun gelişememesinin, geri kalmasının en büyük nedeni bu korkudur.

Halbuki eğitim, insanı üstün değer kabul eden, araştıran, kuşku duyan, kendine güveni olan, sorgulayan özgür insan yetiştirmek işidir. Eğitim insanı, karşılaştığı sorunları çözecek, bilgiyle donatır. “Ben yapabilirim” özgüveniyle insanı donatan eğitimdir. Eğitilmiş insan cesur olur, sorunları çözme cesaretini kendinde bulur. Bunun içindir ki, eğitilmiş insanlardan oluşan toplumlar gelişmiş, refah düzeyi yüksek toplumlardır.

Eğitim cehaletle savaştır. Bu savaşı kazanacak tarafta eğitim ordusudur. Bu orduyu sevk ve idare edenlerde öğretmenlerdir. Atatürk’ün öğretmenlere “Kazanmış olduğumuz askeri zaferler, sizin cehaletle savaşı kazanmanıza zemin hazırlamıştır. Asıl büyük zafere cehaletle savaşı kazandığımız zaman ulaşacağız” demiştir. Korku aynı zamanda cehaletin bir ürünüdür.

Atatürk’ün “Muhalimler, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmenizi istiyor” derken, eğitimin özgür insan yetiştirmek işi olduğunu vurgulamıştır. Eğitilmiş insan fikri hür insan demektir. O korkmadan, sorgular, kuşku duyar ve gerçeğe ulaşmaya çalışır. İnsanı üstün değer kabul eden anlayışta olan insan yaptıklarını bu anlayışın ışığında değerlendirir. Vicdanı sorgulamasının tek ölçüsü bu anlayıştır. Onun için vicdanı hürdür. Eğitilmiş insan gerçeği ararken hiçbir önyargıya teslim olmaz. Tabuları yıkar geçer. Tam anlamıyla gerçekçidir. Gerçeğe ulaşmasını engelleyecek manileri korkusuzca aşar. Yani irfanı hürdür. Eski örf ve ananelerin irfanı hür bir insan için gerçeğe ulaşmasına engel oluşturması söz konusu değildir.

Allah korkusuyla insanları donatmanın eğitimin amacı olmasını istemek, eğitimsizliğin bir göstergesidir. Bunu söyleyen insanın bu ülkenin en büyük öğretim kurumlarında öğrenim görmüş olması onu cehaletten kurtarmamış. Öğrenmiş olmak cehaletten kurtulmak için yeterli değil. Eğitilmiş olmak gerekiyor.

                                                                                                                      20.Eylül.2024

                                                                                                                            Pendik

                                                                                                                         Emin Varol