DÜZEN

Ülkemde “Bir ağaç gibi tek ve hür/Bir orman gibi kardeşçe sine” yaşamak istiyorum. Bu topraklar üstünde yaşayan tüm etnik gurupların Türk çatı kimliğinde birleşmesini istiyorum. “Ne mutlu Türküm diyene” vecizini ifade etmekten onur duymalarını istiyorum. Aynı ulustan olmanın bilinci içinde farklılıkların etkisizleştirilmesini istiyorum. Türk milletinin "toprağı ve milletiyle bölünmez bir bütün olduğu” gerçeğinin herkes tarafından benimsenmesini istiyorum. Farklılıklarımızın zenginliğimiz olduğunun kabulünü istiyorum. Vatan sevgisinin ön plana çıkarılmasını istiyorum.

Ulusun birliğinin çimentosu olan laiklik ilkesinin benimsenmesini ve ödünsün uygulanmasını istiyorum. Karanlık odakların yerini aydınlık odakların almasını istiyorum. Geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımızın akıl ve bilimin ışığında yarınlara hazırlanmasını istiyorum. Amacımızın çağdaş uygarlık düzenin üzerine çıkmak olduğunu herkes gibi çocuklarımıza da benimsetilmesini istiyorum.

Siyasetin ülkeye hizmet etmek ve sorun çözümlemek sanatı olduğunun bilinmesini istiyorum. Siyasetin evvela kendi çıkarım sonra etrafımın, sonra partimin ve en sonunda milletin çıkarı sıralaması ile değil de, önce milletin çıkarı, sonra partinin çıkarı, sonra etrafımın çıkarı ve en son kendi çıkarım sıralamasıyla yapılmasını istiyorum. Doğruluk, dürüstlük ve şeffaflığın siyasetin olmazsa olmazı olmasını istiyorum. Ülke sorunlarının çözümlenmesine siyasilerle birlikte bireylerinde katkı sağlamasını istiyorum. Bunun içinde demokrasinin bütün kurum ve kurallarına işlerlik kazandırılmasını istiyorum.

“Adalet mülkün temelidir” kuralının bütün milletçe benimsenmesini ve uygulanmasını için gereğinin yapılmasını istiyorum. Yargının tarafsızlığının ve bağımsızlığının güvence altına alınmasını istiyorum. Güçlülerin hukukunun değil hukukun gücünün egemen olmasını istiyorum. Ekonomik kalkınmanın hukukun gücüne bağlı olduğunun bilinmesini istiyorum.

Sosyal adaletin bütün kurum ve kurallarıyla gerçekleşmesini istiyorum. “Biri yer bir bakar, kıyamet ondan kopar” atasözünün bir gerçeğin ifadesi olduğunun bilinmesini istiyorum. Geleceğin düzeninde ne ezenin ve nede ezilenin olmamasını istiyorum. Alın terini ekmeğine katık yapanların haklarını almalarını istiyorum.

Sağlık ve eğitimin birer insan hakkı olduğunun bilinmesini istiyorum. Paran varsa yaşamağa hakkın var, paran varsa öğrenmeye hakkın var anlayışının çöpe atılmasını istiyorum. İnsanın yaşam ve eğitim hakkının paraya bağlı olmasının bir vahşet olduğunun bilinmesini istiyorum. Bunun için sağlık ve eğitim hizmetlerinin parasız hale getirilmesini istiyorum.

Bu isteklerin yerine gelebilmesi için milletin ülkeye sahip çıkmasının gereğine inanıyorum. Ülkede olanları televizyonlarda filim seyreder gibi, gazetelerde roman okur gibi takip etmeyip olumsuzlukların bir daha gerçekleşmemesi için bana ne görev düşer sorusunu kendimize sormamız gerekir. 14 Mayıs bunun için bir fırsat olacaktır.