DÜŞÜN
Emin Varol
01 Temmuz 2024 Pazartesi 09:28
Kuran’da Talak Suresi 4. Ayet; “Adetten kesilen kadınlarınızın iddet bekleme sürelerinde kuşkuya düşerseniz, onların iddetleri üç aydır. Henüz adet görmemiş kadınların süreleri de böyledir…”
Henüz adet görmemiş kadınların çocuk yaşta kızlar olduğu aşikardır. Çocuk yaşta kızların evlenmeleri fıtrata ve insan haklarına aykırıdır. Rahman ve rahim olan Allah’ın kendi yaratılış kanunlarıyla ters düşen bir eyleme onay vermesi pek akıl alır bir şey değildir. Bu sözlerin Allah kelamı olduğuna inanlar çocuk yaşta kızlarla evlenmekte bir beis görmüyorlar.
Geçenlerde Yer6 Youtube kanalındaki şeriat nedir ne değildir konulu tartışmada taraflardan birinin “Hz. Ayşe’nin Hz. Muhammed’le 6 yaşında nişanlandığını ve 9 yaşında zifaf yaptığını” Diyanet Vakfı yayınlarından, Buhari hadis kitabından okuyunca kızıl kıyamet koptu. Konuşmacının sorgulanmasına ve tutuklanmasına karar verildi. Ülkenin Adalet Bakanı konuşmacının, halkı kin ve düşmanlığa teşvik ve halkın kutsal değerlerine saldırı suçu işlediğini söyledi. Bir hukuk devletinde bir eylemin suç olup olmadığına yargı karar verir. Adalet Bakanının bu sözleri yargıya talimat olarak değerlendirilir. Yasalara göre hiçbir makam veya kişi yargıya talimat veremez.
Hiranur vakfındaki rezaletin yargı süreci daha tamamlanmadı. Yargıtay yargının vermiş olduğu cezaları az bulduğu için yargılanmanın yeniden yapılmasına karar verdi. Vakfın şeyhi 6 yaşındaki kızını 29 yaşındaki müridine eş olarak vermişti. Bu hukuk devletinde tartışılmaz bir suçtu. Tutuklanmasına ve sorgulanmasına karar verilen konuşmacı, Hiranur davasında verilen kararın dayandığı gerekçelerin hukuka uygun olduğunu doğrular bir ifade kullanmıştı. Peygamberin 9 yaşında bir kızla evlenmesinin insan haklarına aykırı olduğunu söylemişti. Bir yandan çocuk yaşta evliliği suç kabul eden yargı, öbür tarafta yargının kararını doğrulayan bir ifadenin suç sayılması. Bu nasıl yaman bir çelişkidir? Yoksa ülkeye şeriat geldi de, henüz ilan edilmedi mi?
Bir müddet evvel adliye koridorlarında, “yaşasın şeriat” hezeyanları atanlara ne bir soruşturma açıldı ve nede olayı kınayan bir yetkili çıktı. Anayasa “Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir” der. Anayasaya göre şeriat istemek anayasal bir suçtur. Laiklik karşıtı söylemler ve eylemler suçtur. Yapılanlara tanık oluyoruz. Devletin anayasal bir devlet ve bir hukuk devleti olmaktan çıktığı aşikar. Eğitimin bilimsellikten dinselliğe dönüştürülmüş olması, devleti tarikat ve cemaatlerin işkal etmesi, şeriatın alenen savunulması ve pratikte uygulanacak konuma gelmesi, ülke geleceğinin ipotek altına alındığını gösteren emarelerdir. Bu gidişe dur demenin zamanı geçiyor. Bu karanlığa gidişi durdurmak, bu toprakların çocuğu olduğunu kabul eden herkesin görevidir.
29.Haziran.2024
Pendik
Emin Varol
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2016 Özgür İstanbul