CENK
Emin Varol
20 Haziran 2024 Perşembe 16:01
AKP’li Cumhurbaşkanı, Kurban Bayramı dolaysıyla partisinin 81 il teşkilatıyla video konferans aracılıyla düzenlenen bayramlaşma programında yapmış olduğu konuşmada, “ Cumhur İttifakı 85 milyonun birliğinin, dirliğinin ve kardeşliğinin teminatıdır. İttifakımız ne kadar güçlü olursa, Türkiye de o derece güvende olacaktır. Bunun için fitne kazanı kaynatanların oyunlarına kesinlikle gelmeyeceğiz. Partimizin ve ittifakımızın surlarında gedik açılmasına fırsat vermeyeceğiz” dedi.
Konuşma kendi içinde tutarsız. Bir taraftan, ittifakın 85 milyonun birliğinin, dirliğinin ve kardeşliğinin teminatıdır diyeceksiniz, diğer taraftan muhalefetin fitne kazanı kaynattığından dem vuracaksınız. Muhalefetin 85 milyona dahil olmadığını vurgulayacaksınız. “Partimizin ve ittifakımızın surlarında gedik açılmasına fırsat vermeyeceğiz” diyerek, Türkiye’yi iktidar ve muhalefetin savaş alanına çevireceksiniz. Bu konuşmayı dinleyenin gözünün önünde şöyle bir tablo oluşur; iktidar kalesini kuşatmış bir muhalefet, kaleyi işkal etmeye çalışıyor, iktidarda kaleyi savunuyor. Mazide kalmış bir savaş sahnesi. Siyasi rekabeti savaşa indirgeyen bir anlayış. Bu ne siyasetin ruhuyla ve nede demokrasi anlayışıyla bağdaşır.
Siyaset toplumsal sorunları çözerek, topluma hizmet etmek sanatıdır. Siyasette amaç topluma hizmet etmektir. Siyasetçi fikirlerini ve çalışmalarına bu amaç doğrultusunda oluşturur. Sorunlara en sağlıklı çözüm ortak aklı kullanmaktan geçer. Ortak aklın oluşturulması, siyaset sahasının bir rekabet sahası olmaktan ziyade bir işbirliği sahası olmasını gerektirir. Ortak aklın oluşturulması için en iyi yöntem demokrasidir. Demokrasilerde iktidar ve muhalefet birbirinin rakibi olmaktan ziyade bir bütünün iki parçasıdır. Biri olmadan diğeri olmaz. Partiler arası diyalog ortak aklın oluşmasının olmazsa olmazıdır.
Siyaset alanı AKP’li Cumhurbaşkanının tasvir ettiği gibi bir savaş alanı değil, bir uzlaşma ve işbirliği alanıdır. CHP Genel Başkanının, 31 Mart yerel yönetim seçimlerinden sonra, başlatmaya çalıştığı partiler arası diyalog, siyasetin ruhu ve demokrasimiz için, son derece önemlidir. Bu günkü siyasi anlayışla siyasetten sorunlara çözüm beklemek beyhudedir. Muhalefetin önerilerini ret etmek iktidar olmanın gereğidir, anlayışında olan bir iktidardan ve iktidarın yapmış olduklarının tümüne karşı olmak muhalif olmanın gereğidir, anlayışında olan bir muhalefetten ne köy olur ne kasaba. Enerjilerini ülkenin sorunlarını çözmek için kullanmanın yerine, birbirilerini yıpratmak için heba eden siyasilerden ne beklenebilir? Siyasetin ruhunu kavramamış siyasilerin, yaptıkları hataların bedelini, koskoca bir ulus yoksunluk, yoksulluk ve geçim sıkıntısıyla ödemektedir.
Bu ortamın değişmesi iktidar ve muhalefetin rekabetten ziyade işbirliği içine girmesi, yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturacak yoldur.
19.Haziran.2024
Pendik
Emin Varol
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2016 Özgür İstanbul