BAKIŞ
Emin Varol
12 Temmuz 2018 Perşembe 11:12
Kapıkule-İstanbul seferini yapan trenin Çorlu'da devrilmesi sonucu 24 kişi hayatını kaybetti, 340 kişi yaralandı. Yağmurların tren yolunun altını boşaltması kazanın nedeni. Yolun bakım ve onarımı ödeneksizlikten yapılamamış. 1150 odalı saray yapanların, tren yolunun bakım ve onarımı için ödenek sağlayamamalarını ne Tanrı af eder nede tarih. Kazanın üzerinden 24 saat geçmesine rağmen, 24 can unutulup ülke kendi gündemine döndü. Ne ulusal yas ilan edildi nede başka bir şey yapıldı. Bu kaza batıda olsaydı, kazanın unutulmaması için heykeli bile yapılırdı. Bu insana değer verme anlayışına ve kültüre bağlıdır. Kültürün en önemli kaynağı da dindir. Müslümanlar kadere inanırlar. Başımıza gelen olayların tümü daha evvelden belirlenmiştir. Bunu kulun değiştirmesi söz konusu olamaz. O hayatını kaybedenlerin eceli gelmişti. Bu ilahi bir taktirdir. Bunun için üzülmeye veya başka bir önlem almaya gerek yoktur. Kuran'da bu böyle belirtilmiştir. Hadid suresi ayet 22. Yeryüzünde ve kendi nefsinizde uğradığınız hiç bir musibet yoktur ki biz onu yaratmadan önce bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre kolaydır. İşte bunun için hayatını kaybedenleri, kamuoyu önemsemedi ve unuttu. Bu anlayış felaketlerin kaynağıdır. Tren yollarının bakımından sorumlu olanlar, gereğini yapmış olsalardı bu kaza olmazdı. Sorumluların sorumsuz davranışlarını Tanrı'ya fatura etmek için Tanrı'dan haya etmemek gerekir. Mesele bir kader meselesi değildir. Sorumluluk taşımak, basiret ve liyakat meselesidir. Sorumluların derhal görevden alınmaları gerekir. Amma kim alacak, balık baştan kokmuş. Kuran'da; Sebe suresi ayet 30. De ki "Sizin için belirlenen öyle bir gün vardır ki ondan ne bir saat geri kalabilirsiniz nede ileri geçebilirsiniz" der. Bu ayete göre insanın yaşam süresi belirlenmiştir. Ecel ne bir saat gecikir nede bir saat erken gelir. Ölecek olanı hiçbir şey kurtaramaz. Yaşayacak olanı da hiçbir şey öldüremez. Bu ayete göre sağlık kurumlarının, hastanelerin, doktorların, ameliyatların bir değeri yoktur. Eceli gelmemiş olan zaten yaşayacaktır. Kazada ölenlerin ecelleri gelmişti. Bu engellenemeyeceğine göre üzerinde fazla durmaya da değmez. İşte bu anlayış musibetlerden ders çıkarmayı engeller ve gelecek musibetlere zemin hazırlar. Kaza sonucu ölümler, genelde acı çekerek olur. İnsanların acı içinde ölmelerini Tanrı'nın takdiri olarak değerlendirmek, Tanrı'nın esirgeyen ve bağışlayan sıfatlarıyla bağdaşmaz. İnsanların kendi hatalarını Tanrı'ya fatura etmeğe kalkmaları, Tanrı'ya gereği gibi inanmamaktan kaynaklanıyor. Tanrı'ya gereği gibi inananlar onun sınırsız egemenlik, bilgi ve rahmet sahibi olduğunu bilirler. Sınırsız bilgi sahibi olan Tanrı'nın Hadid suresi 22.ayeti ve Sebe suresi 20.ayeti vazetmiş olabileceğini kabul etmek kolay değil. Tanrım akıl sahiplerini yobazlardan korusun.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2016 Özgür İstanbul