AKADEMİ
Emin Varol
02 Şubat 2024 Cuma 15:30
Akademi, şüpheci ve sorgulayıcı eleman yetiştiren, akıl ve bilim merkezli bir eğitim kurumudur. İnançla ilgili eğitim veren kurumlar şüpheci ve sorgulayıcı eleman yetiştiremezler. Çünkü inançta şüpheciliğin ve sorgulayıcılığın yeri yoktur. Onun içinde bu kurumlara akademi unvanı verilemez. Diyanet Akademi Başkanlığı adı altında bir eğitim kurumu kurmuşuz. Bu kurum 1 Şubat 2024 de ilk mezunlarını verdi. 1. Dönem Aday Din Görevlileri Mezuniyet Merasimi yapıldı. Aday din görevlileri yetiştiren bir eğitim kurumunun akademik unvan taşıması, akademi unvanının saygınlığına gölge düşürür. Din görevlisi adayı yetiştiren bir eğitim kurumunun akademik unvan taşıması yersiz ve haksız bir uygulamadır. Akademik eğitimle uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmayan inanç eğitimi veren bir kuruma akademi denilmesi sahtekarlık ve milleti aldatmaktır.
Diyanet işleri Başkanlığına bağlı bu kurumun 1. Dönem Mezuniyet Merasiminde konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı cevherler yumurtladı. “Türk demek aynı zamanda Müslüman demektir.” “Dolaysıyla İslam’ı Türk’ten, Türk’ü de dini mübini İslam’dan koparan, ayrıştıran, aralarına sahte duvarlar ören anlayışın bu topraklarla hiçbir illiyeti yoktur.”
Bu sözler Anayasaya göre milletin bütünlüğünü temsil eden Cumhurbaşkanına aittir. İslamiyet bir inançtır, Türklük ulusal bir bilinçtir. Türkiye topraklarında yaşayan insanlarla aynı yazgıyı paylaşan, yani beraber ağlamayı ve beraber gülmeyi kabul eden, bu insanlarla birlikte yaşama iradesini gösteren herkes Türk’tür. Anayasaya göre Türkiye Cumhuriyetine yurttaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. Türk olmak için Müslüman olmak gerekir diye bir kural yoktur. Bu topraklarda yaşayan ve Türkiye Cumhuriyetine yurttaşlık bağı ile bağlı olan fakat Müslüman olmayan milyonlar var. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan birinin bu insanları dışlaması asla kabul edilemez. Ulus devlet olma bilincini dinamitleyen bu anlayış ülkenin geleceğini ipotek altına sokar. Türklük ve İslamiyet’i ayrılmaz bir bütün olarak kabul etme garabetini gösterirseniz çölde yaşayan bir Bedeviyi bu topraklarda yaşayan fakat Müslüman olmayan bir yurttaşınızdan kendinize daha yakın hissedersiniz.
Başka bir cevher “İslam’ın hayata dair kurallarının bütününü temsil eden şeriata düşmanlık, esasında dinin bizatihi kendisine husumettir.”
AKP’li Cumhurbaşkanı dinle şeriatı özdeşleştiriyor. Şeriatın kuralları sadece Kuran ve hadislerle belirlenmemiştir. Günün koşullarına göre zamanın erkanı kurallar koymuşlar ve şeriat denen kurallar manzumesi oluşmuştur. Bin yıl önce belirlenmiş bir kuralı bugün uygulamakla hangi soruna çözüm bulunur? Bugünün sorunlarına ancak akıl ve bilimi kullanarak çözüm bulunacağı çok açıktır. Aklı ve bilimi bir kenara koyarak bin yıl evvel belirlenmiş bir kuralla bugünün sorunlarına çözüm bulmaya çalışmak akıntıya kürek çekmektir. AKP’li Cumhurbaşkanı şeriat karşıtlığını din karşıtlığı olarak değerlendirerek seçim yatırımı yapıyor.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2016 Özgür İstanbul