11 Mart 2025
  • İstanbul14°C
  • Ankara13°C

ADD GENEL MERKEZİNDEN 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ MESAJI

ADD Genel Merkezi 8 Mart Emekçi Dünya Kadınlar Günü nedeniyle kutlama mesajı yayımladı. ADD Genel Merkez tarafından yapılan kutlama mesajında şu ifadelere yer verildi;

ADD GENEL MERKEZİNDEN 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ MESAJI

08 Mart 2025 Cumartesi 12:16

 

“Ey kahraman Türk kadını, sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.”

                                                                                                    Mustafa Kemal Atatürk

8 Mart 1857’de ABD'de 40 bin kadın işçinin ücretlerinin ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle başlattıkları greve yapılan  polis saldırısı sırasında çıkan yangında 129 kadının can vermesi üzerine  sonraki yıllarda 8 Mart'ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak tanınması önerisi Clara Zetkin ve Rosa Luxemburg gibi devrimcilerin öncülüğünde dillendirilmiş, 1911 yılında Avusturya, Danimarka ve İsveç'te yüzbinlerce kadın 8 Mart 1857 kurbanlarını anma gösterileri yapmış ve nihayet 1977 yılında Bileşmiş Milletler 8 Mart'ı, "Kadın Haklar İçin Birleşmiş Milletler Günü” ilan etmiştir.

Dünya kadınlarının 48 yıldır böyle özel bir günleri vardır, ama özgür ve eşit birey olma savaşımları hâlâ sürmektedir ve sınırlı sayıdaki gelişmiş ülke dışında hatırı sayılır mesafe alındığını söylemek de yazık ki mümkün değildir.

Kadınlar dünya genelinde bu durumdayken Türk Kadınının hali de hiç iç açıcı değildir.

Kemalist Aydınlanma Devrimleri ve özellikle 1926 Türk Medeni Kanunu ile kadınlarımız ailede, eğitimde, siyasette ve çalışma yaşamında çok değerli, çok önemli kazanımlar elde etmişler, birçok Avrupa ülkesinden yıllar önce seçme seçilme hakkına kavuşmuşlar, eğitimden sağlığa, adaletten dış politikaya her alanda yerlerini almışlardır. Bu bağlamda, “Türkiye Cumhuriyeti aynı zamanda bir Kadın Devrimidir” demek yanlış olmaz.

Ancak kadınlarımız, Büyük Atatürk ve Laik Cumhuriyet sayesinde elde ettikleri, esasen Ulusal Bağımsızlık Savaşı ve sonrasındaki hayranlık verici kahramanlık ve katkıları sonucu kanları, canları ve alın terleriyle hak ederek aldıkları hak ve özgürlükleri, oy kaygısıyla dinci baskılara boyun eğen sağ iktidarların aymazlıkları nedeniyle günümüze yeterince taşıyamamış, daha da acısı artık sokakta güven içinde yürüyemez, erkek şiddetinden azade ve can korkusu duymadan yaşayamaz hale düşmüşlerdir.

Halbuki tarihin en büyük devrimcisi Atatürk, “Bir toplum, bir millet, erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!" diyerek kadının insan olarak eşitliğinin altını çizmiş, “Dünyada hiçbir milletin kadını 'Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu Kadını kadar emek verdim' diyemez.” sözleriyle de haklarını teslim etmişti. Oysa şimdilerde “Kadın erkek eşitliği fıtrata terstir” deniyor. Nereden nereye?

Laik ve uygar yaşam karşıtı Siyasal İslamcılar Türk Kadınını, Cumhuriyetin özgür ve saygın yurttaşları değil, çalışma yaşamından uzaklaştırılıp eve kapatılarak erkeğe ve iktidara mahkûm ve mecbur bırakılmış, kaderci, suskun, hak bilincinden yoksun bir yığın, adeta birer köle, birer cariye konumunda görmek istiyorlar. O kadar ki, milletvekiline dilediğinde eşini ve kızını dövemediğinden yakınan yaratıklar dolaşıyor ortalıkta.

Atatürk ilke ve devrimlerinden uzaklaşmanın, Cumhuriyetimizin kuruluş ayarlarını terk etmenin, devletimizin hamurundaki namus mayasını eksiltmenin, akıl ve bilim yolunu reddetmenin bedelini başta kadınlarımız, milletçe çok ağır ödedik, ödüyoruz.

Ama bu çağ, akıl ve bilim dışı çabalar elbette hüsrana uğramaya mahkumdur. Çünkü ve dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok güçlü bir kadın dayanışması vardır ve “Dünya üzerinde gördüğünüz her şey kadının eseridir!”

Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, 2025 yılının kadınlarımızın tacize uğramadığı, katledilmediği, saygı gördükleri bir yıl olmasını diliyor, çarenin Yeniden Atatürk Cumhuriyeti olduğunu yineliyor, 8 Mart 1857 kurbanlarını anıyor, kadın yurttaşlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz.

Saygılarımızla.

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ

GENEL MERKEZİ

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA