• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 3 °C

Masal

Emin Varol

 

10 Ekimde yapılan TÜGVA'nın Olağan Genel Kurulu ve Gençlik Buluşması'nda bir konuşma yapan , AKP'li Cumhurbaşkanı " Yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, yoksulluğun olmayacağı bir Türkiye'yi biz hallederiz. Şu an itibariyle onun hazırlığı içindeyiz" dedi. Bu sözleri duyan, bu konuşmayı, bir seçim kampanyasında muhalefet partisinin vaatleri olarak değerlendirir. 20 yıl iktidarda olan bir partinin başkanının, yoksulluk, yolsuzluk ve rüşvetle mücadele hazırlığı içinde olmasını söylemesi, bu sahada şimdiye kadar bir çalışma yapılmadığının itirafıdır. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasakları ortadan kaldırmayı vaat ederek 20 yıl önce iktidar olan bir parti başkanının 20 yıl sonra bu sahada bir çalışma yapmadıklarını itiraf ettikten sonra, hala eski vaatleriyle milletin karşısına çıkması, milletin aklı ile alay etmektir. Bu masallara inanmak artık saflığında ötesine geçmek olur. Milletin, aklıyla alay ederek milleti ahmak yerine koymak, siyasi ahlaksızlıktır. Bu siyasi ahlaksızlık, bizdeki siyasetin kanayan yarasıdır. Bu yaranın kanamasının bir an evvel durdurulması gerekir. Bunun içinde "Siyasi Ahlak Yasasının" çıkarılması elzemdir.  

İnsan kandırmanın bir müeyyidesinin olması gerekir. Örneğin; bir dolandırıcı birtakım vaatlerde bulunarak insanları aldatır ve kendisine haksız çıkar sağlar. Bu suçtur. Aldatmak, kandırmak fiilleri, hukuksal olarak, suç oluşturur. Bu fiillerin cezayı bir karşılığı vardır. Siyaset sahasında aldatmak ve kandırmak rutin hale gelmiştir. Bu ahlaksızlığı sergileyen siyasilere herhangi bir yaptırım uygulanmaz. Siyasi oy almak amacıyla, yerine getirmeyeceği veya getiremeyeceği birçok vaade bulunur. Oy alarak seçildikten sonra seçim meydanlarında vermiş olduğu sözleri unutur. Seçilerek ele geçirmiş olduğu olanakları kendi veya yakın çevresinin çıkarı için kullanmaya başlar. Seçim meydanlarında seçmenin sorunlarını çözmeyi vaat eden siyasetçi seçildikten sonra bu vaadini unutur. Seçmeni aldatmış ve kandırmış olur. Bu suçun karşılığında hiçbir yaptırımla da karşılaşmaz. Kandırılan seçmen bunun bedelini ağır öder. Bunu önlemek için "Siyasi Ahlak Yasasına" gereksinim vardır. Siyasetçinin yerine getirmeyeceği veya getiremeyeceği vaatlerde bulunmasının önlenmesi gerekir. Seçmeni aldatan siyasetçinin siyasi haklarının kısıtlanması bu yasanın gereği olmalıdır.

AKP yolsuzlukla, yoksullukla ve yasaklarlarla mücadele edeceğini vaat ederek iktidara geldi. Bu vaatlere inanan seçmen AKP'yi iktidar yaptı. Aradan 20 yıl gibi uzun bir zaman geçmesine karşın bu konulara dokunulmadığı gibi bu yaranın boyutları daha da büyüdü. Şimdi bu mücadelenin hazırlığı içinde olmuş olmayı söylemek ve bu söylemle siyasi rant elde etmeye çalışmak, milletin aklıyla alay etmek ve milleti ahmak yerine koymaktır. Bu millete açıkça hakaret anlamına gelir. Bu milletten kendisine hakaret edenlere prim vermesini beklemek bu milleti tanımamaktır. Bu hakaretlerini hesabını önümüzdeki seçimlerde bu millet sandıkta soracaktır.   

  11.Ekim.2022

            Pendik

          Emin Varol

                                                                                                                     

Bu yazı toplam 273 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Özgür İstanbul | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.