AKP, FETÖ, tarikat ve cemaatlerin ortak paydası, laik Türkiye Cumhuriyetini bir şeriat devleti yapmaktır. Siyonist bir proje olan FETÖ, halkının büyük çoğunluğu Müslüman olan Türkiye'de laikliğe son verip, bir şeriat devleti kurmak çabası içindedir. AKP'li Cumhurbaşkanı, FETÖ için "Biz aynı menzile farklı yollardan giden iki kuruluştuk" diyerek FETÖ ile aynı paralelde olduklarını itiraf etmedi mi? Ülkedeki sayısız tarikat ve cemaatlerinde nihai amacı budur. AKP iktidarında bu amaç doğrultusunda büyük mesafe alındı.
Laiklik din ve devlet işlerinin birbirinden ayrıldığı, din ve vicdan özgürlüğünün güvence altına alındığı bir sistemdir. Bu sistemde toplumsal sorunlar, dogmalar değil, hayatın gerçekleri baz alınarak akıl ve bilim yoluyla çözümlenir. Tarih din kurallarıyla yönetilen devletlerin batış hikayeleriyle doludur. Osmanlının batış nedenlerinin başında dinin devlet işlerine karışması gelmektedir. Bu uygulama değiştirilmemiş olsaydı yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetinin yaşama şansı yoktu. Onun için laikliği benimsemek hayati önem taşıyordu.
Dinde bir tek doğru yoktur. Herkesin inancı kendine göre doğrudur. Mezheplerin varlığı bu gerçekten kaynaklanmaktadır. Devletin yönetimin bir mezhebin kurallarına göre düzenleyecek olursanız bu mezhepten olmayanlara bu kuralları kabul ettirmek mümkün olmaz. Bu toplumun birlik ve beraberliğini ortadan kaldırır. Onun için laiklik aynı zamanda ulusun birlik ve beraberliğinin çimentosudur.
Fikir özgürlüğü demokrasinin, kalkınmanın ve uygarlaşmanın olmazsa olmazıdır. Din kurallarıyla yönetilen toplumda fikir özgürlüğü söz konusu değildir. Konulan kuralların ilahi kaynaklı olduğuna inanıldığı için bu kuralları irdelemek veya eleştirmek tabudur. Demokratik hak ve özgürlüklerin şeriat devletinde yeri yoktur. Düzen, sözde Tanrının binlerce yıl evvel, koyduğu kurallara göre düzenlenir. Aklın yaratıcı gücü devre dışıdır. Hukuk sistemi hak ve adalete dayalı, vicdanı kaynaklı bir sistem değildir. Bir örnek vermek gerekirse; hırsızlık yapanın elinin kesilmesi hangi hak anlayışına ve vicdana dayanır? Birine maddi bir zarar vermenin karşılığı bir insanı bir ömür sakat bırakmak olabilir mi? Din kurallarına dayalı sistem, sorunlara çözümün çözümsüzlük olduğu bir sistemdir.
FETÖ'nun etkisizleştirilmesi irtica tehlikesini ortadan kaldırmış değildir. Bu tehlike AKP, tarikat ve cemaatlerin tutumuyla daha da büyük boyutlara ulaşmıştır. Tarikat ve cemaatler FETÖ'nun bir türevidir. FETÖ'cuların tutuklanmış olması, önemli olanların rüşvetle paçayı kurtarması veya yurt dışına kaçması tehlikeyi atlattık anlamına asla gelmez. Ülke amacı şeriat devleti kurmak olan AKP, tarikat ve cemaatlerin işgali altındadır. FETÖ'nun üstüne gitmekle,bir şey değişmiş değildir. Eski tas, eski hamam. Yalnız tellaklar değişti.
Önümüzdeki seçimlerde, ülkenin geleceğini ortadan kaldıracak bu gidişi durdurmak hem vatani hem de insani bir görevdir. Bu milletin bu görevi yapacağına inanıyorum.
13.Kasım.2021
Pendik
Emin Varol