Program Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün silah arkadaşları ve bu ülke için canını hiçe sayan tüm şehitlerimiz için saygı duruşu ve istiklal marşının okunması ile başladı.
Programa Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Adem Uçar, Gedik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Orhan Çekiç, Kartal Gazeteciler Derneği Başkanı M. Selim Akdoğan ve Yönetimi, İyi Parti Kartal İlçe Teşkilatı, Kartal Demokratlar Birliği Yönetimi, Türkiye Harp Malülü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği İstanbul Anadolu Yakası Şube Başkanı Gazi Oktay Kaya, Uğurmumcu Mahalle Muhtarı Soner Eker, Kordonboyu Mahalle Muhtarı Arzu Keskin ve Topselvi Mahalle Muhtarı Ramazan Keklik ve vatandaşların katılımı ile gerçekleştirildi.
Programda açılış konuşmasını yapmak için kürsüye gelen Atatürkçü Düşünce Derneği Kartal Şube Başkanı Kemal Aslan şunları dile getirdi.
Aslan “Saygıdeğer protokol, Atatürkçü Düşüncenin yılmaz savunucusu değerli konuklarımız, basınımızın kıymetli temsilcileri, hepinizi şahsım ve yönetim kurulum adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Milli Mücadelemizin 100. yılı nedeniyle düzenlemiş olduğumuz konferanslar dizimizin üçüncüsünü bu akşam sizlerle birlikte gerçekleştireceğiz. Katılımlarınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Bu akşamki konferans konumuz, ülkemizin hatta dünyanın sıcak gündemini oluşturan " DIŞ POLİTİKA VE AKDENİZDE PETROL SAVAŞLARI" … Değerli konuşmacımız, hepinizin yakından tanıdığı Emekli Tuğamiral Sayın Türker ERTÜRK. Her zaman olduğu gibi davetimize olumlu yanıt vererek bugün aramızda oldukları için, kendilerine Atatürkçü Düşünce Derneğimiz ve sizler adına teşekkür ediyorum” dedi.
Daha sonra Emekli Tuğamiral Türker Ertürk mikrofona gelerek Ülkemizi ve dünyayı içine alan Dış Politika ve Akdeniz’de Petrol Savaşları ile ilgili bilgiler vererek Ülkemizin çekilmek istendiği oyunu gözler önüne serdi.
Ülkemiz üzerinde oynanan oyunların daha kötü sonuçlara ulaşmaması için halkın bilinçlenmesi gerektiğini vurgulayan Ertürk “ Ülkeler ellerindeki imkanlar arttıkça karasularını arttırmaya çalışır. Bugün karasuları 12 mile kadar yükseltilebiliyor ama Türkiye’de Karadeniz ve Akdeniz karasularımız bu sınırda olmasına rağmen Ege kıyılarımızı 6 milden fazla arttırmak istemiyor. O coğrafyadaki hakkaniyet bozukluğundan dolayı eğer 12 mile arttırılırsa az bir alan kazanılacak ancak denizin bir tarafındaki 10 milyon nüfus ile diğer tarafındaki 80 milyon arasındaki sorunları büyütebilir.
Karadeniz, Türkiye’nin ilan etmesi dışında sınır komşularının da masaya oturup konuşulup kabul ettiği bir küresel ekonomik bölgesidir. Türkiye’nin kendine ait bölgesi olduğundan dolayı Türk bayraklı olsun olmasın fark etmeksizin Türkiye’nin izin vermediği balıkçı tekneleri dâhil balıkçılık yapamaz. Örneğin bunun tabanında petrol ve doğalgaz arayamaz.
Bugün bunları kullanmıyor olabilirsiniz ama, yarın doğacak torununuzun bile buradan çıkacak katma değerde hakkı var ama siz eğer buralara sahip olduğunuzu göstermezseniz.Tabii siz bunu yapmayacaksınız sizin oylarınızla seçilen iktidarlar yapacak: Bu ne demektir? Sizin çıkarlarınız doğrultusunda ödün veriyor anlamına gelir.
Biz diyoruz ki, Türkiye’nin münhasır ekonomik bölgesi Girit adalarının sınırından başlayarak Kıbrıs’ın üzerinden Suriye sınırına kadar devam eden hat Türkiye’nin münhasır ekonomik bölgesidir. Yaklaşık olarak Karadeniz, Akdeniz ve Egedeki münhasır ekonomik bölgesi ya da mavi alanı 450.000 kilometredir. Türkiye’nin de yaklaşık 800.000 kilometre olduğunu biliyorsunuzdur zaten bu ne demektir Türkiye’nin yarısından fazla mavi vatanı var ve bu alanın içinde zenginlikler var.
Ama Yunanistan yönetimi ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Türkiye’nin münhasır ekonomik bölgesini kabul etmiyor. Eğer Türkiye’yi yöneten hükümet bu alana sahip çıkamazsa bizim karşımızda yaşayan 10 milyon nüfuslu ülkeye hibe edilecek yani ne demektir bu sizin doğmamış torununuz bile bundan etkilenecek” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.