• BIST 9432.55
  • Altın 4094.521
  • Dolar 38.4006
  • Euro 43.6853
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 18 °C

KALP HAFIZASI

SİBEL ÇEÇEN

Bilim insanlarının farklı psikolojik ve fizyolojik ölçümleri neticesinde 1991 yılında kalpte 40.000 özel hücrenin oluşturduğu sinir ağı ile kalbin hafıza kaydı oluşturduğu gözlemlenmiş. 

Peki biz bunu bilinç seviyesinde nasıl algılayabiliriz?
Mesela güncel hayatta girdiğimiz ortamlarda ki insanların bize zarar verip vermeyeceğini acaba beynimiz mi algılıyor? Yoksa içimizde ki huzursuzluk hissi mi beynimize komut veriyor? Hani içime sinmedi derken kalp onaylamadığı için mi içimize sinmeme hissi oluşuyor?
Yada üzüldüğümüz olaylarda neden kalp ağrısı çekiyoruz? Çünkü kalp hafızası tüm olayları algılıyor, hatırlıyor ve fiziksel olarakta tepki veriyor. İşte kalbin sızlaması olayı da verilen tepkinin somut örneği.

Kur'an'da akletme (düşünme) fiili kalbe nisbet edilmiş (el-Hac 22/46), yani düşünmenin kalbin bir işlevi olduğu belirtilmiştir. 

Yani kalp aslında kan pompalamak dışında muhakeme etme,karar verme ve tescil etme görevi de görüyor. Kalp sadece duyguları değil düşünceleri de yönlendirebilen bir güce sahip. Bazen beynin onaylamadığı bir şeyi kalp onaylar...!

Beynimiz gördüğü ve duyduğu olayları kaydederek benzer durumlar ile karşı karşıya kaldığında ihtimalleri analiz edip sistematik bir yol çizerek en doğru olanı kabul etmemiz için bizleri yönlendirir. Fakat kalp öyle değildir. Belki de merhamet,acıma,sevgi gibi duyguları referans alarak beyne etki edip bir takım olayların gidişatını değiştirecek kararlar almamıza sebep olur. Duyguların merkezi ise aslında beşeri ruhtur. İnsana hayat veren görünmeyen ama hissedilen yanımız....❣️

İnsan anne karnında oluşmaya başladığında önce kalp oluşur daha sonra ise beyin.Ölüm anında ise beyin ölümü gerçekleşmiş bir bireyin kalbi belli bir süre daha atmaya devam eder. Yani kalp hem başlangıç hem bitiş noktasıdır.

Araştırmalar da gösteriyor ki; Kalp, beyinden ve otonom sinir sistemimizden bağımsız yaklaşık 40.000 nörondan oluşan bir ağa sahiptir. Kalp beyne, beyinin gönderdiğinden daha fazla sinyal göndermekte ve bu sinyaller duygusal deneyimimizi etkilemekte. 

Günümüzde ruhsuzlaşmış bir toplum inşaası istenmektedir ve teknolojik aletler de buna imkan tanımaktadır. Sevgisizlik tohumu ekerek insanların sadece bir birey oldukları ve benmerkezci düşünmesi gerektiği subniminal mesajlarla beyne kodlanarak istenilen düzeye getirilme çabası gözlenmekte. Egoist ve bencil bireyler çoğaldıkça sevgi,saygı,paylaşmak, birlik olmak gibi duygusal kavramlar sadece kavram olarak hayatımızda kalacaktır.

Eyleme geçmeyen kavramlar manasını yitirir. 

Beyin olumsuz olayları zamanın akışında unutsa da kalp unutmaz.
Kalp kırmadan yaşamak kendi kalp sağlığımız için de önemli. Çünkü insani duygumuz olan VİCDANIMIZ bizi ölene kadar rahat bırakmayacaktır.
Seven, sevilen,unutulmayan,birlik olan ve hatırlanan olmak ümidiyle...
Sibel ÇEÇEN YAVAŞ

Bu yazı toplam 85 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Özgür İstanbul | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.