Çin'in hava kirliliği ve çöp yığınları nedeniyle çöp ithalatına sınırlama getirmesi Türkiye'yi adeta çöp ülkesine çevirdi. Boşta kalan çöpleri talip olan Türkiye'nin, plastik çöp ithalatı aylık 4 bin tondan bir anda 42 bin tona çıktı.
Çevre Bakanlığı giderek ürkütücü boyutlara ulaşan çöp ithalatına sınırlama getirmek için geçen hafta bir karar yayımladı. Ancak Sanayi Bakanlığı'nın itirazı üzerine karar geri çekildi. İthal çöp bolluğu yüzünden sokaklardaki çöpün değeri düştü, topladığı çöpü satamaz hale gelen 500 bin kağıt toplayıcısına işsizlik yolu göründü. Çin, dünya plastik ve kağıt atığın yüzde 60'ını tek başına ithal ediyordu.
SIFIR ATIK PROJESİ
Sözcü'den Erdoğan Süzer'in haberi şöyle: Ancak Çin'in ithalata sınırlama getirmesiyle atıklar önce Malezya, Polonya, Vietnam ve Tayland'a yöneldi. Ardından bu ülkeler de plastik ithalatına kısıtlamalar getirince atıkların yönü Endonezya, Hindistan ve Türkiye'ye çevrildi. Fırsatı gören bazı firmalar, Avrupa'nın ‘değerlendirilebilir' atıklarını Türkiye'ye daha ucuza ithal etmek için işe yaramayan, aksine bertaraf edilmesi gereken çöpleri de ithal etmeye başladılar. Böylece yüzde 30-40'lık değerlendirilebilir atığa karşılık yüzde 60-70'i Avrupa'nın zehirli ve tehlikeli atıklarından oluşan çöpleri Türkiye'ye yığılmaya başladı. Türkiye, plastik atıkların kullanımını azaltmak ve doğaya karışmasını önlemek için ‘sıfır atık' projesi başlattı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın da desteklediği proje kapsamında market poşetleri paralı hale getirildi. Ancak içerdeki atık plastikle mücadele edilirken ithal atık plastiğe kapılar açılınca, 2016'da aylık 4 bin ton olan ithal plastik miktarı 2018'de 33 bini, 2019'da 49 bin tonu aştı. Çevre Bakanlığı geçen hafta yayımladığı kararla, ithal çöpe ton başına 300 lira kota getirdi. Ancak ithalatçıların itirazı üzerine kota hemen bir hafta sonra kaldırıldı.
İTHALATÇILAR MUTLU
Sokak Atıkları Toplayıcılar Derneği (SATDER) Başkanı Recep Karaman, 8-10 ithalatçı firmayı mutlu etmek için atık toplayan 500 bin kişinin işsizlikle karşı karşıya kaldığını, aileleriyle birlikte 2 milyon kişinin adeta açlığa sürüklendiğini söyledi. Tehlikeli atıklar da getirildiği için ithal kağıt ve plastiğin ülkeye ucuza girdiğini belirten Karaman, “Ülkenin her yeri ithal çöp dolunca bizim topladığımız yerli atığın değerini düşürdüler. Önceden bir işçi akşama kadar 100 kilo atık toplayıp karşılığında 100 lira kazanıyordu. Şimdi aynı atığa 30-35 lira veriyorlar. Bu 2 milyon ailenin aç kalması demek. Akşama kadar kan ter içinde çalıştığımız halde bayramda çocuğumuza pantolon alamadık” dedi. Karaman, ithal çöp yüzünden Emine Erdoğan'ın ‘sıfır atık' projesinin çöktüğünü, poşetin paralı olmasının anlamı kalmadığını ifade ederken, “Nasıl ki Ankara'nın çöpü Mamak'ta toplanıyorsa, Avrupa'nın çöpü de Türkiye'de toplanıyor. İçinde el değmemesi gereken zehirli tarım ilaç kutuları dahil her türlü zehir var” uyarısında bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.