• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 2 °C

Gülünce Gözlerinin İçi Gülüyor

Hergünlü/Mali Müşavir

Yazının başlığını bir şarkıdan aldım. Çünkü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu’nu anlatacak başka bir cümle bulamadım. Kendisini yakinen tanımam. 14 yıldır oturduğum Beylikdüzü’ nün AKP’ den sonraki CHP’ li belediye başkanı. İkisinin arasında ne fark var diye sorarsanız, şöyle cevap verebilirim: Atatürk, Yeşil ve her zaman gülen bir yüz… CHP Beylikdüzü ilçe yönetiminin organize ettiği ve katılımcıları gemilerle götürdüğü birkaç mitinge birlikte gittik. İmamoğlu’nda görebildiğim tek şey içtenlikle bakan gözler ve gülen bir yüz oldu. Bu seçimlere kadar gördüğümüz tüm siyasilerin gülüşlerinden farklı bir gülüşü var; samimi ve içten… Ben siyasilere övgü düzenlerden değilim. Hatta gerektiğinde oy vereceğim partiyi bile yerden yere vurmuşumdur. Örnek; Ekrem İmamoğlu’nun Yasin okumasını hiç tasvip etmedim. Onun, ne kadar samimi bir gönülle okuduğunu tahmin etsem bile. Çünkü “dinin siyasi malzeme” olarak kullanılmasına karşı olanlardanım ki onun böyle bir niyetinin olmadığını sanıyorum. Ancak yıllardır öylesine bir din baskısı altında yaşıyoruz ki… Şartlar bazen gerektirebiliyor… Şimdi bazılarınız diyecek ki “iktidarın adayı Binali Yıldırım da güler yüzlü ve espri de yapıyor.” Doğrudur, ancak ikisini karşılaştırın bakalım, samimiyet ibresi hangi tarafa dönecek… Yıllardır öfke ve nefret kusan siyasi söylemlerden sonra Ekrem İmamoğlu’nun sözleri, insanlara dokunuşu, güleryüzü ve içten bakışları sinirlerimizi gevşetti; ilaç gibi geldi. Yirmi dört saat bağıran, çağıran, ona buna sataşan, tehdit eden, idam sehpalarını, hapishane duvarlarını işaret eden, zehir zemberek sözler sarf edenlere karşı Ekrem İmamoğlu adeta panzehir görevi görüyor. Kötü söz sahiplerini de hiçbir şekilde muhatap almıyor. Onların tuzağına düşmüyor. Ekonomik sıkıntıya, dış ve iç düşmanlara karşı koyarız ama bu asık suratlardan ve nefret söylemlerinden, ithamlardan, hakaretlerden, “terörist seviciler”, “zillet ittifakı”, “fetö destekçileri” vb ithamlardan ve iftiralardan bıktık, usandık. Biraz huzur ile güleryüz ve tatlı dil istiyoruz. Çok şey mi istiyoruz? Hani CHP “Martın sonra bahar” diyor ya, gerçekten de Mart’tan sonra baharı yaşamak isteyen sandığa gitsin ve Ekrem İmamoğlu’nun güler yüzünü düşünerek oyunu kullansın. İnanın bu huzur ortamına kavuştuğumuz zaman bize ne Trump’un tehditleri söker, ne fetö’ nün entrikaları… Yeter ki birlik olalım ve kucaklaşalım. Başka bir şeye ihtiyacımız yok. Bu seçimlerde bir değişiklik yapalım; projeleri boş verelim ve gülen yüze, tatlı dile oy verelim. Ne demiş atalarımız, “tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır…” Huzurlu bir seçim ve günler diliyorum. Martın sonunun bahar olması bizim elimizde… Tülay Hergünlü İstanbul, 24 Mart 2019

Bu yazı toplam 699 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Özgür İstanbul | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.