Gelenekler -1” Qurbanova Günel

Bu sefer seçilen konu tamamen farklı ve alaka düzeyini her zaman koruyan konulardan biri.Her milletin kendi geçmişine ait gelenekleri vardır,bir nesilden diğerine aktarılır.Gelenek terimi (Latince = iletmek, iletmek kelimesinden türetilmiştir) farklı, birbiriyle yakından ilişkili anlamları birleştirir.Kısacası gelenek, her milletin manevi ve zengin zenginliğidir.
Bu sefer zengin bir geçmişe, tarihi eserlere ve geleneksel olmayan geleneklere sahip olan İtalya'dan bahsedeceğiz.
İtalya, uzun bir geçmişi olan Güney Avrupa'nın en dikkat çekici ülkelerinden biridir.Hangi olağandışı gelenekleri var?Bu konuda geniş bir tartışma yapalım.
Adı "Camogli Balık Festivali" olan İtalyan geleneği her yıl yüzlerce turisti kendine çekiyor.Bu festival İtalya'nın Camogli kentinde düzenleniyor.Camogli Balık Festivali, Mayıs ayının ikinci Pazar günü kutlanır ve ilk baskısı 1952'de yapılır.28 ton ağırlığında, 4 metre çapında ve 6 metre uzunluğunda dev bir paslanmaz çelik tavada kızartılmış balık Yaklaşık 30.000 porsiyon patates kızartması hazırlanarak tüm katılımcılara ücretsiz olarak dağıtılır,Toplamda yaklaşık üç ton taze balık ve 3.000 litre yağ tüketilmektedir.
"Sevdiklerinizi arayın" geleneği
Bu, Trentino'da (Val d'Aosta'da ve Piedmont'un bazı bölgelerinde olduğu gibi) derinden hissedilen bir Katolik geleneğidir.Azizler Gecelerinde ölülerin ruhlarını çekmek için çanlar çalınır, köyün evlerine sofralar kurulur, şömineler yakılır.Liguriyada isə ölən yaxınlarını ruhlarını qidalandırmaq üçün sadə qaynadılmış şabalıd .
“Zeza gelenegi”
 (bugün Napoli'den diğer bölgelere "nazbaz" kelimesini ifade etmek de bir İtalyan geleneğidir.Çok geçmeden Napoli'den komşu köylere yayıldı ve en azından on dokuzuncu yüzyılın ortalarına kadar Krallığın diğer bölgelerine yayıldı.sokaklarda, meyhanelerde ve meydanlarda temsil edilmektedir.Erkekler kadın rolleri oynayarak topluma mesaj göndermekte idi, çünkü kadınlar sosyal olarak temsil edilmiyolardır (bugün hala uygulanan bir gelenek).Yeniden canlandırıldığı Napoli meydanlarından ve sokaklarından kaybolması, 19. yüzyılın ikinci yarısında uygulanan resmi yasaklarla belirlendi , hatta polis tarafından "ısırmak" suçundan yasaklanmıştır.İpuçları ve çok iğrenç ve müstehcen sözler."Bu yasaklar nedeniyle Zeza'nın şarkısı daha da içlere gitti ve bugüne kadar orada kaldı.Gelenekleri koruyarak, her ulusun geçmişi hakkında zengin bir bilgiye sahib oluruz .