AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM toplantısı için gitmiş olduğu ABD'de de, ABD yönetimiyle görüşme girişimleri fiyaskoyla sonuçlanmıştır. Bu durumu Cuma namazı çıkışı cami önünde yaptığı basın açıklamasında, ABD'yle ilişkilerin iyi gitmediği ve ABD'nin PYD/YPG terör örgütüne beklenenden çok daha fazla yardım ettiği, şeklinde ifade etmiştir. Yani ABD'nin terör örgütüne yardım etmesi bekleniyordu ama bu yardım beklenenden daha fazla olmuştur. ABD'nin Türkiye'nin yanında değil de terör örgütünün yanında yer almasında AKP'nin ürettiği siyasetin hiç mi rolü yok? IŞİD terör örgütü sergilediği vahşetle dünya gündemine oturduğu zaman AKP bunları "öfkeli gençler" olarak değerlendirdi. Çünkü felsefeleri arasında fazla bir aykırılık yoktu. Kamuoyu önünde IŞİD'a karşı olduğunu söyleyenler el altından IŞİD'a silah yardımı yapıyordu. Uygar dünya bu vahşi terör örgütünün ortadan kaldırılmasının bir insanlık görevi olduğuna inanırken, AKP iktidarının bu mücadeleye ciddi bir katkı sağlayacağına inanmıyordu. AKP'nin tutumu dünyada bu kanıyı doğurmuştu. IŞİD Suriye'de Kürtlerle savaş halindeydi. ABD IŞİD'a karşı kendi askerlerini kullanmaya Kürtleri kullanmayı tercih etti. Eğer Türkiye IŞİD'a karşı ciddi bir mücadeleye girişmiş olsaydı, uygar dünyanın müttefiki PYD/YPG terör örgütü değil Türkiye olacaktı. Uygar dünya ile ilişkilerimizde bu kadar sancılı olmayacaktı. IŞİD'a karşı Türkiye PYD/YPG terör örgütünden çok daha etkili olacak ve bu vahşi terör örgütü Suriye ve Irak'tan temizlenmiş olacaktı.
Kurandaki "Allahın indirdiğiyle hükmetmeyenler kafirlerdir" ayetinin gereğini yapmak IŞİD'ın amacıdır. Bu ayete göre düzen şer-i hükümlere göre dizayn edilmelidir. AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP kadrolarının büyük bir kısmı aynı görüştedir. IŞİD'la farkları bunu gerçekleştirmek için tutulacak yoldadır. IŞİD bunun zorla ve silahla gerçekleşebileceğine inanırken AKP aynı amaca siyasetle ulaşılabileceği kanaatindedir. Nitekim AKP bu amaca ulaşmak için Türkiye'de oldukça büyük mesafeler kat etmiş bulunuyor. Geçen günlerde AKP'li Cumhurbaşkanı "Cumhuriyet tarihinin en iddialı ve cesur makas değişikliğini gerçekleştirdik" diyerek bunu itiraf etmiştir. Bu dinci tutum uygar dünya ile olan ilişkilerimizi koparmak aşamasına gelmiştir. ABD'yle ilişkilerimizin bu kadar gerilmesinde bu dinci tutumun etkisini göz ardı etmek mümkün değildir. Gerçi tarih boyunca ABD emperyalistleri ile olan ilişkimizi Türkiye'nin çıkarlarını koruyacak biçimde gerçekleştiremedik. Bundan evvelki iktidarlar da bu konuda pek başarılı sayılamaz. Avrupa Birliğiyle olan ilişkilerimizde kopma noktasına gelmiş bulunuyor. Bu dinci tutum yalnızlaşmamıza zemin hazırlamıştır. Halkının büyük bir çoğunluğu Müslüman olan ülkelerle bile papaz olmamızın nedeni bu dinci tutumdur. AKP iktidarı Türkiye'ye zarar vermeye başlamıştır. Bu zararın neresinden dönülürse kârdır. Onun için bir an evvel sandık milletin önüne konmalıdır ve siyasi İslam sandığa gömülmelidir.
25.Eylül.2021
Çınarlı
Emin Varol