• BIST 9582.49
  • Altın 3436.703
  • Dolar 36.462
  • Euro 38.1986
  • İstanbul 3 °C
  • Ankara -3 °C

Egemenlik

Emin Varol

 

 

Saltanatı kaldırıp egemenlik hakkını saraydan alıp millete vermek için yapılan komisyon toplantısında, saltanatla hilafetin ayrılmaz bir bütün olduğu kararı çıkma eğilimi belirince, toplantıyı takip eden Mustafa Kemal söz alarak;

“ Efendiler, egemenlik hiç kimsece hiç kimseye, bilim gereğidir diye, görüşmeyle, tartışmayla  verilmez. Egemenlik, güçle, erkle ve zorla alınır. Osmanoğulları, zorla Türk Ulusunun egemenliğine el koymuşlardır. Bu yolsuzluklarını altı yüzyıldan beri sürdürmüşlerdi. Şimdi de Türk Ulusu bu saldırganlara artık yeter, diyerek ve bunlara karşı ayaklanıp egemenliğini eylemli olarak kendi eline almış bulunuyor. Bu bir olupbittidir. Söz konusu olan Ulus’a egemenliğini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız, sorunu değildir. Sorun, zaten olupbitti durumuna gelmiş bir gerçeği açıklamaktan başka bir şey değildir. Bu ne, olursa olsun, yapılacaktır. Burada toplananlar, Meclis ve herkes sorunu doğal bulursa, sanırım ki uygun olur. Yoksa, gerçek yine yöntemine göre saptanacaktır; ama, belki bir takım kafalar kesilecektir” der.

Bu konuşmanın akabinde sorun çözüme bağlanır. Hilafet ve saltanat birbirinden ayrılarak,

1 Kasım 1922’de,  saltanatın kaldırılmasına karar verilir. Türk Ulusunu çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarmak için, egemenlik hakkının sarayda değil millette olması gerçeğinden hareketle, Mustafa Kemal saltanatın kaldırılmasında ısrarcı olmuştur. Egemenlik hakkının ulusta olması demokrasinin omurgasıdır.

Sorunlara çözüm üretmek, egemenlik hakkını kullanmaktır. Sorunlara en sağlıklı çözüm, ancak, ortak aklı kullanmakla bulunabilir. Ortak aklı kullanma olanağı da demokratik yönetimlerde gerçekleşebilir. Sorunların çözüm önerileri ne kadar çok olursa sağlıklı çözüm şansıda o kadar artar. Siyasi erk çözüm önerilerini, aklın ve bilimin ışığında, değerlendirerek en uygun olanını uygulamaya koyar. Önerilerin yapılabilmesi için, insanların fikirlerini ifade etme özgürlüğü güvence altında olmalıdır. Onun içindir ki fikri ifade etme özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır. Fikri ifade etme özgürlüğünün kısıtlanması, sorunların sağlıklı çözüme kavuşmasını engeller. Buda ülke kalkınmasını ortadan kaldırır. Egemenlik hakkının ulusta olması demokrasiyi doğurur. Demokraside gelişmiş toplum olmanın yolunu açar. Bütün gelişmiş toplumların önce demokrasiye geçmiş olmaları bir tesadüf değildir. Önce demokrasi sonra gelişme.

Egemenlik hakkının ulustan alınıp saraya verilmesi, demokrasinin son bulmasına, dolaysıyla gelişmenin önüne set çekilmesine neden olur. Muhalefetten gelen önerileri ret etmeyi iktidar olma gereği sanan bir anlayışla ne ortak akıl oluşur ve nede sorunlara çözüm bulunur. Bugün yaşamış olduğumuz sorunların kaynağı, egemenlik hakkının ulustan alınıp saraya verilmiş olmasıdır. Meclisin duvarında yazılı olan “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesi hayata geçirilmelidir.      

 

                                                                                                                      24.Şubat.2025

                                                                                                                            Pendik

                                                                                                                         Emin Varol

Bu yazı toplam 52 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
  • Siyaset12 Şubat 2025 Çarşamba 16:11
  • Devlet31 Ocak 2025 Cuma 11:35
  • Barış21 Ocak 2025 Salı 19:06
  • Barış20 Ocak 2025 Pazartesi 16:10
  • Rejim09 Ocak 2025 Perşembe 18:29
  • Acizlik31 Aralık 2024 Salı 12:15
  • Suriye26 Aralık 2024 Perşembe 11:49
  • İnsan09 Aralık 2024 Pazartesi 16:19
  • Kripto02 Aralık 2024 Pazartesi 13:27
  • Çözüm18 Kasım 2024 Pazartesi 10:49
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Özgür İstanbul | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.