İnsanoğlu varoluşundan bu yana bir çok zorluğu ve farklı deneyimleri yaşayarak kendinin bir üst versiyonuna ulaşmış çoğu zaman bunun farkına varamasa da. Yaşanılan her olay, sebep sonuç ilişkisi içerisindeki akışta ilerlemiş öğrenilen şeye tecrübe denmiş. Büyük zorluklarla başa çıkma yöntemleri asırlardır dene-yanıl sistemi çarklarından geçerken aslında doğanın tüm renklerini ve parçalarını vücudunda taşıyan İNSAN öznesi; kendini tedavi edecek en büyük sistemi görmezden gelerek kendine haksızlık etmiştir. Galaksinin bilinen hayat kaynağı dünyamız bu doğal sistemin bütünü. Tabiat dediğimiz bu muazzam sistem kendi içinde büyük bir yaşam zincirini barındıracak mucizelerle dolu. Zehiri de şifayı da bulabileceğimiz bu devasa sistem hem bedensel hem de ruhsal olarak muhteşem bir şifa kaynağı. Evet doğa en büyük terapist. Kelebek etkisi ile önce göze sonra ruha ve devamında ise bedene etki edebilecek renkler,sesler,kokular ve görüntüler ile her an ulaşılabileceğimiz ,elimizin altında adete gözümüzün içine bakarcasına "BEN BURDAYIM " diyor. Peki insanoğlu neden görmezden geliyor? Bilinç altımızda hangi korkular bize prangalar vuruyor? Varolma savaşı için de mi kayboluyoruz yoksa ben oldum diyerek kibre mi kapılıyoruz. Hayat devam ettiği sürece kimse tam olarak olma evresine geçemez. Son nefesimize kadar değişim ve dönüşümün canlı örnekleri olarak yaşam zincirinde ki görevimizi tamamlayacağız. Başlangıç noktamız DOĞUM , bitiş noktamız ÖLÜM...Bu iki kadersel kesinlik içerisinde yaşadıklarımız ise tamamen kendi tercihlerimiz. Nasıl biri olmak istersek yada nasıl birine dönüşmek istersek sistem bizi o istediğimize evrilterek dileklerimizi büyük bir şefkatle bize sunacaktır. Hayatı ve kendimizi sorgulamaktan vazgeçmeyelim. Sorguladıkca cevaplar karşımıza çıkacak ve sistem içersinde ki görevimiz, hedeflerimiz ve amaçlarımızı daha iyi anlayacağız. Kendi ile başbaşa kalan,doğa ile vakit geçiren insanların zihinlerinin daha berrak ve ne istediklerini daha net bilecek bir bilince ulaştıkları da gözlemlenmiştir. O halde doğanın iyi bir terapist olduğu gerçeğini de kabul etmek gerekir. Yani insan kendi kendini yine kendinde bütün parçalarının bulunduğu doğa ile tedavi edebilir ancak. Umutsuz ,yorgun,yaralı,dağılmış yada bir çok olumsuz duyguya maruz olanlar doğanın şifalı kollarında hayat bulacaktır. Doğa her daim bizleri davet ediyor ,bizler de artık icabet edelim... Şifa olsun herkese...
Sevgiyle...
Sibel ÇEÇEN YAVAŞ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.