• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 14 °C

Çürüme

Emin Varol

 Bugün ülkede, Anayasaya rağmen, tek adam yönetimi var. Bu RTE'nin Başbakan olmasıyla başladı, zamanla etkisini artırarak bugünkü duruma geldi. Görünen tablo şu; terör almış başını gidiyor, her gün şehit acısıyla yanıyoruz, komşularımızla olan ilişkilerimiz bozuk, Irak ve Suriye'deki savaşın içindeyiz, iddiaya göre, salyalı, sümüklü bir yobazın adamları ülkede darbe yapmaya kalktı, bunun neticesi olarak OHAL uygulamasına geçilerek Meclis devre dışı bırakıldı, adalet yerlerde sürünüyor, yüz binler mağdur durumda. Bu olumsuz konuma, yasal olmayan, tek adam yönetiminde geldik. Birde bu yönetimi yasalaştırırsak, başkanlık sistemine geçersek, bu kaotik ortamın daha da içinden çıkılmaz bir duruma gelme olasılığı var. Şimdi birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan bir ortamda, MHP Genel Başkanı, başkanlık sistemine yeşil ışık yakıyor. Gerekçe olarak; Cumhurbaşkanının sürekli Anayasa'yı ihlal ettiğini ve bunun devam etmesinin mümkün olmadığını, bunun içinde Anayasa'yı değiştirerek, bugün suç teşkil eden uygulamaların, yasal olarak suç kapsamından çıkarılmasının gerektiğini, söylüyor. Bu konunun tartışmaya açılması ortamı daha fazla gerecektir. Bu da ülkenin geleceği açısından olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Bundan daha acı ve tehlikeli olan, bu gerekçenin dayandığı mantıktır. Hukuk devletinde yasalar kişiye özel veya emri vaki karşısında yapılmaz. Yapılırsa orada hukuk devleti söz konusu olamaz.Hukukun gücü yerine gücün hukukunu yerleştirmek. Bu ancak çürümüş toplumlarda olur. Yasalar çiğnenip suç işleniyorsa, yasaları değiştirerek suçu suç kapsamından çıkarmak. Bir ülkede hırsızlık fazla ise, hırsızlığı suç kapsamından çıkarmak, mantık bu. RTE siyasi gücüne dayanarak yasaları ve Anayasa'yı hiçe sayıyor. Bu fiili durumu suç kapsamından çıkaracak şekilde yasaları değiştirmek, gücün hukukunu egemen kılmaktır. Böyle bir uygulama devleti de, sosyal yapıyı da, demokrasiyi de tahrip eder. Yapılacak iş; toplumsal çürümeye yol açacak uygulamalar yerine, muhalefet partisi olarak durumu millete, anlayacağı şekilde, anlatmak, gelecek seçimlerde RTE'nin dayandığı siyasi gücü elinden almak ve işlemiş olduğu suçların hesabını yargı önünde vermesini sağlamaktır. MHP Genel Başkanı'nın bilmediğimiz başka siyasi rant hesapları varsa, içinde bulunduğu zorlukları AKP'nin desteği ile aşmağı hesaplıyorsa, bununda kabulü mümkün değildir. Çünkü kendi geleceği için ülkenin geleceğini risk altına sokanlardan ülkeye hayır gelmez. Esasen MHP Genel Başkanı'nın siyasi hayatı siyasi hatalarla doludur. 1999'da girdiği DSP- ANAP-MHP Koalisyon Hükümetini, büyük bir krizin aşılmasının akabinde olumlu sonuçlar alınmağa başladığı sırada bir erken seçime getirerek, daha 1.5 yıllık bir parti olan AKP'nin tek başınaiktidar olmasını sağlamıştır. Bu siyasi basiretsizliğin kanıtıdır. Gerek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ve gerekse Meclis Başkanlığı seçimlerinde AKP'nin kazanması için gerekli hataları yapmıştır. Son olarak 11 Haziran seçimlerinden sonraki uzlaşmaz tutumuyla 1 Kasım seçimlerinde AKP'nin tek başına iktidar  olmasını sağlamıştır. Bugün içinde bulunduğumuz zor ortamın hazırlanmasından, önemli ölçüde, sorumludur. Bu son çıkışı, daha evvel yapmış olduğu hatalara rahmet okutacak mahiyettedir. Gücün hukukunu meşrulaştıracak olan bu çıkış, bedeli çok ağır olan bir çürümeye yol açacaktır. Bu düzeyde olanların siyasette söz sahibi olmaları bu millet için talihsizliktir.  

Bu yazı toplam 472 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Özgür İstanbul | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.