Refaha giden yol ekonomiden geçer. Ekonominin güçlenmesi yatırıma bağlıdır. Yatırım üretimi, üretim ihracatı tetikler. Yatırım bir yandan istihdam yaratırken diğer yandan ihracat yoluyla ülkenin zenginleşmesini sağlar. Ekonominin güçlenmesi yatırıma bağlıdır. Sermayedarın yatırım yapabilmesi için önünü görmesi gerekir. Gelişmelerin ne yönde olacağını gösteren verilerin olması gerekir. Belirsizlik güven ortamını ortadan kaldırır, buda yatırımın önünde büyük bir engel oluşturur. İleride çıkacak bazı ihtilafların sonunda sermayedarın hakkını alabileceği bir güven ortamının sağlanması gerekir. Bunun içinde devletin hukuku devleti olması olmazsa olmazdır.
Yasama, yürütme ve yargı gücünün tek elde toplandığı yönetim biçimin de, yatırım için gerekli olan güven ortamını, sağlamak olanağı yoktur. Her şey tek adama bağlı ve tek adamın ne yapacağı da belli değil. Yasa tanımazlık, tek adam için, sıradanlaştı. Bunun yarattığı belirsizlik ortamında değil geleceği burnunun önünü bile göremezsin. Gece gördüğü rüyadan esinlenerek sabah kararname çıkaran tek adam yönetimi belirsizliğin kaynağıdır. “Ben iktidarda kaldığım sürece filan kişi hapisten çıkamaz” diyecek kadar hukuk tanımazlığın sonuçlarından biride bugünkü ekonomik çöküştür. Hukuk devleti bütün kurum ve kuruluşlarıyla rafa kaldırılmış durumdadır. Hukukun olmadığı bir yerde ne yerli ve nede yabancı sermayedar yatırım yapar.
İçine düştüğümüz bu ekonomik buhrandan çıkmak için Maliye Bakanlığına Mehmet Şimşek, Merkez Bankasının başına da Gamze Erkan getirildi. Gerekçe; Mehmet Şimşek para babaları tarafından tanınıyormuş ve bunun için kredi bulmakta ve yabancı sermayeyi ülkeye çekmede başarılı olurmuş. Yerli ve yabancı sermayedar Mehmet Şimşek’in dazlak kafasına veya gözlüğüne duyduğu hayranlıktan dolayı ülkeye yatırım yapmaz. Bu belirsizlik ortamı devam ettiği sürece bu yeni atananlar hiçbir şeyi değiştiremezler. Bu yeni atamalar çözüm için çıkmaz sokaktır. Yerli ve yabancı sermayenin yatırım yapmasını sağlamak için öngörülebilirlik ortamının sağlanması, belirsizliğin ortadan kaldırılması ve bir güven ortamının tesis edilmesi kaçınılmazdır.
Nasları referans alan bir kafayla bugünkü sorunlara çözüm bulma olanağı yoktur. Bugün içine düştüğümüz ekonomik çöküntünün en önemli nedeni uygulanan “Tek Adam” rejimidir. Bu rejim ortadan kalkmadığı sürece daha çok bedel ödemek zorunda kalacağız. Çıkış yolu hukukun tarafsızlığını ve bağımsızlığını sağlayarak hukuk devletini yeniden tesis etmektir. Hukukun işlerlik kazanması güven ortamını doğuracaktır. “Tek Adam” rejimine son verilmesi belirsizliği ortadan kaldıracak, sermayedarın önünü görebilmesi sağlanacaktır. Hastalığı tedavi edebilmek için hastalığa doğru tanı konulması gerekir.