Kuran'a göre insan Allah'a kulluk etmek için yaratılmıştır. Kaderi belirlenmiştir. Kuran'ın ifadesine göre ;"Yeryüzünde ve kendi benliklerinizde meydana gelen hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce bir Kitap’ta belirlenmiş olmasın." " Allah’ın izni olmadıkça hiçbir musibet gelip çatmaz." Yani musibet ilahi bir taktirdir. Musibetlerin tekrar yaşanmaması için çare aramaya gerek yoktur.
Dünya hayatı geçici, aldatıcı ve iğretidir. Bu Kuran'da şu ifadelerle belirtilir." Şu iğreti, basit hayat bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir." "Sakınıp korunanlar için ahiret yurdu elbette ki daha iyidir." " Bu dünyadaki önemsiz bir menfaattir; sonunda onların dönüşü bizedir ve nihayet inkar etmiş olmaları sebebiyle onlara şiddetli azabı tattıracağız."" Peşin isteyene dünyada peşin veririz: Dilediğimize dilediğimiz kadar. Sonra da ona cehennemi sunarız; yaslanır ona, kınanmış ve kovulmuş olarak." Bu ifadelerin Allah kelamı olduğuna inanların dünya hayatını önemsemesi söz konusu olamaz. Buda gelişme ve kalkınmanın önünde büyük bir engel oluşturur.
Rızık Allah'ın taktiridir. Kuran şöyle der; " Allah dilediği kimse için rızkı alabildiğine açar da sınırlayıp kısar da." " Allah, kullarından dilediğine rızkı açıp yayar da ölçülü verip kısar da." Zenginlik ve fakirlik ilahi bir taktirdir. Zenginliğin meşruiyetini aramak ilahi takdiri sorgulamak anlamına gelir. Buna inananların oluşturduğu toplumda sosyal adalet ilkesinin uygulanması olası değildir. Bu inancın egemen olduğu bir toplumun kalkınması, gelişmesi, çağdaşlaşması söz konusu olabilir mi?
Müslüman Kardeşler bu anlayışın, halkının çoğunluğu, Müslüman olan ülkelerde egemen olmasına çalışmaktadır. Bu anlayışın egemen olduğu toplumların emperyalistlerin pazarı olmaktan kurtulamayacakları aşikardır. Bu bakımdan Müslüman Kardeşler, amacı dünya egemenliği olan, Siyonistlerin değirmenine su taşımaktadır.Müslüman Kardeşler Siyonist karşıtı görünse de, neticede Siyonist amaca hizmet ediyorlar. AKP iktidarının Müslüman Kardeşlere yakın durmasının sonucu olarak, neredeyse dış politikada, dünyadan izole olduk. Katar dışında, Müslüman ülkelerle dostluk ilişkilerimiz yok oldu. Mısır ve Suriye ile papaz oluşumuzun altında AKP'li Cumhurbaşkanının Müslüman Kardeş sempatisi yatmaktadır. Müslüman Kardeş lideri Mursi'nin iş başından askeri bir müdahaleyle uzaklaştırılmış olması AKP'li Cumhurbaşkanının demokrasi havarisi kesilmesine neden oldu ve Mısır yönetimine karşı düşmanca bir tavır aldı. Suriye'ye İslami bir yönetim getirmek için Suriye'yi kana buladık ve bedelini ağır bir şekilde ödüyoruz. Müslüman Kardeş sempatisi Libya'nın da içişlerine karışmamıza neden oldu. Sonuç fiyasko oldu. Bu skandal dış politikanın neye mal olduğunun ve olacağının farkına varmış görünüyoruz. Zararın neresinden dönersen kardır, anlayışı ile şimdi çark ettik. Mısır'la ilişkilerimizi güçlendirmek peşindeyiz. Bu yetmez. Suriye ile de anlaşmamız gerekir. Libya'nın içişlerinden burnumuzu çekmeliyiz. Siyasi İslam'ı egemen kılmaya çalışmak Siyonist amaçlara hizmet etmektir bunu bilerek yapmak ihanet, bilmeden yapmak gaflettir.
10.Mayıs.2021
Çınarlı
Emin Varol
