Birlikten kuvvet doğar. Hacı Bektaş-i Veli’nin ifadesiyle bir olalım, iri olalım, diri olalım. Sorunlarımızı sağlıklı ve kolay çözebilmek için güçlü olalım. Güçlü olabilmek için birlik olmamız gerekir. İnsanların birliğin sağlamış olduğu olanaklardan yararlanabilmek için bir araya geldiği bir zamanda, bir arada yaşayan insanların arasına nifak sokarak birlikteliklerini bozmağa kalkmak, en azından, ihanettir. Avrupa Birliği, bir tarih boyunca birbiriyle savaşmış ülkelerin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Amerika Birleşik devletleri, çok farklı ırkların bir araya gelmesiyle kurulmuş bir devlettir. İsviçre başka bir örnektir. Ağırlıklı olarak, Alman, Fransız ve İtalyan kökenli topluluklardan oluşur.
Türk Ulusunu etnik guruplara göre tasnif etmeye kalkmak, cehalet ve aymazlıktan da öte, ihanettir. Bu topraklarda yaşayan etnik guruplar binlerce yıldan beri bir arada yaşarlar. Bunlar birbiriyle kaynaşmış, aile kurmuş, iç içe geçmiş, etnik özelliklerini ikinci plana atmış, başka bir topluluk haline dönüşmüştür. Osmanlının küllerinden doğan Türkiye Cumhuriyeti bir ulus devlettir. Ulus devlet; birlikte yaşama, aynı yazgıyı paylaşma ve geleceği birlikte inşa etme iradesini gösteren yurttaşlardan oluşur. Yurttaşların ortak paydası bu özelliklerdir. Etnik kimlikleri ön plana çıkarmanın hiçbir değeri yoktur. Türküm demekle Türk ırkından olduğunu vurgulamanın ne tarihsel ve nede bilimsel hiçbir değeri yoktur. Soyu, Orta Asya’dan gelmiş, başka ırklarla karışmamış, başka kültürlerden etkilenmemiş birini bugün bu topraklarda bulmak mümkün değildir. Türk, bu topraklarda yaşayan insanlarla beraber yaşama, aynı yazgıyı paylaşma ve geleceği beraber inşa etme iradesini gösterendir. Bu ilkeler ulus olma bilincinin esasıdır. Türk, ulusal bilincin oluşturduğu bir çatı kimliğidir. Bu bilinç ulusal birliğin çimentosudur. Bu bilinçte olanlar için Mustafa Kemal Atatürk “Ne mutlu Türküm diyene” der. Bunun “ne mutlu Türk olana” şeklinde ifade edilmemiş olması, Türklük bir ırka aidiyeti değil, bir kabulü gösterir. Türkiye Cumhuriyeti bu bilinçle donanmış yurttaşların kurduğu ulus bir devlettir. Ulus devletin yurttaşları eşittir. Bu topraklar bu yurttaşların ortak malıdır. Edirne’de yaşayan bir yurttaşın Hakkari toprakları üzerinde ne kadar hakkı varsa, Hakkari’de yaşayan bir yurttaşında Edirne toprakları üzerinde o kadar hakkı vardır. Hiç kimsenin bu ortaklığı bölmeye hakkı yoktur. Böyle bir girişimde bulunanın kafası, ulusal bilinçle donanmış yurttaşlar tarafından ezilecektir.
Bu topraklarda yirmi altı etnik gurup bir arada aşmaktadır. Bu guruplar Türk çatı kimliğinin altında toplanmışlardır. Bu guruplardan hiçbirine pozitif ayrımcılık tanınamaz. Çünkü böyle bir tanınma ulus devlet olma özelliğiyle bağdaşmaz. Son zamanlarda terörsüz Türkiye sloganı ile yola çıkanların istediği pozitif ayrımcılık şark kurnazlığından başka bir şey değildir. PKK’ya silah bırakma ve örgütü feshetme çağrısı yapılıyor ama, diğer yandan demokratik siyasetin ve hukuki ortamın tesis edilmesi şart koşuluyor. Yani pozitif ayrımcılık isteniyor.
04.Mart.2025
Pendik
Emin Varol