• BIST 9659.48
  • Altın 3839.433
  • Dolar 37.9141
  • Euro 40.9852
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 8 °C

Bayramda Kitap Önerisi

YUNUS EMRE YÜCEBAŞ

Bayram tatili önümüz… Toplumumuzun içinde bulunduğu politik çalkantılar var. Maalesef bu koşulların içinde bilim, edebiyat gibi nispeten daha kültürel olan uğraşlara yatırım yapmak, yalnızca bizleri yoruyor. Maddi manevi yıpranan taraf oluyoruz. Ülkemizde, insanlar için ekonomik ve ideolojik kaygılar daha baskın olduğundan kitap gibi kültürel ögeler her zaman ikincil planda kalmaktadır. Bazılarının iddia ettiği gibi bu, teknolojik bir sonuç olmamaktadır. Öyle ki, geçmişte de okuma yazma oranlarının düşük olması, kültürel nesnelere ulaşım imkanlarının kısıtlı olması gibi gerekçelerden ötürü kitaba rağbet pek mümkün bir durum olmamaktaydı. Yine de çok fazla kötümser olmayalım. Devam eden bir kitap fuarları furyası, belli bir edebiyat camiası ve edebiyat gelenekleri halen mevzubahis. Yalnızca, ekonomik ve politik çalkantılar sebebiyle bunlara öncelik vermek biraz zor oluyor aslına bakarsak. Geçenlerde, Orhan Pamuk gibi edebiyat camiasının önemli isimlerinin gündemdeki politik çalkantılara dair yayınladıkları bir bildiri vardı. Listede, yakından takip ettiğim bazı isimler de vardı. Bununla beraber, daha perde arkası edebiyatçılardan birisi listeye adımı eklemek istedi. Biraz çekimser olarak takip ettiğim bu süreçte kesin bir tarafta yer almak istemiyordum açıkçası.

         Şu sıralar, basından bir arkadaşımızın Marmara Üniversitesi’nde organize etmek istediği bir seminer programı var. Seminerleri, düşünce konuları üzerine vermek istiyorlar. Felsefe kökenli bir kimse olduğum ve birtakım felsefi eserlerim olduğu için bu konuda, fikirlerimi danıştılar. İslam felsefesinden başlanması gündeme getirilse de felsefeye karşı olan önyargıların çokluğu dolasıyla öncelikle felsefenin ne olduğunun, özünün anlatılmasını gerekli gören bir dizayn inşa etmenin daha doğru olacağını beyan ettim. Bu bağlamda, özellikle felsefe, kelam ve tasavvuf arasındaki farklar tarafıma danışıldı ve fikirlerim alındı. Bununla beraber, bu organizasyona çıkacak akademisyenleri de önermekle meşguldüm. Söz konusu akademisyenler ile gazeteci genç arasında bir köprü görevi kuruyordum. Yıldız Teknik Üniversitesi’nden bir sosyolog ile Gelişim Üniversitesi’nde görevli olan bir felsefeci doçent hanıma yazdım. Marmara’da seminere çıkmayı her ikisi de kabul etmişlerdi. Elimizden geldikçe etrafa faydalı olmaya çalışıyoruz işte, gücümüzün yettiği kadar. Bu aralar meydana gelen bir diğer önemli gelişme ise, yaza doğru bir yerin imza günü ile anlaşmam oldu.

           Bayram öncesi, size ince ve bir oturuşta okunabilecek ama bir o kadar da dolu olan bir kitap tavsiye etmek isterim: Sanat ve Siyaset Konuşmaları. Fransız genç kuşak temsilcisi yazarlardan Edouard Louis tarafından kaleme alınan bir kitap İngiliz yaşlı bir sanat duayeni ile yapılan söyleşilerden meydana geliyor. Oldukça dolu, oldukça düşündürücü yerler denk geliyor. Kitaptaki en ilginç bilgilerden birisi ise, hem Fransa hem İngiltere’de solun sermaye yanlısı bir duruşu olduğuna vurgu yapılıyor olmasıdır. Ancak, elbette yegane ilginç bilgi bu olmamaktadır. İçinde bulunduğumuz çalkantılara göre manidar temaları işleyen bir kitap olduğu da düşünülebilir. Belki bir mukayese ve tasavvur fırsatı olur okuyucu için… Satın alıp okumanız dileğiyle. İyi bayramlar. Esen kalın. 

Bu yazı toplam 351 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Özgür İstanbul | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.